Süper Lig maçlarından sonra yayıncı kuruluşun programını izlerim. Çünkü orada görüntü ve bilgi tazedir. Oyuncu, teknik adam düşünceleri size aracı yorumu katılmadan doğrudan ulaşır.
Programın yıldızı yıllarca Erman Toroğlu idi. Sert üslubu ile hakemleri doğrar, hırpalardı. Onunla reyting yaptılar. Gün geldi Lig TV Toroğlu’nu bıraktı, dünyaca ünlü Markus Merk’i getirdi. Merk, Toroğlu’nun tersine, hakemleri ‘hasım gibi’ değil, ‘hısım gibi’ ele aldı... Hatalarını söylese de arkasından özürlerini de dile getirdi. Toplum-Hakem çatışmasını olabildiğince yumuşattı.
Merk, izleyeni germeyen, kendine oynamayan yumuşak üslubu ile kısa zamanda hepimizin ‘Markus’u oldu.
Ama zamanı geliyor onun da alemi sersem yerine koyan yaklaşımları oluyor. Aynı durumlara, farklı yorumlar getirebiliyor! Ve bunlar giderek artıyor!
Son pazar programında Şansal Büyüka da Tümer Metin de sinirlenerek ona tepki verdiler. Markus, Kasımpaşalı Donk’un sahaya atılan ikinci topu eline alıp, ‘bekletip’ ceza alanındaki Almeida’nın ayağındaki maçın oynandığı topa fırlatmasına karşı, hakemin sarı kart göstermesi ve hakem atışı yapmasını doğru buldu! Çünkü olayı gerçek boyutuyla ele almadı. ‘Kitabın kendi baktığı yerine’ uyacak kısmını ele aldı, gerisini gizledi!
Oyunun bir süre sahadaki iki topla sürdüğünü, eldeki topun bir nesne sayılacağını, oynanan topa atılmasını, Donk’un kötücül olduğunu işlemedi! Olayı bütün görmedi, görmezden geldi!
“Durum kurallara aykırıdır”, diyemedi!
Uyarılmasına karşın, demedi! Ayıp etti!
Markus Merk’e artık güvenmiyor ve saygı duymuyorum.
***
Maçın hakemi Barış Şimşek topun sahayı terk ettiği yerden yapılması gereken bir taç atışını 6.26 metre ileriden gerçekleştirilmesine tepki veren Almeida’ya sarı kart gösterdi! Ki tepki, sportif bir yapı içindeydi. Kartsız geçiştirilebilirdi. Şimşek az sonraki taç atışını 15.52 metre ileriden yapılmasına da ses etmedi! Ve bu atışın devamında Beşiktaş gol yedi!
Sanki o da Beşiktaş’a karşı oynuyordu! Gizli bir güce yaranırmış izlenimini yarattı! Net görüntüler herkesin önünde iken, mağdurun canının yanmasına aldırmayıp, raporunu kitabına uyacak biçimde yazarak kendini aklama çabası göstermesi de utanç verici!
Onun da Merk’ten bir farkı yok.
Ona da artık güvenmeyeceğim. Ama biliyorum ki güveneni çok olacak! Aferin bile alacak!