Beşiktaş 2-0 öne geçtiği Eskişehir maçının uzatmalarında golü yemese, Gençlerbirliği maçında kale ağzında gol kaçırmasa idi şimdi dört puanı daha olacaktı...
Hatta Galatasaray maçında hakem uydurması bir penaltıdan beraberliğe düşmese, Trabzonspor maçının son saniyesinde kaleye giden topu Onur ayağının ucu ile çıkarmamış olsa... Bir 4 puanı da buradan olurdu!
Yani 8 puan daha!
Ama olmadı... Bu günün gerçeği, sınırlı kadrosundan önemli adamlarının uzun süreli sakatlıklarına karşın Beşiktaş’ın liderden 5 puan gerideki ikincilerden biri olması.
Durumdan şu çıkıyor:
Beşiktaş’ın azıcık daha gücü olsa idi, sıralamadaki yeri daha iyi olurdu...
Şimdi işte, o ‘azıcık daha gücü’ elde etmeyi planlamanın zamanı.
Şimdi Fernandes’in ligin ikinci yarısında en az 13 maç daha oynayıp oynamayacağına ‘doğru’ karar verme zamanı.
Almeida’nın bir 17 maç daha iş yapıp yapmayacağına, Holosko’nun veriminin sürüp sürmeyeceğine, orta alanın tümüyle Oğuzhan’a emanet edilip edilmeyeceğine; McGregor için yapılan olumsuz eleştirilerin yerinde olup olmadığına; Uğur’un görevindeki yeterliği ya da yetersizliğine ve de o bölgedeki ikinci adam Emre’nin ondan da yetersiz kaldığına; Olcay’ın iniş zamanlarını takıma yansıtmayacak birinin gerekli olup olmadığına, Hilbert’in yedeğinin bulunmasına karar verme zamanıdır.
Bu kararlar yerli yerinde verilemez ise bir çuval incir berbat olacak.
Hem Beşiktaş kaybedecek hem Türk futboluna oluşan iyi bir örnek yitirilecek.
Beşiktaş’ın Kupa’dan elenmesi hayrına oldu.
Dar kadro ile Kupayı kazanmaya götürecek 9 maç daha oynanamazdı. Hem ZTK hem STSL bir arada yürütülmek istenirken ikisinden birden olunabilirdi.
Şu gerçeği de görmeli:
Zengin kadrolarla mücadele eden Galatasaray ve Fenerbahçe’yi bu yıl sollamak oldukça zor. Antalya ve Eskişehir gibi takımların da hem oyunları hem kadroları iyi.
Bu nedenle bırakın STSL şampiyonluğunu, 3 ve 4. sıralarını hedef almak dahi Beşiktaş’a bu yıl için mantıklı seçim olur. Beşiktaş bu hedefe varmak için de yeni Oğuzhan ve Olcaylar bulmak zorundadır. Ya da para bulmak. Para gücünü doğru kullanarak futbol gücünü artırmak.
Yönetimin mazereti var, ama işi bu umut noktasına onlar getirdi, arkasını da getirmeleri artık şart. Şimdi bunun zamanı.