Başlığa sığmadığı için yeniden yazacağım; “Şer Odakları”, seçim öncesi ve sonrası KAOS hatta Gezi öncesinde olduğu gibi Tahrir beklerken, Türkiye her konuda ÇÖZÜM ve BAŞKANLIK yoluna girdi...
Sevgili dostlar, bir süre önce, daha doğrusu tam Gezi darbe denemesine gidilen günlerde, “en çok satılan” bir yayın organında “Türkiye’nin Tahrir’i neresi olacak” başlıklı bir yazı çıkmış, arkasından bu tezi destekleyen yayınlar devam etmişti...
Uzun bir süredir Türkiye’nin “Tahrir’i neresi olacak” sorusu hiç itibar görmediği gibi, oluşan olumlu hava içinde “ÇÖZÜM” ve “BAŞKANLIK” gibi iki tarihi sürecin birbirinden bağımsız olarak işlediğini görüyoruz...
Sevgili dostlar, seçim sürecinde ŞER ODAKLARI kaos planlar ve beklerken, hatırlatma adına “o yazıya” dönmek ve bugünlere örnek olması için o dönemde “yazdığım cevaptan” bir bölümü alıntılamak istiyorum...
Bakın o yazıya karşı neler yazmışız;
“...1- Yazılan: “Türkiye’nin Tahrir’i neresi olacak”!
Bu cümlenin altında gizlenen: Türkiye’de de Mısır gibi yıllar süren-sürecek bir diktatoryal yapı var ve insanlarımız buna karşı meydanları doldurmalı!...
2- Yazılan: “Beyaz Türkler ekonominin hala en büyük taşıyıcı gücü olmaya devam ediyor. Günün modasına ayak uyduran muhafazakar bir orta sınıf gelişiyor ama hala en büyük tüketici Beyaz Türkler”! Bu cümlenin altında gizlenen: Siz iktidar olduğunuzu sanabilirsiniz ama bu ülkede en büyük rantı almaya hala “bizim gibiler” devam ediyor. Ülkeyi yönetseniz bile “ekonomik-finansal dinamiklere” hakim değilsiniz. Hala para “bizde” ve bizde olmaya da devam edecek...
3- Yazılan: “ilk büyük tepkiler imam hatip okullarında başlayacak. Tepkinin ilk Tahrir Meydanı oraları olacak. Oralardan binlerce Ahmet Hakan mezun olacak”. Bu cümlenin altında gizlenen: Bu ifadeyi yukarıdaki ile birlikte okumak gerekli; siz ne kadar düzgün bir şekilde insanları eğitirseniz eğitin, “para hala biz de olduğu için” eldeki maddi imkanlarla biz onları rahat bırakmayacağız, paranın ve dünya nimetlerinin gücüyle yeni “Ahmet Hakan”lar devşireceğiz ve size karşı onları ortalığa salacağız. Öyle bir “kaos yaratacağız ki”; inançlı insanları meydanlara dökmeyi
deneyeceğiz!...
4- Yazılan: “Dindar nesil yetiştiremeyenler, ne yazık ki, azınlık da olsalar, iki tarafta da kinder bir nesil yetiştirmeyi başaracaklar”. Onların yaratığı busorunu ne yazık ki gelecek nesiller yüklenecek”. Bu cümlenin altında gizlenen: Sizden öyle bir “intikam alacağız”, size öyle şeyler yapacağız ki; çocuklarınızdan bile hesap soracağız!...
5- Yazılan: “Muhafazakarlar kendilerini artık bu ülkenin muktedir çoğunluğu ilan ettiler, ama medyada, sanatta, ekonomide hala çoğunluk olamadılar”... Bu cümlenin altında gizlenen: Ekonomi başta olmak üzere her alan hala bizim kontrolümüzde. Medyada “411 el kaos’a kalktı” dinamiği ve zihniyeti hala dimdik ayakta ve gününü bekliyor!...
6- Yazılan: “Başkalarının ak’ı varsa, onların da beyaz’ı var”. Bu cümlenin altında gizlenen: Bu ülkede “AK Parti’ye oy veren” yüzde 50’lerin üstündeki halk bizim için “başkalarıdır” ve biz Beyaz Türkler için öyle kalmaya devam edecektir!...
7- Yazılan: Ey baskıcı, empoze edici, zorlayıcı yeni devlet... Çekil aradan! Bu cümlenin altında gizlenen: Bu ülkede baskıcı, zorba, diktatör dinamiklerin hakim olduğu yeni bir devlet anlayışı oluşmaktadır. Buna karşı duralım, meydanları dolduralım ve sesimizi yükseltelim...”
Sevgili dostlar, BU YAZIYI YAZAN ZİHNİYET, Türkiye’de hala ayakta ve “ayakları kaysa” beklentisi içinde bir köşede duruyor! Ama durumu ümitsiz! Bu Halk artık kendi geleceğini kendi kaderini çiziyor ve yolunu açıyor... Bu noktada “açılım” dahil her adımda bir SORUN bekleyen-kışkırtan ve planlayanlara sesleniyorum; YOL BİTTİ, SİZ ARTIK YOKSUNUZ! SadeceTürkiye, Sadece bu coğrafyanın insanları, bu ülkenin gerçek sahipleri var!