Transfer sezonu açıldı. Kulüplerimiz gırtlaklarına kadar borçlu olsa da büyük kulüplerimiz bu sene geçen yıllarda göremediğimiz şekilde üst perdeden piyasaya girdi. Milyonlar, hatta on milyon Euro'lar havalarda uçuşuyor. Sosyal medya peşinde koşulan 10 milyon Euroluk futbolculara başını çevirip bakmıyor. Taraftarların beklentisi, 30-40 milyon euroluk yıldızların transfer edilmesi.
Daha aşağısı taraftarı kesmiyor bu sene. TFF'nin harcama limitini de UEFA'nın mali Fair Play'ini de takan tek bir Allah'ın kulu yok. Bu kurallara uyulmayacağı, hatta yapılan transferlerin bir şekilde kılıfına uydurulacağı açıkça kulüp yetkilileri tarafından söyleniyor. Kulüplere yakın sosyal medya hesaplarından rakibin yaptığı transfer sihirbazlığı (!) tüm delilleri ile çökertilirken kendi takımlarının yaptığı sihirbazlık ölümüne savunuluyor.
Transfer piyasasına hızlı bir giriş yapan Beşiktaş'ın, Rafa Silva için ödeyeceği bedel akıllara durgunluk verecek cinsinden. Trabzonspor, 2 yıl önce ödemediği meblağdan daha yükseğini vererek Nwakaeme ile yeniden anlaştı. Fenerbahçe, Çağlar Söğüncü'nün bonservisini, yapılan pazarlıkla (bize gelen bilgilere göre zorunlu satın alma opsiyonu devreye girerek), 10 milyon Euro'ya aldı.
Beşiktaş, transfer etmek için Di Maria'yı kovalıyor. Beşiktaş'ta transfer sihirbazı, bu sezon Hüseyin Yücel olarak görülüyor. Fenerbahçe ise transferde En Nesyri ve El Kaabi'yi kovalıyor. Fenerbahçe'nin bu sezonki transfer sihirbazı ise Acun Ilıcalı. Geçen sene takım yapılanması ile oluşan iyi işlerin tümünde Branco ve Ali Koç başrolde iken bu sene başta Mourinho transferi olmak üzere kadroya katmaya çalışılan futbolcuların tamamında bize gelen bilgilere göre Acun Ilıcalı'nın imzası var. Geçen sezonlarda Ali Koç'a atfedilen; "karar almada gecikiyor, tereddüt yaşıyor, o sebeple dinamik transfer sürecine uyum sağlayamıyor" eleştirileri artık yok. Çünkü Acun Ilıcalı, karar alma ve uygulama konusunda Ali Koç ile kıyaslanmayacak kadar çabuk. Sosyal medyada yazan Fenerbahçe taraftarları da bunun farkında olmalı ki bu konuda hem fikirler. Acun Ilıcalı, Ali Koç'un bu eksik tarafını tamamlayacak gibi gözüküyor. Bu şekilde Ali Koç, bu sezon, arka planda kalacak.
Kalmalı da.
Camianın tahammülü kalmadı. Geçen 6 yılın ardından şampiyonluk bekliyor. Futbolun patronu Acun Ilıcalı olacak.
Bu kesin.
En Nesyri ve El Kaabi adımları da Acun Ilıcalı'nın transfere bu sene getirdiği yeni yaklaşımın bir sonucu. Mourinho ile dostluğu da Acun Ilıcalı'yı etkin kılan bir başka faktör. Geçen sezon İsmail Kartal ve Ahmet Ketenci ön planda iken bu sezon Mourinho ve Acun Ilıcalı'yı ön planda göreceğiz.
Kongrede Ali Koç ve Aziz Yıldırım'ın karşılıklı olarak attıkları adımları ile başlayan birlik ve beraberlik görüntülerinin gerçekliği konusunda ilk sınav 3 Temmuz günü yaşanacak. 2018'den sonra Fenerbahçe Spor Kulübü, resmi iletişim kanallarından, 3 Temmuz'a ilişkin yaptığı açıklamalarda, Aziz Yıldırım, İlhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu ismini dahi geçirmezlerdi. Aziz Yıldırım ve dava arkadaşları da geçmiş 3 Temmuzlarda Fenerbahçe Spor Kulübü'nün etkinliklerine katılmaz kendi etkinliklerini kendileri yapardı. Bakalım herkesin arzuladığı, birlik ve beraberliğin sağlandığı, 9 Haziran sonrasında durum ne olacak?
