Fenerbahçe Spor Kulübü bayramlaşması yine gündemi belirledi. Başkan Ali Koç, Galatasaray başkanı Dursun Özbek için "patolojik vaka", Okan Buruk için "örgüt kırıntısı" benzetmelerini kullandı. Belli ki iki kulüp arasında yaz döneminde de sert rüzgarlar esmeye devam edecek.
Fenerbahçe teknik direktörü, başkanı hakkında açıklamaları ile közü sürekli harlı tutan Galatasaray başkanı ve Okan Hoca oldu aslında.
Tarafların birbirleri hakkında bu denli sert sözleri rahatlıkla kullanmaları fanatizmi körüklemeye devam ediyor. Benim merak ettiğim konu yaz tatilinde söylenen bu sözler TFF ya da adli makamlar tarafından bir yaptırıma tabii tutulmuyor mu? Futbol sezonu bittiği için bu tip söylemler serbest mi? Sanırım TFF, Avrupa Futbol Şampiyonası sebebiyle adli tatile girdi.
Fenerbahçe taraftarı Batshuayi'nin ezeli rakip ile anlaştığına dair haberler üzerine bir anda 8/9 Haziran öncesi günlere döndü. Belli ki Aziz Yıldırım ve Ali Koç'un Fenerbahçe için başlattıkları birlik beraberlik anlayışı henüz tam olarak anlaşılamamış.
TEMKİNLİ OLMAK GEREK
Beyler kavga, kırgınlık bitti. Yönetimi eleştirecekseniz eleştirin ama birlik beraberliği sabote etmeyin bir zahmet. Takımın başında dünyanın yaşayan en iyi 5 teknik direktöründen biri var. Ona inanın ve bir rahat verin. Eğer Bats'ın mutlaka tutulması gerekseydi inanın Fenerbahçe anlaşmayı yapardı.
Bir nefes alın bekleyin.
Mou'nun mutlaka bir planı ve düşüncesi vardır. Bu yüzden gelmesi için dünyalar önüne serildi.
Aceleniz nedir?
Fenerbahçe'den kimler geldi, kimler geçti!
Gidenin daha iyisi gelir.
Bekleyin biraz.
FENERBAHÇE ÇAĞI
Fenerbahçe başkanı Ali Koç ya da Acun Ilıcalı'nın veya Branco'nun hamle yapmasını beklemeyin.
O Mou öncesi eski Fenerbahçe'de kaldı.
Tek patron Mou.
O ne derse o olur ve öyle olacak.
Kimse boşuna Ali Koç ya da Acun Ilıcalı'dan transfer sihirbazlığı beklentisine girmesin.
Transfer, planlama ve takım inşa etme Mou'nun işi.
Bayram sonrası transfer penceresi açıldığında gelen giden oyuncuları hep beraber göreceğiz.
Her ne kadar ana iskelet korunacak dense de bu söz Mou'ya ait değil.
Mou yeni bir sistem için yeni bir kadro kuracaktır.
Öyle 3/4 futbolcu ile yeni sistem kurulamaz.
Transfer edilecek futbolcu sayısı daha fazla olacaktır diye düşünüyor ve duyuyorum.
Giden futbolcu sayısı da beklenenden çok olacaktır.
Bunların bir bölümü iyi transfer ücreti kazandıracağı için bir kısmı ise yeni sistemde yeri olmadığı için gönderilecek. Takım harcama limiti yaklaşık 100 milyon Euro civarında olan Fenerbahçe'de önemli futbolculardan oluşan hem Avrupa hem lig için güçlü bir kadro kurulacak.
Nerden mi biliyorum?
Mou ile Aziz Yıldırım'ın görüşmesinde bu konular konuşuldu.
Önümüzdeki üç yıla damga vuracak bir kadro kurulacak. Onun için Ali Koç, "Futbolda Fenerbahçe çağı başlıyor" sloganını her vesile ile dile getiriyor.
MİLLİLER İYİ BAŞLADI
Gürcistan galibiyeti ile gruptan çıkma yolunda avantajı cebine koyan mili takımımız Portekiz maçından da iyi sonuç alacaktır. Beni ve benim gibi düşünenleri üzense ezeli rekabetin milli takım oyuncuları üzerinden en sert biçimde sürmesi. Ne zaman bu kötü huydan vazgeçeriz bilemiyorum. Bir kötü huyumuz da taraftarlarımızın rakip milli takım marşı çalarken ıslıklama refleksi.
Acayip bir durum.
Aramızda hiçbir sorun olmayan Gürcistan'ın milli marşı çalarken niçin ıslıklarız? Anlaşılabilir gibi değil. Bir çirkin görüntü ise milli maç zaferlerinin ardından soyunma odasından yapılan maksatlı yayınlar.
Milli takım zafer kazanmış.
Herkes "bundan ne pay alırım" derdinde. Dünyada benzeri olmayan görüntüler izliyoruz. Bunun için futbolda gelişmiş ülkeler ligine giremiyoruz. Çocukları rahat bıraksak zaferin tadını çıkarsak olmaz mı? İlla onların başarısından nemalanmaya mı çalışılacak? Zaten turnuvanın ardından içeride federasyon seçimi süreci başlayacak.
Herkes cephesini belirlemiş. Lakin henüz Ankara topa girmedi. Benim duyduğum mevcut iki aday dışında başka isimlerin gündemde olduğu. Ben derim ki kimse TFF başkanı belli oldu gibi düşünmesin.
Bekleyelim ve görelim.