Amerika’nın Utah eyaleti bugünlerde garip olaylara sahne oluyor. Nüfusunun önemli bir bölümünü çok eşli evlilikleri ile tanınan Mormonlar’ın oluşturduğu bu hayli muhafazakar eyalet, önümüzdeki yüz yılın kaderini belirleyecek bir projenin merkezi haline gelmiş durumda.
Mormonlar, Hıristiyanlığın farklı bir kolu. Bundan yaklaşık 160 yıl önce, önderleri Joseph Smith’in seçimi doğrultusunda modern dünyanın kirliliğinden uzak durabilmek amacıyla Utah’a yerleştiler.
Yaşam biçimi olarak dedelerinin 19’uncu yüzyıldaki tercihlerini değiştirmeden sürdüren Mormonlar’ın hemen yanı başında süren bir inşaat ise, 21’inci yüzyılın en ilginç projesi olarak tanımlanıyor.
ABD’nin ‘Siber Savaş’ merkezi
Utah’ın Bluffdale kasabasında yaşayan, Mormonlar, esas olarak, kendi mabetlerine birkaç mil uzaklıkta dev bir inşaatı sürdürenlerin niyetinin ne olduğunu tam olarak bilemiyorlar. Amerikan devletinden “çok özel güvenlik sertifikalı” yüzlerce işçi ve teknik eleman yaklaşık 2 milyar dolara mal olacak 100.000 metrekarelik yapıyı bitirmenin telaşı içindeler. Burası, Amerikan Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın yeni istihbarat merkezi. Amerika, 2003 yılında yürürlüğe konulan, 2007 yılında bütçesi belirlenen proje çerçevesinde ulusal güvenliğinin esas olarak küresel düzeyde geliştirdiği “siber istihbarata” dayandığını kabul etmiş durumda.
Şimdi sıkı durun...
Söz konusu merkez tamamlandığında, buraya yerleştirilecek dev kapasiteli bilgisayarlarda bir yottabit düzeyinde bilginin tasnif edilmesi sağlanacak. Yottabit ne? Bilgisayarlarda bilgi depolama birimi.
2012 itibariyle dünyadaki bütün bilgisayarların bilgi depolama kapasitesi 160 eksabit olarak biliniyor. İnternetin tamamındaki bilgi deposu ise 500 eksabit olarak belirtiliyor.
Gözünüzde canlansın diye aradaki farkı günlük yaşama indirgiyorum: 1 eksabit boyutunda belgeyi 2.000 rafa sahip dört katlı büyük bir binada depolayabilirsiniz. 1 yottabit boyutundaki belgeyi Amerika’nın Delaware (6 bin 452 kilometrekare) ve Rhode Island (3.140 kilometrekare) eyaletlerinin tamamına yayılmış toplam 1 milyon binada depolayabilirsiniz.
İnsanlığın bugün internet ve tüm bilgisayarlarında depoladığı tüm bilgiler, 1 yottabitin minik bir bölümü ancak...
Anladınız mı nasıl bir “şey” yaratılıyor oralarda?..
Flame virüsü ve İran...
Neyin üretildiğini geçtiğimiz hafta anladık zaten... “Flame”(Alev) adı verilen bir bilgisayar virüsü doğrudan İran’ın bilgisayarlarını hedef aldı ve bu ülkenin özellikle nükleer araştırma birimlerini “felç etti...” Uzmanlar, “flame”in, bugüne kadar hiç görülmemiş, bilinmeyen ve asla kontrol edilemeyen “tipik bir siber savaş” ürünü olduğunu açıkladılar... Önce, bütün gözler İsrail’e döndü, sonra, virüsün bir Amerikan siber saldırısı olduğu anlaşıldı. Amerikan kaynakları, siber saldırının İsrail’den gelen “İran’a askeri saldırı” baskısını durdurmak amacıyla gerçekleştirildiğini dolaylı açıklamalar ile kabul ettiler.
Böylece Amerika tarihte ilk kez, bir ülkeye karşı geleneksel askeri gücü yerine “siber gücünü” kullanan devlet oldu!..(Aslında Amerika, Çinli askeri hackerlerin 2005 yılında gerçekleştirdiği Titan Saldırısı ile karşılaşmış, 2007 yılında da Estonya, Rusya’nın ülkenin bütün kamu bilgisayar sistemini devre dışı bırakan saldırısıyla boğuşmak zorunda kalmıştı ama, bu saldırı gerçek anlamdaki ilk askeri saldırıdır.)
İran sessiz... Karşısındaki gücün ne olduğunu anlamış durumda... Askeri saldırıyla karşılaşsaydı yapabileceği bir şeyler olabilirdi ama, şu anda devre dışı kalan bilgisayarlarının derdine düşmüş durumda...
Ortadoğu’da yayıldı...
İsrail, virüsün kendi bilgisayar sistemlerine de girdiğini, pek çok bilginin ülke dışına taşındığını kabul etti. Virüsün Suudi Arabistan başta tüm Körfez ülkeleri, Mısır, Sudan’a kadar yayıldığı biliniyor. Türkiye’nin etkilenip etkilenmediğini ancak ilgili kurumların açıklamalarından anlayacağız...
Geleneksel askeri stratejilerin sonlandığı, bir virüsün bütün bir ulusu teslim alabildiği yeni bir çağa girdik geçen hafta...
Biliniz...
DİPNOT: Flame’in ortaya çıkmasından sonra İsrail askeri istihbarat teşkilatı Shin Bet ve bir grup uzman, hemen, ülkenin bankacılık sisteminin korunması için devreye girdiler. Aman dikkat!..