Kalkınma yolu.
Sadece Irak ve Türkiye değil bölgenin kaderini değiştirecek önemli bir proje.
Yaklaşık yirmi milyar dolara mal olacağı tahmin ediliyor.
Proje, Irak'ın güneyinde Basra Körfezi'nde bulunan FAV limanında başlıyor, 1200 km. kara ve demiryolu kat edildikten sonra Irak ve Türkiye sınır kapısı Ovaköy'de bitiyor.
Ticaret yolunu ciddi oranda kısaltacak bu hayati projenin dostu da var, düşmanı da.
Dostu var Türkiye, Irak, Pakistan, Çin gibi.
Düşmanı var Amerika ve İran gibi.
Bu tespitleri havada bırakmamak için durumun anlaşılmasına faydası olacak iki olayı anarak devam edelim.
Olay Nu. 1
29 Ağustos 2024
Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi
Ofiste Türkiye, Irak, BAE ve Katar Ulaştırma Bakanlarının katıldığı "Kalkınma Yolu Projesi 1. Bakanlar Konseyi" toplantısı yapılıyor.
Toplantıya BAE ve Katar Ulaştırma Bakanları telekonferans yöntemiyle ülkelerinden Irak ise ev sahipliğimizde Türkiye'de katılıyor.
Toplantıda bahse konu yol ile ilgili ülkelerin neler yapacağı ve kimin hangi görevleri üstleneceği gibi kritik konular görüşülüyor.
Toplantıya katılan ülkeler durumdan son derece memnunlar zira işler planlandığı gibi gidiyor.
Ancak bu durumdan hoşnut olmayanlar da var.
Onlar pusudalar ve gelişmeleri yakından takip ediyorlar.
Olay Nu. 2
29 Ağustos 2024
Irak, Kerkük
Bir Türk İHA'sı uğradığı saldırı sonucu düşer.
Dakikalar sonra kameralar önüne geçen Iraklı bir general saldırıyla ilgili bilgi vermeye başlar.
Yapılan araştırma sonucu bahse konu kişinin Irak Kuzey Hava savunma Komutan yardımcısı Tuğgeneral Abdülselam Hammud Ramazan olduğu tespit edilir.
Iraklı olmasına rağmen İran'a askerlik eden bu şahıs İHA'mızın düşürülme gerekçesini hava sahalarının ihlali olarak açıklar.
Analiz...
Buraya kadar anlatılanlarda her şey normalmiş gibi gözüküyor.
Ama işin aslı öyle değil.
Aslını anlamak için buyurun birlikte bir analiz yapalım, iki olayı birlikte mercek altına alalım.
Birbirinden bağımsız gibi görünen iki yaşanmış olayın tarihlerine dikkat.
İkisi de aynı gün ve aynı saat.
Biri İstanbul'da diğeri Kerkük'te...
Tesadüf mü?
Asla tabi ki.
İstanbul'un göbeğinde dört ülkenin katılımıyla Irak'ta yapımı planlanan kalkınma yolu projesi ile ilgili bir toplantı yapılıyor. Tam da o toplantının yapıldığı saatlerde Irak'ta bir Türk İHA'sı düşürülüyor.
Ülkesinin hava ve kara sahası yıllardır yol geçen hanına dönmüş Iraklı general bugüne kadar kılını oynatmamış, bugün ne hikmetse birden vatansever kesiliyor.
Olayı biraz dikkatle incelediğinizde Amerika'nın talimatıyla FETÖ'nün düşürdüğü Rus uçağı hikayesine çok benzediğini görürsünüz.
Acem aklı ile kovboy aklı nasıl örtüşüyor değil mi.
Boşa demiyoruz ki aralarındaki kayıkçı kavgası diye...
Sonuç...
Olayla ilgili Irak Merkezi Hükümeti derhal soruşturma açtı ve soruşturma sonrası general açığa alındı.
Neden?
Çünkü generalin saldırıyı kimseden izin almadan gerçekleştirdiği ortaya çıktı.
Soruşturma derinleştirildiğinde bahse konu generalin Haşdi Şabi Örgütü ile irtibatlı olduğu ortaya çıktı.
Haşdi Şabi kimin örgütü.
Tabi ki İran'ın.
Bu saha gerçeklerinin üzerine İHA'mızı kimin düşürdüğünü, Türkiye'nin Irak'ta yürüttüğü terörle mücadele sürecini kimin engellemeye çalıştığını söylemeye gerek var mı?