5 Mayıs 1960 tarihinde Ankara Kızılay meydanında Demokrat Parti aleyhtarı öğrencilerin yaptığı protesto eylemi 5. ayın 5. günü, saat 5'te gerçekleşir. Tarihte bu duruma Menderes döneminde öğrencilerin gerçekleştirdiği 555K eylemi denilir. Kimi tarihçiler ve yazarlara göre DP'nin sonunu hızlandıran ve dönemin başbakanı Menderes'e karşı yapılan en geniş protesto eylemidir. Bazı kesimlerce cumhuriyet tarihinin ilk sivil itaatsizlik eylemi olarak da görülen bu hareketin amacı Adnan Menderes’tir. Eylemin olacağını haber alan iktidara yakın gençler karşı bir eylemle Menderes ve Bayar'a destek verme adına Kızılay'da toplanma kararı alsalar da sayısal çoğunluk olarak üstünlük protesto eylemini gerçekleştiren gençlerin olacaktır. Menderes'e karşı yapılan fiziki müdahalelerin olduğu söylense de bilinen tek bilgi, Menderes'in yakasına yapışan bir gencin 'hürriyet ' istiyoruz diyerek nazik bir şekilde (!) talebini dile getirmesidir. Bu eylemin kahramanı kimilerine göre Deniz Baykal kimilerine göre de Vedat Dolakay'dır.
Bu olaydan 23 gün sonra yurt dışında gerçekleşen bir protesto eyleminde 'Diktatörleri istemiyoruz, kahrol Menderes! Düzinelerce ölü var', '40 kişi kayıp', 3 bin öğrenci gözaltı kamplarında' afişleri dikkat çekmektedir. Bu afişler, 28 Mayıs 1960'ta ABD'de yaşayan Türklerin New York'ta gerçekleştirdiği eylemlerde kullanılmıştır.
Yukarıdaki yaşananlar kütüphanede yer alan bir ansiklopedinin içinde yer alan bilgiler değil. Yani günümüzde ulaşılması çok zor olan bilgiler olmasa da yeni nesil tarafından bilinmeyen ve öğrenildiğinde günümüze ışık tutması istenilmeyen olaylardan biri sadece.
Zaman yine bir 28 Mayıs’ı gösterirken kimi kesimlerce eleştirilen ama kimilerince de tarihte sivil itaatsizlik eyleminin bir devamı hatta daha büyüğü olan Gezi Parkı olayları gerçekleşir. Bu sefer hedefte yine dönemin başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan vardır. Ak Parti iktidarının ilk dönemlerinde‘Ordu göreve’ pankartları ile üniversite öğrencileri ve rektörleri öne sürerek gözdağı verenler, algı operasyonları ile hedefe koydukları devlet adamını yalnızlaştırıp ‘O’nsuz bir Türkiye’ hedefine ulaşmaya çalışıyorlar. Herkesçe bilinen ama akılsızlar tarafından hala anlaşılamayan üst aklın güdümüne girerek daha büyük ve daha etkili bir eylemle gelmeyi planlıyorlar.
Tarihi bu vatanın evlatlarından çok daha iyi analiz yapma gücüne sahip üst akıl ve piyonları seçim sonrası başlatmayı düşündükleri sivil itaatsizlik eylemi öncesinde üniversitelerde Ak Parti'ye düşünce itibariyle yakın olan akademisyenleri ve öğrencileri şuan açıktan tehdit etmekle meşgul. Kapısına kırmızı boya döküp yine geleceğiz diye uyarılan Hacettepeli bir akademisyenin durumu medyaya yansıyan bir örnek sadece.
Gezi olayları esnasında HDP ve ona bağlı olan gençleri yanına alamayan devrimci zihniyet tekrardan çatışma döneminin başlamasıyla muhtemel bir sivil itaatsizlik eyleminde kesin sonuca ulaşmak istiyor. Desteğini aldıkları paralel yapı ve HDP zihniyeti ile tekrardan apaçık bir gezi olayları daha tertipleniyor. Muhtemel bir karşı duruş mitinglerine ve eylemlerine Gezi parkı olaylarında karşılaştıkları için aynı direncin yaşanmaması adına PKK ve HDP gençliği ile iktidara yakın olan insanları tehdit ediyorlar. Sosyal medyada '1 Kasım'da dinci iktidardan kurtulacağız' söylemlerini paylaşan binlerce hesapta Kemalist zihniyetin HDP-PKK ile işbirliği içinde oldukları gözlerden kaçmıyor.
Yurt dışından ise bu gruba verilen desteklerin sayısı bir hayli fazla. Eylemlerin yanında artık Cumhurbaşkanı ve ailesine yönelik karikatürlerle yapılmaya başlanan saldırılar son zamanlarda dikkat çekiyor. Bunun en son örneği Londra sokaklarında görülen ve amacı algı çalışmasından başka bir şey olmayan bir karikatür.
Ülkemizde ise binlerce öğrenci ve öğretmen üniversiteler ile okullarda, Paralel-DHKP-C ve HDP zihniyetinin kuşatması altında. ‘Diktatörden ve hırsızlardan kurtulmanın zamanı artık geldi’ söylemleri ile zihinleri şüpheye düşürüp olası karşı grupların desteğini engellemeye çalışıyorlar.Ankara Mamak Ali Kuşçu İlkokulu’nda bir öğretmenin yaptığı konuşmada ‘Kan gölü, kaçak saray, iç savaş’ kelimelerinin geçtiği konuşmasını öğrenciler içinde yapması da yine medyaya yansıyan bir örnek sadece.
Amaç, 1960'da Menderes’i destekleyen Kızılay meydanına çıkan gençlikle, Gezi Parkı olaylarında Ak Parti'ye destek veren miting ve gösterilerin olmasını engellemek. Buna tam olarak emin olduklarında tekrardan adım atmaktan çekinmeyecekler. Yalnız bir soru var ve o sorunun cevabını tam olarak vermekten korkuyorlar. Gerçekten bu sefer iktidarı ve Cumhurbaşkanı’nı destekleyenlerin az olması hesabı tutmazsa? İşte! Kim bilir? Ya oyun kuranların üzerinde bir oyun kuran varsa?