Soruya cevabı Özgecan’ın babası Mehmet Aslan veriyor ve savaşa teslim olduğumuzda başımıza gelecek felaketleri çarpıcı ve unutulmayacak sözlerle anlatıyor ve diyor ki ‘savaşmaya devam edersek, meleklerin kanatları kopartılacak.’
Peki sevgiye sığınmanın , onu yaşatıp korumanın yolu, nereden geçiyor?
Ekranlarımızı süsleyen haberlerin çoğu, bize kötülüğün neredeyse dünyayı esir aldığını söylerken, nasıl olacak da nefretten kurtulacak ve bu dünyaya sevgiyi egemen kılacağız?
Kadınlar dünyanın dört bir yanında, şiddete, tacize uğruyor ve cinayetlerle yok ediliyor.
Kadın olsun, çocuk olsun meleklerin kanatları kırılıyor..
Bir üçüncü dünya savaşı yok gibi, ama bugünün dünyasında bölgesel çatışmalar deyip geçtiğimiz, hatta küçümsediğimiz çatışmaların yol açtığı felaketler, ölümler, katliamlar ancak bir üçüncü dünya savaşında mümkün olabilirdi.
Dolayısıyla ne Kahire’de uyuyan insan huzurlu bugün, ne Şam, ne Bağdat ne Erbil’de uyuyan insan..
Buna bir de şimdi bütün Avrupa’ya yayılan huzursuzluk, korku ve endişe eklendi.
Bu dünya, yüreği merhamet, sevgi, ve fedakarlıkla , empati yapma yeteneği gelişmiş insanlarla doludur. Her zaman da böyleydi. Kötülük destanlarda, efsanelerde bile ilelebet hüküm sürmez hiçbir zaman.
İnsanoğlunun hamuru iyiliktir, sevgidir, dostluk ve vefadır çünkü.
Özgecan’ın babası saygıdeğer insan Mehmet Aslan bey kardeşim, o büyük acının ortasında, bunu bir kez daha hatırlattı ve gösterdi bize..
Mehmet Aslan’ın, şu sözleriyle dile getirdiği hayat felsefesi, asla unutulmayacak:
‘Ben öncelikle kendim için şunu söyleyeyim; ben günahkarların günahkarı, fakirlerin fakiri, acizlerin acizi bir garibim. Rabbim özel yaratmış, güzel yaratmış, çok sevdi yanına aldı. Bu memlekette artık ikilik olmasın. Bu vahim olayı yapan insanlara da zulmedilmesin, adaletin karşısına çıkıp cezalarını çeksinler. Allah onların analarına, babalarına da yardımcı olsun. Sevmekten başka bir çıkar yolumuz yok. Teslim olursak içimizdeki bütün güzellikler ortaya çıkacak. Savaşırsak, sonunda nefsimiz kazanacak ve analar, babalar ağlayacak, meleklerin kanatları koparılacak, meleklerin çığlıklarını kimse duymayacak. Duyduğumuz kulaklarımızın, gördüğümüz gözlerin aslında bir anlamı yok.
Ben milletimizden çok şey bilmem ama, Ma’un Suresi’nin, Ali İmran Suresi’nin 103. ayetini ve Asr Suresi’ni okumalarını tavsiye ediyorum. Bu ayetler bana göre çok önemli. Doğru yolu bulmak, doğru yolu seçmek, doğru yolda yürümek çok zor. Malum, dünya geçimini sürdürmek için çalışıyoruz. Gözümüz körleşiyor, kulaklarımız sağırlaşıyor. Herkes kalbindeki sesi iyi dinlesin. Bana yıllarca neler olabileceğini anlattılar ama ben anlamadım. Gözlerim kör, kulaklarım sağır vaziyette dünyanın peşinde koştum durdum.Siz hiç mucize gördünüz mü? Şu an bir mucize gerçekleşiyor. Olayın tüm Türkiye’ye mal olmasının bir hikmeti var
Masallarla büyüdük. Bir varmış, bir yokmuş. Bir Özge varmış, bir Özge yokmuş. Sevgi geldi saygı geldi cihana, biz yarattık dediler. Bizler sevmesini saymasını öğretmeye geldik cihana”
Mehmet Aslan bu dünyada yalnız değil. Onun gibi düşünen ve yaşayan milyarlarca insan var..
Sevgiye, merhamete çağırıyor bizi bu insanlar..
Daha dün, İranlı bir kadın, oğlunu öldüren bir katili, yüzüne bir tokat atıp, idam sehpasından indirdi ve affetti. Böyle anaların olduğu bir dünyada, kötülük ilelebet hüküm sürebilir mi?
Yıllar yıllar sonra.. Toplama kamplarından kurtulmuş bir kadın geçenlerde, ona o zulmü reva gören birinin torununu evlat edindi..
Bir Türk kızı, Tuğçe Albayrak, daha hayatının baharında bir melek, tıpkı Özgecan gibi bir melek, Almanya’da başkasının hayatı kurtulsun diye, kendi hayatını feda etti..
Her gün bir cinayet, her gün bir vahşet haberi, Türkiye’den ve dünyadan gelen..
Ama biz yine de, kocaman yürekli insanların dünyasında yaşadığımızı unutmayalım diyorum. Bu kocaman yürekli insanlar hep aramızda olacaklar. Emin olun sayıları da her geçen gün biraz daha artacak.
Enseyi karartıp, kötümserliğe ve umutsuzluğa düşmek yok..
Mehmet Aslan ve Tuğçe Albayrak gibi insanların yaşadığı bir dünyaya dört elle sarılmaya değer..
Sımsıkı sarılın bu dünyaya, henüz keşfetmemişseniz, yanı başınızda sessizce yaşayıp giden Mehmet Aslan ve Tuğçe Albayrak gibi insanların farkına varın, yüreklerini yüreğinize katın, onları keşfedin.
Asla pişman olmayacaksınız..