Şike tiyatrosu başlıyooor...

Uluslararası polis teşkilatı INTERPOL ile dünya futbolunun patronu sayılan FIFA’nın 6-7 Şubat tarihlerinde Türkiye’de ‘Şike ile nasıl mücadele edilir’ konusunda bir çalıştay düzenleyeceği haberi gündeme bomba gibi düştü. Şike nasıl yapılır? Nasıl anlaşılır? Şike ile nasıl mücadele edilir? Konularının uygulamalı olarak anlatılacağı çalıştaya hakemler, futbolcular, teknik adamlar, kulüp başkanları, savcı, hakim ve polislerin yanı sıra şikeden ceza alanlar bile davet edilecekmiş. Haberin ajanslara düşmesinin ardından bunun bir şaka olduğunu sanıyorduk ki TFF bir açıklama ile bu çalıştayı doğruladı. Haberin en altında bulunan ‘TFF yetkililerinin çalıştaya basın mensubu istemediği’ ifadesi bizim en fazla dikkatimizi çeken kısımdı ki TFF özellikle o kısmını yalanlamayı ihmal etmedi. Misafir milletiz vesselam. Dünya futbolunun patronu ve dünya polis teşkilatı buraya kadar gelmişken onları en iyi şekilde ağırlamak ve bilgilendirmek boynumuzun borcudur artık. Devlet tiyatrosu mu olur, Şehir tiyatroları mı veya özel tiyatrolar bilinmez ama bir tiyatro ekibi FIFA ve Interpol yetkilileri görmemiştir diyerek tekmili birden tek perdelik ‘ŞİKE’ oyununu sergilemelidir diye düşünüyorum. Dünyanın en büyük şike operasyonundan tiyatro oyunu çıkar mı demeyin. 10 binlerce sayfalık tapeleri düşündüğümüzde elde epey malzeme var. Hem hırsızdan Che Guevara çıkıyor da şikeden tiyatro mu çıkmayacak? Oyunda bir imam, esmer tenli inşaat işçileri rol alabilir mesela. Dekorda ise uçsuz bucaksız bir tarla ve yeşermiş ekinler ve de dev bir ayna olsun. Tarla sulayan işçiler, ellerinde oraklarla ekinleri biçenler, madenciler. Hepsi hepsi olmalı mesela. Fonda ise Ankaralı Turgut’tan ‘Şu metris damları da kıvrım kıvrım yolları’ türküsü çalmalı bence. Her şey iyi tamam da bu oyunda esas oğlan, yani katil kim? diye sorar gibisiniz.  Oyunda bunun cevabını bulamasanız da merak etmeyin. O kadar uluslararası polis gelecek çalıştaya. Bu kadar ipucunu değil Interpol’e, Dedektif Pembe Panter’e bile verseniz suçluları o bile şıppadanak yakalar bence. Ha, onlar da başroldekilerle figüranları ayırıp, suçun sahneye yansıyıp yansımadığına bakarlar mı bilemem tabii.

Bu arada eldeki yabancıları satamayan ve transfer yapmakta zorlanan Trabzonspor belki orası burasına denk geldi, belki mecbur kaldı ama en sonunda doğru yolu buldu. Zeki Yavru’dan sonra Abdullah Karmil’de nihayet kadroda. Devam devam. Bu yolun sonu aydınlık...