Milli marşlar okunurken bir yanda ayinde gözleri kapalı ve huşu içinde ilahi söyleyen, başta İtalyan Milli Takım kaptanı Buffon, diğer yanda ise Alman Milli Marşı’nı söyleyemeyen 5 futbolcusu olan Almanlar’ı görünce, gayri ihtiyari İtalya’nın kazanacağı bir maç olacağını düşündüm. 5. dakikada ilk ciddi pozisyonu Hummels ile Almanlar harcarken, İtalyanlar’ın defansın arkasına top sarkıtmaya çalıştıklarını gözlemledik. İtalyanlar’ın ilk ciddi ataklarını 18. dakikada Montolivo ve 19. dakikada Cassano gerçekleştirebildi. Üst üste gelen iki atak 20. dakikada Cassano’nun ortasında Balotelli’nin golünün adeta habercisi idi. Balotelli’nin gol vuruşu kadar atağın başlangıcındaki kurt Pirlo ile Cassano’nun iki Alman defans oyuncusunu oyundan düşürerek yaptığı ortaya şapka çıkartmak gerektiğini söylemek gerek.
Alman takımında sahanın en çok çalışan futbolcusu olan Mesut Özil’in maçın 26. dakikasında ceza sahası dışından attığı şut kalecide kalırken Montolivo’nun Cassano’nun pasında kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyon maçta önemli bir kırılma anına işaret ediyordu. Her dakikası heyecanla dolu geçmesi beklenen maçın 35.dakikasında Khedira ile beraberliği kaçıran Almanlar, bu topun dönüşünde Balotelli’nin bazukasını kendi ağlarında gördü.
Bütün hücum gücünü ve yaratıcılığını Mesut’a bağlayan ve bu anlayışla gol atması neredeyse mucizelere kalmış Almanya devreye 2-0 yenik giriyordu. Forvetini yenileyen Almanya, 2. yarının başında önce oyuna giren Reus’un ardından da Lahm’ın ayağından iki gol pozisyonunu cömertçe harcarken Prandelli’nin yüzündeki endişenin bize yansıması ise “Muhteşem bir geri dönüş” hikayesine tanıklık edip edemeyeceğimize yönelik bir merak oluyordu. 55. dakikada Mesut’un sıfıra inerek altıpastaki arkadaşlarına bıraktığı pozisyon bize adeta “Mesut daha ne yapsın” dedirtti. Maçın son dakikasında Almanya’nın mesut’un ayağından kazandığı gol, bu güzel oyuncuya takılmış bir nazar boncuğuydu.
Turnuvanın başında herkesin beklediği İspanya-Almanya finalini oynadığı oyunla bozan ve finali hak eden İtalya olurken, benim aklımda yıllardır Catenaccio ile kazınan sıkıcı ve katı İtalyan savunma anlayışı da böylece yıkılıyordu. İşte tam da bu nedenle diyorum ki: İtalya böyle oynasın benim canımı yesin...