Adana Altın Koza Film Festivali’nde bu yıl Umut Veren Genç Kadın Oyuncu Ödülü Türkan Şoray adına veriliyor. Koza’sından çıkıp umut veren gencecik kadın oyunculardan biri, bu yıl ödülünü Şoray’ın elinden alıp kelebek olacak! İşte potansiyel adaylar!
SİNEMAMIZIN sultanı Türkan Şoray adını Adana Altın Koza Film Festivali’nin Umut Veren Genç Kadın Oyuncu Ödülü’ne bağışladı. Böyle bir ödül kazanmak ilk kez bir filmde kamera karşısına geçen her genç kadın oyuncu için bir sevinç ve gurur kaynağıdır ama bir de Türkan Şoray’ın elinden alınırsa unutulmayan bir anı haline gelir.
19. Adana Altın Koza Uluslararası Film Festivali kapsamındaki Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması’na seçilen filmlere göz attık ve 0Türkan Şoray Umut Veren Genç Kadın Oyuncu Ödülü’nün potansiyel adaylarını belirledik. Lal Gece ile Ezgi Dilan Aksüt, Araf ile Neslihan Atagül, Gözetleme Kulesi ile Nilay Erdönmez, Ateşin Düştüğü Yer ile Elifcan Ongurlar, Şimdiki Zaman ile Sanem Öge ve Rüzgarlar ile Mediha Didem Türemen aynı zamanda oynadıkları filmlerin başrollerini başarıyla üstlendikleri için En İyi Kadın Oyuncu dalında da şansları açık. Sanem Öge, İstanbul Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu seçildi bile! Erdönmez, Öge ve Türemen icracı olmakla kalmıyor, sahne ve kamera arkasındaki becerileriyle de takdiri hak ediyorlar.
GELECEK VAAT EDİYORLAR
Peki, bu birbirinden yetenekli ve güzel aktrisler kim? Hangi karakterleri canlandırdılar, performansları nasıl, hedefleri nedir?
Aksüt ve Ongurlar, Reis Çelik ve İsmail Güneş’in aradıkları kadın oyuncuyu bir türlü bulamadıkları bir dönemde rastlantı sonucu keşfedilmiş ve oyunculuk içgüdüleriyle yönetmenlerine rahat birer nefes aldırmış amatörler. Atagül dizilerle dikkat çeken ve gelecek vaat eden bir aktris. Türemen bambaşka bir eğitim aldıktan sonra sinema ile oyunculuğun ötesinde ilgilenerek hem kamera önünde hem kamera arkasında etkin olmayı hedefliyor. Erdönmez ve Öge ise konservatuvarlı ve tiyatro sahnelerinden deneyimli olmanın güveniyle kamera karşısına geçti.
DİZİ GÜZELİ KALAMAZDI/NESLİHAN ATAGÜL
Neslihan Atagül ondan da küçük yaşta adım attı oyunculuğa. Daha ilköğretim sıralarındayken televizyon izlerken bu mesleği seçeceğine karar verip ebeveynlerini onu bir ajansa kaydettirmeye ikna etti. Türkiye onu önce Yaprak Dökümü dizisiyle tanıdı, sonra Hayat Devam Ediyor ile. Yeşim Ustaoğlu Araf’ta Atagül’ün bir dizi güzeli olarak kalmayacak potansiyelini çok iyi değerlendirdi. Atagül, zorluklarla dolu hayatında aşık olmanın bedelini ağır ödeyen genç kızın melankolisinin, antolojilere geçecek bir düşük yapma sahnesinin ve ardından gelen travmayı yansıtmanın altından başarıyla kalktı. Çekimler yüzünden kaydını dondurduğu Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü’ne devam edecek artık.
BİR RÖPORTAJ HAYATINI DEĞİŞTİRDİ/ELİFCAN ONGUNLAR
Ateşin Düştüğü Yer’de bir adama aşık olup ondan hamile kalınca babası tarafından öldürülmeye götürülen kalp hastası kızı canlandıran Elifcan Ongurlar da rastlantı sonucu oyuncu oldu. Bu güneş renkli, modern İzmir kızı İsmail Güneş’in aradığı oyuncuyu bulamadığını söylediği röportajını okuyunca seçmelere katıldı. Tanımadığı bir karakteri ve kültürü özümseyip sadece hastalık ve cinayetle değil sevdiği adamın kaybı yüzünden yaşamaktan vazgeçtiği için ölüme yaklaşmakta olan genç kızın, yüzü kadar solgun ruhunu verdi filme. Beykent Üniversitesi’nde oyunculuk okuyan Ongurlar, milli tenisçi aynı zamanda.
