Tam 25 yıl önce o kanlı geceyi Azerbaycan halkı yaşadı. Sovyet ordusu, bağımsızlık harekatı başlatan Karabağ’ın Azerbaycan’dan kopartılma politikalarına, o zaman Sovyet lideri Mihayıl Gorbaçov’un anti-Azerbaycan siyasetine itirazıyla oluşan ve Sovyetler Birliği’nin kendi vatandaşına silah kullanmasını hayal kırıklığıyla yaşayan insanlara, o gece silah çekti. Sivil insanlar, silahsız insanlar Bakü sokaklarında Azadlıg (Bağımsızlık) Meydanı’nda katledildi.
O gece Azerbaycan’ın yeni dönüm noktasıydı. 25 yıllık matem de, onur tarihidir. Her şeyin başlangıcı, Azerbaycan’ın kendini yeniden tanımlaması, o geceden sonra daha da hızlandı.
Azerbaycan yönetmeni Vahit Mustafayev, bu felsefeyi kendinde taşıyan tarihi, sinema perdesine yansıttı. 25 sene sonra ilk defa o gece, sinemanın diliyle, yeni nesle sunuldu. Kanlı Yanvar (Ocak) isimli bu sinema filmi Azerbaycan’da büyük ilgi ve yankı buldu. Cinayetin, facianın 25. yılında, Vahit Mustafayev yine bir ilke imza attı.
Size biraz bu fedakar insanı tanıtayım.
Vahit Mustafayev;
Azerbaycan’ın bağımsızlık harekatıyla birlikte, vatanının sesini dünyaya duyurmak için gazeteciliğe soyunan, Karabağ savaşının ilk günlerinden itibaren cenk meydanında küçük kamerasıyla banta kaydettiklerini, dünyaca ünlü BBC, CNN, Reuters gibi basın kuruluşlarına verilmesini sağlayan, Rusya televizyonlarında tek yanlı ermeni propagandası yapılırken, Azerbaycan’ın sesi olmayı başaran bir vatansever... Azerbaycan’ın ilk özel televizyonu olan ANS TV’yi, ilk özel sinema şirketi olan BAKÜ FİLMİ kuran kişi. Hocalı Katliamı gibi Azerbaycan tarihinin en facialı sayfasını sinema diliyle dünyaya tanıtmaya çalışan, şimdi ise 20 Ocak 1990’daki Bakü katliamını, SİNEMA diliyle insanlara ileten yönetmen...
Büyük ağabeyi Cengiz Mustafayev, ikinci ağabeyi Seyfullah Mustafayev...
Cengiz Mustafayev, Karabağ savaşını kamerasıyla hem bantın hem de tarihin hafızasına yazan, Azerbaycan’ın milli kahramanıdır. Bugün Hocalı Katliamıyla ilgili tüm görüntüler onun kamerasıyla, kendisini ateşe atarak tarihe geçmiştir ve şehit edildi. Karabağ’da görevi başında, ermeni terörünün kurbanı oldu. Diğer ağabeyi Seyfullah Mustafayev; entellektüel bir aydın. Savaşın ilk gününden itibaren kardeşleriyle beraber Azerbaycan’ın sesinin dünyaya verilmesi için önemli bir mesleği meslek edinmiş. Kendisi tarihçi olan ve savaş başlayana kadar Saint Petersburg’ta akademisyen olan Seyfullah, kariyerini bırakarak ülkesine döndü ve bu 3 kardeş Azerbaycan hakikatlerini, medyanın anahtarlarını kullanarak dünyaya ulaştırmakta hep ilk oldular...
Kanlı Ocak sinema filmi, o geceyi bir Azerbaycanlı ailenin diliyle anlatmakta. Anne Hatice; bir tarafta komünist, diğer tarafta bağımsızlık yoluna baş koymuş iki kardeşin mücadelesi içinde şaşkın. Sadece Allah’a sığınıp ve duaya sarılarak, iki oğlunun siyasi-ideolojik mücadelesinin hüsransız sonuçlanmasını dilemektedir. O gece, Kanlı Ocak gecesi bir çok Azerbaycanlı aile, ikilem içerisinde neye uğradıklarını şaşırmıştı. Bu film ustalıkla bir ailenin faciasını yansıtarak, aslında o gecenin tüm anlamını, o geceye kadar ki durumu doğru iletmektedir. O gece sadece Azerbaycan’ın değil, tümüyle koca bir imparatorluğun çöküşünün davetiyesini çıkartmıştı. Onun için Kanlı Ocak Bakü faciasını, Sovyetlerin çöküşünü hızlandıran durum olarak da değerlendirmekte yarar vardır. Ama bir fedakar halkın, bağımsızlık mücadelesinin, kana ve belalara rağmen bağımsızlık davasının, Bağımsız Azerbaycan’a ulaşan onurlu bir yolu olarak bakmak lazım. Bu facianın bir tarafında şeref, diğer tarafında yeniden kendini idrak eden bir halk var idi. Vahit Mustafayev’in, Kanlı Ocağı bunu tam anlamıyla yansıtabilmiştir. Vahit Mustafayev, bu sinema eseriyle hem de başka bir ilke imza attı. Azerbaycan’ın yeni tarihini yansıtan bu sinema filminde, Amerika’nın meşhur sinema yıldızı Layn Devis ve Türkiye’nin hanımlar hanımı, büyük usta ve sinema sanatçısı Nebahat Çehre rol almaktadır. Anne Hatice’ye ekranda hayat veren Nebahat Çehre, her zamanki gibi olağanüstü bir performans sergilemiştir. Santa Barbara dizisinden herkesin tanıdığı Layn Devis ise gazeteciyi canlandırmaktadır.
Azerbaycan kendi tarihinin dönüm noktası olan 20 Ocak’ı her sene matem günü olarak ansa da, o gün gururludur. O gece, mateme garkeden o gece; ONUR gecesiydi. Kendi onurunu savunan bir halk olmanın şerefini yaşamak ve yaşatmak, o gece şehit düşen insanların huzurunda verilecek en büyük hesaptır. Kanlı Ocak sinema filmi, Türkiye’de de vizyona girecek. Azerbaycan’ın yakın tarihinin aynası olan bu filmi seyredecek herkes ve Sovyetler Birliği’nin çöküş döneminin bir parçasını görmüş olacak, gördükleriyle ise kapanan bir dönemin mahiyetinin özünü anlamış olacaktır.
25 sene sonra Kanlı Yanvar’ı (Ocak’ı) anlamak ise Kafkas’ta Müslüman Türksüz bir ortamı oluşturma çabalarını, bu çabalara çanak tutanları, ülkedeki ideolojik didişmeleri, büyük güçlerin büyük savaşlarını daha farklı ve olgun bakışlarla görme fırsatı vermektedir.
Tarih güzel DERSTİR.
Ders çıkarana ise, vazgeçilmez Muallim.
Tarih isimli Muallime saygılarla... İyi dersler...