Hayatta kalmak canlıların doğasındaki en önemli içgüdülerden biri. Doğada yeterince güçlü olmayan canlılar elenir. Bu sebeple, tüm canlılar varlıklarını devam ettirecek özellikler geliştirirler.
Siyasal alanda hayatta kalmak, varlığını devam ettirmek; vahşi ormanda hayatta kalmak kadar zordur. Hayatta kalmak; güç ilişkileri üzerinden, realist bir temelde yürüyen iktidar mücadelesini sürekli kazanmakla mümkündür.
Milli ve yerli olarak hayatta kalmak kolay iş değil
Bu coğrafyada siyasal olarak hayatta kalmak çetin bir mücadeleyi kazanmakla mümkün. Hele bağımsız ve milli bir şekilde var olmak hedefi daha da zorlu bir iş. Darbe sürecinde Amerikan rolü açık. Batı’nın tutumu ise vahim. Siyasal olarak hayatta kalabilmek için; hem liderliğin, hem devlet kurumlarının, hem sivil toplumun hem de halk kitlelerinin özel yetilere sahip olması gerekiyor.
Bu süreçte, darbe sürecini görme ve başlamasını önleme konusunda başarısız olduğumuz, darbeyi savuşturma açısından ise siyasal reflekslerimizin iyi olduğu açığa çıktı. Eğer siyasal olarak hayatta kalmak istiyorsak daha fazlasına ihtiyacımız var.
Erdoğan’ı özel lider yapan dört özel yetisi
.Kanaatimce Erdoğan’ı liderlik açısından özel ve elzem kılan şey; siyasal alanda hayatta kalmayı sağlayan güçlü bir içgüdüye, sezgisel bir kavrayışa, gerçekçi bir karar alma mekanizmasına ve mücadele sürdürme iradesi gibi yetilere sahip olması. Bu dört unsurun bir araya gelip, dinamik olarak etkileşmesi onu krizlerden çıkmayı sağlayan özel bir lider yapıyor.
Erdoğan FETÖ’nün tehlikeliliğini gerçekçi bir şekilde görmüş ve aktif bir mücadele süreci başlatmıştı. Siyasal alandaki bir çok kişi ve bürokrat bu tehlikeyi aynı oranda net görememiş, riski gerçekçi algılayamamış, realist tarzda mücadele edememişti.
Erdoğan darbeyi savuşturma sürecinde halkı sokağa çağırarak ve orada tutarak hayatta kalmamızı sağladı. Şimdilerde ise bir çok entelektüele fazla görünen gerçekçi mücadele siyaseti uygulayarak yeni bir liderlik örneği sergiliyor. Erdoğan’ın OHAL kapsamında geliştirdiği siyasetlerin siyasal gerçeklilikle uyumlu olduğu kanaatindeyim.
Vicdani çağrılar realist mücadeleyi gözeterek yapılmalı
Karşı karşıya olduğumuz tehlikenin doğasına uygun olmayan zayıf mücadele yöntemleri siyasal olarak hayatta kalmamıza yetmez. Hem devletin hem milletin varlığı tehlikeye girer. Yerli yerinde olmayan ve olup bitenin doğasına uymayan vicdan çağrıları gerçekçi mücadeleyi zaafa uğratmamalı.
Türkiye’nin muhafazakar kesimleri siyasal mücadele de zalimce eylemlerde bulunma alışkanlığına sahip değil. Aksine iktidar mücadelesinin doğasına uymayacak düzeyde yufka yürekli. Dolayısıyla vicdan çağrıları, realist mücadelenin gereklerini dikkate alınarak yapılmalı.
OHAL sürecindeki hatalı uygulamalara itiraz etmek, düzeltilmesine katkı sağlamak gerçekten de gerekli. Zalimlerle mücadele ederken zulüm yapmamalıyız. Fakat FETÖ yapısına ait örgüt yapısını dağıtmadan, kurumlarını çökertmeden, insan gücünün kurumlardaki etkinliğini kırmadan siyasal olarak hayatta kalmak mümkün değil. Tüm bunları yapmak acımasızlık değil, siyasal gerçeklilik.
İktidar mücadelesi ve inşa süreci eş zamanlı yürümeli
Türkiye’de iktidar mücadelesinin tamamlandığını, şimdi inşa zamanı olduğu şeklindeki yaklaşım üretenler, inşa zamanında başka bir tür lidere sahip olmamız gerektiğini söylüyorlardı. Bu yaklaşımın nasıl ölümcül bir yanılgı olduğunu şimdilerde daha iyi anlar hale geldik. Türkiye’de “siyasal olarak hayatta kalma” ile “kuruculuk / inşa etme” fonksiyonunun iç içe olduğu açık hale geldi.