YÖNETMEN VE ÖĞRETMEN BİR OYUNCU/NİLAY ERDÖNMEZ
Pelin Esmer’in üçüncü uzun metrajlı filmi Gözetleme Kulesi’nde başrolü Olgun Şimşek ile paylaşan Nilay Erdönmez ‘akademik’ düzeyde bir tiyatrocu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Anasanat Dalı’nda yüksek lisansını dahi yaptı. Birçok önemli oyunda rol almanın yanı sıra 2009’dan bu yana sonuncusu Jean Genet’nin Zenciler’i olan beş oyunu da yönetti. Birçok eğitim kurumunda tiyatro dersleri verdi. Ekranlara çıkışı ise Bir Zamanlar Osmanlı - Kıyam dizisiyle oldu. Bu sene Yılanlar ve Güvercinler adlı filmde de oynadı ama Gözetleme Kulesi’nde tecavüz sonucu hamile kalan ve bebeğinden kurtulmak isteyen çaresiz ve öfkeli genç kadın kadar etkili bir rolde değil.
ALTERNATİF BİR LİSELİ/EZGİ DİLAN AKSÜT
Ezgi Dilan Aksüt’ün öyküsü henüz yazılmaya başladı. 1995 doğumlu Aksüt, liseden bu yıl mezun olacak. Reis Çelik’in asistanı Burcu’nun akrabası olan bu çıtı pıtı esmer güzeli tam da Anadolu’nun çocuk gelinlerini ifade edecek bir yüze sahip: Pırıl pırıl siyah saçlar, kocaman siyah gözler, bebek yanakları, küsmüş de büzülmüş gibi duran dolgun dudaklar, masum bir bakış... Reis Çelik’i cezbeden bu özellikler onu çoğunluğunu ince, uzun, açık renk gözlü afet-i devranların oluşturduğu yıldızlarımız arasında bir alternatif haline getirebilir, performansına bakılırsa.
EĞİTİMLİ VE TECRÜBELİ/MEDİHA DİDEM TÜREMEN
MeDiha Didem Türemen, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu ama okulun tiyatro topluluğunda yer alması belirleyici oldu kariyerinde bir de ünlü sanatçılar Ali İsmail ve Berna Türemen’in yeğeni olması. Akbank Kısa Film Festivali’nde ödül alan Sessiz adlı kısa filmiyle dikkat çekip yönetmen Selim Evci ile İki Çizgi adlı filminde yapım tasarımcısı ve uluslararası ilişkiler sorumlusu olarak çalıştı. Rüzgarlar’ın yalnızca başrol oyuncusu değil sanat yönetmeni. Birçok uluslararası programda sinemanın çeşitli dallarında eğitim aldı ve almaya devam edeceğini belirtiyor. Kamera önünde olmayı az farkla kamera arkasında olmaktan fazla önemsiyor!
MUHABİRLİK VE EDİTÖRLÜK YAPTI/SANEM ÖGE
Deneyimli kısa film ve belgesel yönetmeni Belmin Söylemez’in beklenen uzun metrajlı filmi Şimdiki Zaman’ın başrol oyuncusu Sanem Öge’yi Türkiye’nin önde gelen tiyatro toplulukları ve yönetmenleriyle çalıştı çalışmasına ama medyadan da meslektaşımız sayılır. Muhabirlik ve yayınevi editörlüğü kariyerinin renkleri arasında. İstanbul Üniversitesi’nde Sanat Tarihi lisansının üstüne Kadir Has Üniversitesi Film ve Drama Bölümü’nde oyunculuk yüksek lisansı ve maceracı bir ruh ona farklı olanakların kapılarını açtı. 2011 yılında Ve Diğer Şeyler Topluluğu’nun Yüzyılın Aşkı oyunuyla Tiyatro Tiyatro Ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu seçildi. Bu yıl da yurt dışına gitmek için para biriktirmeye çalışan, bir kafede fal bakan, hayattaki arayışı sonlanmamış bütün kadınların bir bileşeni olan rolüyle İstanbul Film Festivali’nden aynı ödülü kaptı. Melisa Önel’in yapım sonrası aşamasındaki ilk filmi Kumun Tadı’ndaki performansı da merakla bekleniyor.