Fenerbahçe’nin kendi evinde ve seyircisinin önünde Kayserispor ile oynadığı bu maçı farklı kazanacağını varsayıyorduk. Ama 90 dakika sonunda Fenerbahçe’nin sıkıntılı kazandığını gözlemlediğimiz bir maç oldu.
Ligde sıkıntılı bir bölgede bulunan Kayserispor oyuna iyi başladı. Takım halinde topu ayağa oynayarak karşılaşmanın başında Fenerbahçe’ye karşı belirgin bir üstünlük sağladılar. Yalnız hücumda kısır kalınca, sadece orta sahada elde ettikleri üstünlük Kayserispor’un kazanmasına elbette yetmeyecekti ve yetmedi de...
Nani, ayağına aldığı her topta duvara toslamaya hazır bir araba gibiydi. Dripling yaptığı zaman da genellikle rakiplere çarpıp top kayıplarıyla oynadı.
İstatistikleri göz attığımızda ilk yarı itibariyle Fenerbahçe 19 orta yapmıştı ve sadece ikisi isabetliydi. 17’si ise karavana olmuştu.
İkinci yarıda gol umudu olarak Van Persie oyuna girdi. İlk girdiği gol pozisyonunda da golü kaçıran oldu. Daha sonraki akında ise soldan Hasan Ali’nin “al da at” dercesine yaptığı güzel ortayı Van Persie bu kez gole çevirdi.
Ardından Fenerbahçe’nin kazanmış olduğu penaltıyı Fernandao kaçırdı. Kayserispor kalecisi Ahamada da bu penaltıyı kurtaran isimdi.
Maçın son dakikalarına yaklaşan zamanda Van Persie’nin kaçırmış olduğu bir golü daha izlemiş olduk. Ardından eğer kaleci Volkan Demirel iyi zamanlama yapıp Kayerispor hücumunu önlemeseydi, Sarı-Kırmızılı takımın gol atması işten bile olmayacaktı.
Kayserispor 50 dakika civarında 10 kişi oynamasına rağmen Fenerbahçe olağanüstü ağırlık koyamadı. Penaltı vuruşunda kaçan gol de bana göre maçın kırılma noktasıydı. Kısacası Fenerbahçe sıkıntılı maçı kazanan oldu.