Yaşam kalitenizi arttırmak için ister zayıf ister kilolu olun, mutlaka insülin direnci probleminizin olup olmadığını kontrol ettirmeniz gerekiyor.
İnsülin direnci sadece şişman kişilere özel bir sağlık sorunu değil. Aksine kilo problemi yaşamayan ancak bel çevresi yüksek olan kadın erkek herkeste de olabilecek bir sağlık sorunudur. İnsülin direnci hücre, dokular ve karaciğerde endojen ve ekzojen insülinin normal düzeylerine beklenenden daha az yanıt olması halidir. İnsülin direnci, ciddi hastalıklara geçişin sağlandığı sinsi bir hastalık olarak görülmelidir. Zayıf kişilerde hızlı kilo almaya, şişmanlarda da olan kilonun üzerine yılda en az 5 kg kadar daha fazla alınmasına neden olur. İnsülin direnci özellikle karın bölgesinde yağlanmanın olduğu kişilerde pozitif olduğu kanıtlandı. Şişman kişilerde insülin direnci kanda iyi huylu kolesterolün de düşmesine, kanda basıncın ve kanda yağlanmanın artmasına neden olur. Ayrıca insülin direnci vücutta kimyasal bozukluklara neden olarak kan kolesterol ve yağlarındaki bozulmayı tetikleyerek kalbe giden damarlarda tıkanmaya neden olabilir. Türkiye’de metabolik sendromlu olan kişilerin ortak özelliği tansiyona meyilin olması ve kandaki HDL kolesterolünün de düşük bulunmasıdır.İnsülin direnci diyetle alınan tuzun vücutta daha fazla tutulmasını ve böylece tansiyonun normalden daha fazla yükselmesini sağlar.
Bol taze sebze tüketin
İnsülin direncinden kurtulmak için beslenmede doymuş yağ içeren yiyecekler kesinlikle yenmemeli. Taze sebze bol, meyve 2-3 porsiyon, tam taneli tahıllardan 5-6 porsiyon, süt yoğurt grubundan 3 porsiyon ve et-yumurta-balık-tavuk grubundan ise 2 porsiyon yenmesi gerekir. Zeytinyağı yemekler ve salatalara günde 4 yemek kaşığını geçmeyecek şekilde konulmalıdır. Her gün en az 30 dakika yürüyüş yapılmalı ve transyağ asidi içeren yiyeceklerden yenilmemesine özen gösterilmelidir.