İzmirli Anna kurye olarak kadın subayları kullanmış’ başlıklı haber 19 Haziran sayfa 17’de.
Haberde, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bilinçli yapılan trafik kazalarının ardından eskort kızları kullanarak askeri belgeleri ele geçiren şebekeye yönelik yürüttüğü soruşturmanın son dalgasında gözaltına alınan 49 şüpheliden 25’inin adliyeye sevk edildiği anlatılıyor.
‘Albayın ajandası Anna’nın evinden çıktı’ ara başlığının altında ise şunlar anlatılıyor: “İzmir Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklanan üniversite öğrencisi Narin K’nin evinde yapılan aramada İzmir’de görev yapan bir albayın 7 ay önce çalındığı ileri sürülen ve içerisinde gizli belgelerin bulunduğu öğrenilen ajandasının çıktığı belirtildi. İzmirli Anna’nın ayrıca şantaj yaptıkları askeri personel sayesinde, kendilerine yakın olan personelin tayinlerini istedikleri yerlere yaptırdıkları, anlaşamadıkları personelin ise tayinini çıkartarak uzaklaşmasını sağladıkları da tespit edildi.”
Okura göre sorun haber değil sunum şekli. Alper Cankurt diyor ki: “Gerçekten sıkıldık artık. Kadınların ajanlığıyla ilgili her haberde Rus ajan Anna Chapman’a gönderme yapmanız bozuk plak gibi kendini tekrar etmekten başka bir şey değil. Haberde iki başlık kullanmışsınız, ikisinde de ‘Anna’ adı geçiyor. Biraz daha yaratıcı olmak çok mu zor?”
Hüküm vermesek daha iyiydi
21 Haziran tarihli gazetenin 19’uncu sayfasındayız, haber başlığı; ‘Zengin erkek avcısı kadın kocasına tazminat ödeyecek.’
Haberi hatırlayalım: “İzmir’de bir hukuk bürosunda sekreter olarak işe başlayan, daha sonra iş yerine ortak olan S.N.T. isimli kadın, avukat M.F.T ile evlendi. Düğünden bir ay sonra hukuk bürosunun sahibi olan avukat M.F.T, eşinin kendisini kandırıp, hileli evlilik yaptığını, aldattığını iddia ederek boşanma davası açtı, 1 milyon lira da maddi ve manevi tazminat talep etti. Avukat dilekçesinde eşinin zengin erkek avcısı olduğunu ileri sürdü ve başka bir erkekle çekilen fotoğrafını da dava dosyasına ekledi...”
Haberin devamına göre S.N.T de eşine dava açıyor. Davalar birleştirildikten sonra mahkeme çiftin boşanmasına karar veriyor. Ancak hakim, kusurlu bulduğu S.N.T’yi, avukat eşi M.F.T’ye, yasal faizi hariç 10 bin lirası maddi, 10 bin lirası manevi toplam 20 bin lira tazminat ödemeye mahkum ediyor.
Burcu Turan Egemen’in habere farklı bir yaklaşımı var: “Ne yazık ki gazeteler benzeri yaklaşımları çok seviyor. Bilgi değil yorum okuyoruz bazı haberlerde. ‘Zengin erkek avcısı kadın kocasına tazminat ödeyecek’ başlıklı haberinizde de gördüm aynı şeyi. Öncelikle iki kişi arasında yaşananları bilmek mümkün değil. Kadın hatalı olabilir ancak belki de madalyonun öteki yüzü vardır vs. Benim anlamadığım gazetenizin başlığında taraf olarak kadına, kocasının sözlerine dayanarak ‘erkek avcısı’ demeniz. Hüküm vermek gazetecinin işi olmamalı.”
Biraz da çözüm önerseniz!
İstanbul’da FSM ve Haliç’te başlayan yol çalışmaları geçen hafta kentte yaşayanların en önemli gündem maddelerinden biriydi. Hafta içinde gazetede konuyla ilgili pek çok haber vardı. Başlıklar da klasik ‘Trafik çilesi başladı’, ‘İstanbul’da trafik yoldan çıktı tek çare yürümek’ vb. Okurun beklentisi ise farklı. Bakalım Osman Ertura ne diyor? “Gazetenizi beğenerek okuyorum ama bir eleştirim var. Bir haftadır, her gün İstanbul’daki yol çalışmaları konusunda haberleri yayınlıyorsunuz ancak yol gösterici tek bir satır okuyamadık. Alternatif güzergahları, sayıları artan toplu ulaşım araçlarıyla ilgili haberleri okurlarınıza aktarsanız daha mutlu olacağız.”