Karşı ittifakı bir araya getiren motivasyon buharlaştıkça, parçalar arasında dağılma, ufalanma ve birbirinden utanma alametleri de gizlenemeyecek hale geldi.
CHP’de Muharrem İnce, İyi Parti’de Koray Aydın partilerindeki kaynamanın odağında gibi görünse de, asıl sebep daha derinde. CHP’nin genleriyle oynanmasının delege iktidarını aşan bir tarafı var. İyi Parti ve HDP’de ise sorun çok daha yapısal. Ve artık tabanı zorluyor.
***CHP’nin oyu artmıyor.
Yerel seçimlerde HDP, İyi Parti ve Saadet seçmeninin oyuyla adaylarını Ankara ve İstanbul’a başkan seçtirmiş olmasına rağmen bunun CHP’ye hiçbir getirisi olmadı. Bilakis İstanbul’da “elim kırılaydı da…” diye söylenenlerin sayısı azımsanmayacak düzeyde.
Küreselcilerle ulusalcılar arasındaki gerilim bitecek gibi değil.
Üstelik CHP’nin 2018 Cumhurbaşkanı adayı olan ve CHP tarihinde görülmemiş oranda oy alan Muharrem İnce, kendisine reva görülen muamelenin ıstırabıyla sine-i millete dönmüş vaziyette.
Aylardır Anadolu’da. Cumhuriyet Halk Partisi tabanının ve teşkilatının alışkın olmadığı şekilde halkla iç içe. Dolaşıyor, dinliyor, anlatıyor. Sahada oluşunun emaresini yüzünde taşıyor, yanmış güneşten. Genel merkezin temkinli tutumuna rağmen İnce’nin 29 Ekim’de açıklayacağı manifesto ile yeni bir evreye geçmesi bekleniyor.
***
Millet ittifakının görünür görünmez bileşenlerinin siyasi evrene bu kadar çok “erken seçim” mesajı göndermesinin bir nedeni de İyi Parti’de iplerin kopacak kadar gerilmesinde.
Zaten kurulurken dağılan İyi Parti’de son kurultayın ardından sular hepten durulmuyor.
Kurultayda Genel İdare Kurulu üyeliği seçimi için delegelere "oy verilmeyecekler" listesi gönderildiği iddialarıyla başlayan tartışma güç kavgasına dönüşmüş durumda. Rahatsızlığın merkezinde Koray Aydın var. TBMM’de zaten 38 vekili bulunan partide adı kara listede anılan 15 milletvekilinin İyi Parti’den istifa edebileceği söyleniyor. Bu 15 vekil arasında kamuoyunda tanınıp bilinen vitrin isimler de bulunuyor.
Ve bu isimler Genel Başkan Akşener’in gruba seslendiği toplantıya katılmama kararı alarak kırılan kolu yen dışına çıkarmayı göze almış durumda.
***İttifakı çatırdatan asıl sebep ise HDP elbette.
CHP ve İP yönetimi HDP’nin herkese aşikar olan PKK ile ilişkisini görmemek için kör numarası yaptı, HDP’yle işbirliğini reddetti ama pek işe yaramadı.
Zira hem HDP’liler verdikleri oyu her ortamda ve her fırsatta (“oturduğunuz o koltuğa sayemizde kuruldunuz” diyerek) CHP’nin ve İyi Parti’nin başına kaktı, hem de artık HDP’liler bile kanlı ellerini yıkamayı deniyor.
Ama olmuyor.
Çok gecikmiş itiraflar çünkü bunlar.
PKK masayı devirdiğinde, silah bırakacağım deyip çoluk çocuğun eline silah tutuşturduğunda, asker sivil, çoluk çocuk demeden binlerce insanı çukurlara gömdüğünde, Türkiye’den terörle toprak koparmaya kalktığında girdiler çünkü HDP’ye. Bile bile girdiler. HDP’de şartlar sonradan değişmiş gibi yapmalarının gereği de yok anlamı da şimdi. Geçiniz.
O yüzden “PKK ile HDP aynı yapının parçalarıdır” itirafı için ne Altan Tan’ı, ne Ayhan Bilgen’i, ne de PKK’yla beraber FETÖ’ye hizmet etme becerisi gösteren Ahmet Şık’ı alkışlamayacağım.
Kılıçdaroğlu ve arkasındaki “ajans” da biliyor elbette bu gerçeği. HDP’nin kanlı yükünü taşımakta zorlanıyor bu yüzden Millet İttifakı.
Giderek daha da ağırlaşacak yükleri.
Bundan sebep karşı ittifakın 2023’e kalmayacağını, ufalanacağını, Davutoğlu’nun partisiyle Babacan’ın partisinin yüzde 0.5 oy oranından fazla etmediğini görmekteler. Erdoğan ve kabinesinin zorlu pandemi döneminde bile oy oranını artırdığını, ateş çemberinin ortasında Türkiye’yi selamete çıkarmakta olduğunu görüyorlar.
Alenen korkuyorlar Erdoğan’ın 2023 hedeflerini tutturmasından…
Bundan sebep dağılmadan koparalım, ayrılmadan devirelim derdinde muhalefet. Ama olacak gibi de değil. Son anketlere göre Millet İttifakı resmen eriyor.