Bu itibarla Çarşamba günü gerçekleşecek, 3 Temmuz'un seneyi devriyesi bir turnusol kağıdı olacağa benziyor. Bakalım Ali Koç ve Aziz Yıldırım arasında kaldığı yerden yeniden başlayan dostluk buralara da sirayet edecek mi?
ÖNEMLİ BİR EŞİK
Yine bu ay içinde muhtemelen, Temmuz'un son Pazar günü gerçekleşecek Fenerbahçe Spor Kulübü'nün Yüksek Divan Kurulu Toplantısı, seçim sonrasındaki ilk YDK toplantısı olacak. 2018'den beri Aziz Yıldırım, YDK toplantılarına katılmıyordu. Yıldırım, ilk kez geçtiğimiz Nisan ayında, dava arkadaşı Şekip Mosturoğlu'nun başkanlığa seçildiği YDK genel kuruluna katılmıştı. O toplantıda Faruk Ilgaz Tesisleri'nde bulunan Ali Koç ile Aziz Yıldırım bir araya gelmemişti. Sonrasında 8/9 Haziran'da yapılan seçimli genel kurul toplantısında ikili uzun bir aradan sonra ilk kez buluştu. 8 Haziran'da Vefa Küçük'ün şaibeli seçimi sebebiyle Aziz Yıldırım toplantıyı terk etmişti. Ertesi gün ise Yıldırım'ın attığı ilk adıma Ali Koç'un aynı şekilde karşılık vermesi ile camiada özlenen birlik beraberliğin tohumları atılmıştı.
9 Haziran'da Genel Kurul'un kapanışında ise Ali Koç ve Aziz Yıldırım tarafından, adeta dosta düşmana "Biz birlikte buradayız. Tüm sorunlara ve düşmanlara karşı bir aradayız" mesajı verilmişti. 9 Haziran'da Ali Koç ve Aziz Yıldırım arasında sağlanan barış, camiayı da kısa sürede sarmış, camia da önümüzdeki sezona bu birlik ve beraberlik ile daha güvenle bakmaya başlamıştı. Bakalım Temmuz ayı YDK Toplantısına Aziz Yıldırım katılacak mı? Ya da Başkan Ali Koç veya YDK Başkanı Şekip Mosturoğlu, Aziz Yıldırım'ı o toplantıya özel olarak davet edecek mi? Bu da bu ay içinde Fenerbahçe'de Ali Koç ve Aziz Yıldırım tarafından başlatılan birlik ve beraberliğe yönelik eylemlerin samimiyeti konusunda bir başka turnusol kağıdı olacak.
Her iki tarafa da naçizane tavsiyemdir.
Birlik ve beraberliği bozan taraf bunun vebaline de katlanır. Benden söylemesi.
KOMBİNEDE REKOR ARTIŞ
Yazıyı hazırladığım saatlerde Fenerbahçe Spor Kulübü 2024/25 sezonu kombine bilet fiyatlarını açıkladı. Bir önceki sezona göre, ortalama yüzde 300 zam yapıldığı görülüyor! Ülkemizdeki yüksek enflasyonun bir artış sebebi olarak düşünsek bile güncel fiyatın fahiş olduğunu kabul etmek lazım. Halkın takımı Fenerbahçe'yi yönetenlerin halkın dertlerinden haberdar olması ve bu artış oranını makul seviyelere çekmesi gerekmez mi? Diyebilirsiniz ki makul seviye nedir? Cevabım şu olacak: 1907 tribününe yapılan zam oranı ya da forma isim sponsorluk anlaşmasının artış oranına makul diyebiliriz. Zorluklar paylaşıldıkça aşılır. 6 sezondur şampiyon olamamış bir takımın taraftarının bu talebinin anlayış ile karşılanması gerekmez mi?