Şu anda Katar’ın başına gelenler bize neyi gösterdi?
“Müslümanlar kardeştir” sözünün geçerliliğinin olmadığını gösterdi.
Suudi Arabistan, Mısır gibi birçok Müslüman ülke, dindaşları Katar’ı boğmak için Hristiyan ABD’yle işbirliğine girişti.
Katar’a sınırlarını, hava sahalarını kapattı.
Katar’a gıda gibi en hayati ihtiyaçların girmesine engel olup Katarlı Müslümanları aç, susuz bırakmaya kalkıştı.
Müslümanlar Müslümanlara bunu yapmaya kalkıştı.
Müslümanlar Müslümanlara daha önce de bunu yaptılar.
Hristiyan ABD ve Yahudi İsrail ile işbirliği yapıp Filistin için hayati öneme sahip geçiş yollarını kapadılar.
Hayati ihtiyaçlarının Filistinlilere ulaşmasına engel çıkarttılar.
Filistin’e insani yardım götürmek isteyen Mavi Marmara gemisi gibi gemilere saldıran İsrail ordusunu değil, Filistinlilere insani yardım götürmek isteyenleri suçladılar.
Filistinlilerin üzerine İsrail bombaları yağarken, bebeklerin kopan kolları, bacakları havalarda uçuşurken bile kıllarını kıpırdatmadılar.
Aynısını Irak’lı Müslümanların üzerine ABD bombaları yağarken de yaptılar.
ABD bombalarıyla Iraklı bebeklerin kolları, bacakları kopup havalarda uçuşurken bile kıllarını kıpırdatmadılar.
Irak’ta yaşananların bir başka versiyonu Suriye’de de yaşanmakta.
Müslümanların bir kısmının Hristiyan ABD, Avrupa ve Yahudi İsrail’le, diğer kısmının Hristiyan Rusya ile işbirliği yapması sonucunda Suriye’de de oluk oluk Müslüman kanı akmakta.
Atılan bombalardan Suriyeli bebeklerin de kolları, bacakları kopup havalarda uçuşmakta.
Evet, Müslüman alemi bu durumda.
Müslüman aleminin bu durumuna bakıp şimdi gel de Filistin davasının simge isimlerinden Şeyh Ahmet Yasin’in, Müslüman alemini Allah’a şikayet eden şu ünlü yakarışını hatırlama.
“Allah’ım, ümmetin suskunluğunu sana şikayet ediyorum. Siz ey Müslümanlar; suskun ve aciz helak olmuş ölüler! Sus pus ve bön ümmet; ölümümüzü izleyin. Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu başımıza gelen bu acı felaketler karşısında? Bir ümmet utanmaz mı şerefi çiğnenirken? Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları; Allah’ım onları sana şikayet ediyorum. Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, yetim bırakılan çocuklar, çocuklarını yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler adına sana şikayet ediyorum. Gücümüz dağıldı, birliğimiz bozuldu, yollarımız ayrıldı”.
Şeyh Ahmet Yasin, bu yakarışında haksız mı?
Filistin’den Afganistan’a, Irak’tan Suriye’ye kadar Müslüman ülkeler yakılıp yıkılırken, atılan bombalarla bebeklerin kopan kolları, bacakları havalarda uçuşurken Müslüman alemi ne yaptı?
Analar babalar, bebeklerinin parçalanmış cesetlerini kucaklarına alıp “Nerde bu ümmet” diye acıyla haykırırken, Müslüman alemi ne yaptı?
Maalesef Müslümanlar Müslümanlara yapılan bu vahşete gözlerini de kulaklarını da vicdanlarını da kapattı.
Dahası, İslam ülkeleri bu vahşetten kaçan bir tek mülteciyi bile ülkelerine almadı.
Müslüman aleminin durumu buyken, din adamlarımızın “Müslümanlar kardeştir” demesine artık kargalar bile gülüyor.
Müslümanlar “Çıkarlar kardeştir” dercesine, çıkarı için şeytanla bile işbirliği yapıyor!