Olay, Adapazarı’nda esrarengiz bir cinayet. Bir müteahhit ve birlikte yaşadığı kadın evlerinde ölü bulundular. Başlarına sıkılmış birer kurşun tespit edilen çiftin neden ve nasıl öldüğü henüz net değil. Savcılık ve polis soruşturması devam ediyor.
Bu bir haber mi? Evet haber… Gelgelelim televizyonların bu haberi verme şekli oldukça sorunlu… Kurbanların profili tam bizim medyanın ilgi göstereceği türden. Adam müteahhit, 45 yaşında… Kadınsa daha önce boşanmış 36 yaşında ve göreceli olarak güzel.
Olayın yaşandığı günün akşamı (10 Kasım 2017) ana haber bültenlerini izledim. Merak ettim bu haberi nasıl verecekler diye. Maalesef tahmin ettiğim gibi haber bir cinayet haberi gibi değil de bir magazin haberi gibi hazırlanmış. Haber neredeyse ikilinin albümünden fotoğraflarla hazırlanmış. Mayolu mu dersin, yanak yanağa mı dersin, tatil pozları mı dersin… Fotoğraflar bir alttan giriyor, bir üstten… Deyim yerindeyse cinayet magazin malzemesi yapılıyor. Ölenlerin aileleri ve yakınları düşünülmediği gibi haberde etik kurallara da uyulmamış.
İsmini vermeyeyim ama bir televizyon kanalı gece bülteninde haberi evire çevire verdikten sonra olay yerindeki muhabire canlı bağlantı yaptı. Muhabir de haberde verilenin birebir aynısını anlattı. KJ ise “SIR CİNAYETTE SON DURUM”… Ama son durumluk bir şey yok. Muhabir yeni tek bir kelime bile söylemiyor. Bir kez daha söylüyorum: Seyirci bu kadar kalitesiz haberciliği hak etmiyor!
Kurgu haberin dayanılmaz hafifliği!
Yine televizyon ismi ve muhabir arkadaşın ismini vermeden bir haberin kurgu yapılarak nasıl bağlamından koparılarak hazırlandığını aktarayım…
Haber özetle şu: Bir adamın eşinin kendisini yakın bir arkadaşı ile aldattığından şüphelendiği için suçlanan kişi tarafından ayağından tüfekle yaralanması ve sonrasında aynı kişi tarafından tehdit edildiğine dair bir iddia… Haber baştan sona akla ziyan bir tarz ve üslupla hazırlanmış. Hele hele muhabirin salonun ortasında bacağı sarılı baba ve etrafına konuşlandırdığı(!) çocukları… Çocuklardan biri koca bir ayı peluşunun kucağına oturtulmuş… Diğeri babasının hemen ayaklarının dibinde başını önüne eğmiş öylece duruyor… Bitmedi diğer çocuğun eline de bir IPAD tutuşturulmuş. Eline IPAD tutuşturulan çocuk ailenin en küçük ferdi. Belli ki muhabir bir evin salonuna kurduğu “SAHNE”nin bozulmaması için IPAD’i kullanmış. Aksi taktirde o küçük çocuk muhabirin yaptığı “KURGU”yu bozabilir. “SAHNE”yi hazırlayan muhabir “DEKOR”u arkasına alarak o müthiş (!) anonsunu yapıyor… Haber baştan sona KURGU. Neredeyse bir tane bile olağan plan kullanılmamış. Oysa muhabir arkadaşım ezberlenmiş yanlış kalıplarını kullanmadan da pek hala böyle bir haberi çok güzel hazırlayabilirdi. Bir kez daha hatırlatayım: HABER GERÇEKTİR!
NOT : Geçtiğimiz haftaki yazımı yurtdışındaki programım nedeniyle yazamadım. Bunun için siz değerli okuyuculardan özür diliyorum. Ayrıca yazı günüm de değişti. Bundan sonra artık salı günleri yazacağım.