Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde, sahte anketlerin gazıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a oy veren insanlara hakaret ve tehdit eden şarkıcı, artist veya bir şekilde meşhur olmuş insan müsveddelerinin dilleri Erdoğan'ın seçimi kazanmasıyla lâl oldu.
Anketleri gibi şişirilmiş takipçi sayılarıyla sosyal medya hesapları üzerinden halka nizâmat vermeye kalktılar. Seçim zamanı, Mevlânâ Hazretleri'nin bahsettiği eşek sidiğindeki çöpün üzerine konan sineğin kendini kaptan-ı deryâ zannetmesi misali halleri vardı. Seçimi kazanacaklarına kesin gözüyle baktıklarından ellerinden gelen melânetleri yapmaktan geri durmadılar.
Seçim sürecinde küfür yiyen, tehdit edilen Ak Parti seçmeni ise üzerine düşeni yaptı; Azgın güruhu bertaraf edecek güçte olmasına rağmen sabretti ve sandıkta tokadı attı.
Toplumda bir şekilde ünlenmiş mezkûr azgın güruh kendilerini sessize alarak kendilerini unutturmaya, vakti geldiğinde de tekrar kafayı çıkarmayı kolluyorlar. İşte bu noktada üzerine düşeni yapma sırası Ak Partili yöneticilerde. İnsanına hakaret ve tehdit edenleri tarihin çöp kutusuna göndermeli.
Bu mevzuda gevşeklik göstermek, aylardır her türlü zorbalığa sabreden Ak Parti seçmenine ihanettir. Hangi Ak Partili idareci, Recep Tayyip Erdoğan'a oy veren kadınlara "or..." demenin simgesi haline getirilen CHP'li dişi mahlukâtın fotoğrafını profil fotosu yapan veya kıyafetini giyen ünlenmiş kişilere müsamaha gösterebilir? İnsanın annesine, karısına, kızına sövdürtmesi nerede görülmüş; Bir de üzerine para vererek?..
Son bir haftadır ümitlerimizi yeşerten adımlar atılıyor. Başkan Erdoğan'a oy veren insanlarımıza hakaret eden meşhurların konserleri ve oyunları bir bir iptal ediliyor. İptal etmeme gafletinde bulunanlar da halkın baskısıyla istifa etmek zorunda kalıyor.
Seçim sürecinde hakareti ve tehdidi dillerinden düşürmeyenler iş iptalleri sonrası salya sümük ağlamaya başladılar. Bir önceki yazımda bahsettiğim, Türkiye'de Başkan Erdoğan'ı indirmek için ortam hazırlamak üzere yurtdışından fonlanan gazetecilerdeki kaderlerine terk edilme korkusu bunlarda da var.
Bu dönem azgın güruhun terbiye edilme, halka ve halkın inancına sövülmeyeceğinin öğretileceği dönem olmalı. Şimdi değilse ne zaman?