Fener zor kazandı. Caner ve Gökhan’ın mükemmele yakın futbolunun dışında, bir de onlara ilave Volkan’ı başarılı koyarsak, diğer Fenerbahçeli futbolcular için söylenecek çok da iyimser sözler bulamıyorum.
İlk yarıda Caner’in duran toptan kullandığı vuruştan sonra öne geçen Fener, daha sonrasında Caner’in penaltıya sebebiyet veren faulüyle Rangelov’un penaltı golüyle Konya maçı eşitleyen oldu. Bekir’in kırmızı kartla oyun dışı kalması hakem kararının doğruluğunu gösteriyor. Fenerbahçeli futbolcuların neden itiraz ettiklerini anlayamadım. İlk yarı itibariyle Diego, Alper, Kuyt, Mehmet Topal öylesine top kayıplarıyla oynadılar ki, akıllara durgunluk verdi. Fenerbahçe sergilediği futbolla sıradanlaşmış gibi gözüktü. Ekstra farklılık gösteren star zannettiklerimiz hiçbir varlık gösteremediler. Yalancı büyük takım gibiydiler. Barış’ın gollük vuruşunu Volkan’ın muhteşem kurtarışıyla olası golü önleyen oldu. İkinci Fenerbahçe golü de aynı şekilde Caner’in ortasına bu kez de Sow’un sıyırtma kafasıyla Fenerbahçe 2-1 öne geçti. Eğer Fenerbahçe bu şekilde futbol oynamaya devam ederse, her zaman maç kazanma şansı bulamaz. İkinci yarı 10 kişi kalmasına rağmen Fenerbahçe biraz daha baskılı oynadı. Ama Fenerbahçe adına ortaya koyduğu futbolu gözlemleyen olursak, bana pek keyif vermedi.
Büyük takım, kendi evinde seyircisinin önünde futbol sergilerken biraz daha takım oyununa özen göstermesi gerekmez mi?
Hala ben Fenerbahçe’den takım oyunu görmüş değilim. Diego diye bir yıldız geldi. Nasıl bir yıldızsa, hiç anlamadım! Ne yaptığını ne kendisi biliyor ne de seyredenler biliyor. Eğer böylesine bir futbol sergileyecek olursa, takımda ilk 11’de yer bulması çok zor derim.
Maçın hakem kararlarını irdelemeye hiç gerek yok. Bana göre gördüğünü çalan ve iyi de bir yönetim sergilemiş olan hakem triosu izledim. Kritik kararları doğruydu...