Siyaseten çok boyutlu bir dönemin tam da içinden geçiyoruz.. Çok boyutlu diyorum çünkü öyle anlaşılıyor ki 2023 öncesi kartlar yeniden karılıyor . Buna partiler arası ittifak basitliğinde bakmak, asıl konuyu ıskalamak olur.. Bir büyük siyasal dönüşümün arifesindeyiz. Ve bu dönüşümü durdurmaya çalışan statüko, İlker Başbuğ üzerinden TBMM’yi itibarsızlaştırma operasyonu ile ön alma çabasında.. Bakın İlker Başbuğ, 2009 göndermesiyle sadece AK Parti’yi değil, temsilin yüzde 97’sini hedef aldı, unutmayın.. Ve ‘yasa yapamazsınız’ dedi.. ‘Değiştiremezsiniz’ dedi.. İlker Başbuğ’un çıkışı, Rand’ın darbe raporuyla birlikte okunduğunda, dönüşümün nasıl bir sonuçla karşılanacağını görebiliriz..
***
Peşinden gelen İYİ Parti istifaları, bu çok boyutlu siyasal gündemin en önemli değişkenleri. Zira istifacılar bir itirazı gündeme getiriyor. Nedir o? “Partimizi Soros’a peşkeş çekiyorlar”.. Türk milliyetçisi hassasiyetiyle kurulan bir partide Soros çatlağı olduğunu anlıyoruz. Dışarıya, CHP/HDP ittifakının bir yansıması gibi sunuluyor ancak asıl problem Soros’ta.. Hatta bu Millet İttifakı yapısını kuran da, öyle anlaşılıyor ki Soros’muş. Yani HDP’ye dönük itirazın içinde de Soros var.. Bu temel ayrışmanın tam da ortasında Abdullah Gül’ün, tüm bu beklentileri karşılayacak açılımını görüyoruz.. Gezi’yi destekleyen, siyasal islamın iflas ettiğini ilan eden bir söylem..
Bu yeni söylem, mevcut;
1) değerlerin muhafazası ve
2) vesayetin muhafazasını savunan yapıların da karşısına oturuyor..
Başta dedim ya, 2023 denklemini, “hangi parti kimle ittifak edecek” basitliğinde düşünmeyin diye.. İşte tam da bu.. Partiler değil, sistemler çarpışması yaşayacağız yakın siyasi gelecekte..
***
Abdullah Gül’e gelince.. Özellikle 6 milyona yakın yeni seçmeni etkilemeye dönük bir çabanın içinde olduğu anlaşılıyor.. Zira bu yeni seçmen; bugün desteklediğin ‘Gezi’ zamanı sen cumhurbaşkanı değil miydin, bugün serbest kalmalı dediğin gazetecilerin gazetecilikten içerde olmadığını BBC’ye söyleyen sen değil miydin, bugün ‘çöktü’ dediğin siyasal İslamı, Cidde’den geldikten sonra Anadolu’ya ‘tez’ olarak sen taşımadın mı?, bugün ‘parlamenter sisteme dönelim’ dediğin hükümet modelinde ‘Türk tipi başkanlık önermedin mi?’ .. vs.. diye sormayacaklar.. Çünkü onlar Demirtaş’ı solcu, Davutoğlu’nu islamcı, Abdullah Gül’ü liberal zannediyorlar.. Kimse uyandırmazsa, öyle de gidecek..