Mısır’da darbe olarak adlandırılmayan darbenin mekanizması ABD’nin 1.5 milyar dolarlık yardımına bağlanmış görünüyordu. ABD, Mısır ordusuyla arayı bozmamak için -darbe mi, değil mi- teşhisi koymakta acele etmeyecekti. Zaten Mısır ordusu da olayın darbe değil, bir şenlik olduğunu gösterebilmek için arkasından duman çıkaran jetler uçuruyordu. Bu arada askerlerin ateş açıp toplu kırım yapması ise olağan hale geliyor.
Son bir hafta böyle geçti, ama Mısır süreci hızlanıyor ve karmaşıklaşıyor.
Kuveyt, Suudi Arabistan ve BAE’den yeni Mısır yönetimine 12 milyar dolar geleceği açıklanınca, ABD’nin Mısır’a yardımı ve -darbe teşhisi- üzerindeki baskı kalktı. Eski yönetime Katar destek veriyordu. Yeni yönetimin arkadaşları farklı. Son birkaç yılı ekonomik kriz altında geçiren Mısır ekonomisi şimdi birden düzelirse, durum daha ilginçleşecek.
Bu arada 1.5 milyar dolarlık ABD yardımının bu yıl 650 milyon doları Mısır’a verilmiş, 585 milyon ise bekliyor. Mali yıl eylülde.
ABD’nin önceki gün Mısır’a F-16 savaş uçağı teslimini sürdürme haberi ise herşeyin birbirine girdiği nokta... Darbe var mı yok mu, Mısır’a askeri yardım kesilsin mi diye konuşulurken, birden F-16’lar uçuyor... Aslında bu konu daha karışık. 2010’da Hüsnü Mübarek makamdayken ABD, Mısır’a 20 tane F-16 uçak ve 200 adet Abrams tank satım anlaşması yapmıştı... Sistem aynı: ABD para veriyor, Mısır da o parayla ABD silah ve malzemesi alıyor. Ve bu alışveriş, en çok ABD ekonomisine yarıyor.
Mübarek devrildikten sonra ABD bu anlaşmaya uydu ve Cumhurbaşkanı Mursi iktidarında ilk parti F-16’lar Mısır’a teslim edidi. 2013’te teslim edilen uçak sayısı 12. En son 4 uçak Nisan’da verildi. Uçaklardan 4 tanesi gelecek birkaç haftada Mısır’a verilecek. Yıl sonunda da kalan 4 verilecek ve sipariş tamamlanacak. Tanklar da yine yıl sonuna dek verilecek.
İşin ilginci, uçaklar yılbaşından beri Mısır’a teslim edilirken Obama yönetimi -Mursi’yi desteklemekle- ve -İsrail’e tehdit oluşturmakla- suçlanıyordu... Bugün darbe konusunda Obama yönetimine yöneltilen suçlamaların benzeri, Mursi yönetimi konusunda tekrarlanmaktaydı. ABD -Mısır’da kimseye yaranamadık, bir etkimiz yok- diyor, ama kimse inanmıyor.
Daha geniş açıdan ise soru, Mısır ordusunun bu uçaklarla ve tanklarla ne yapacağı ve bu silahların kime karşı alındığı... Esas siparişi yapan Mübarek herhalde İsrail ile savaşmak için bu silahları almadı. Mısır’ın İsrail ile savaşması zaten ABD açısından da sözkonusu değil. Mısır’ın güneyinde Sudan var, doğusu ve kuzeyi deniz ve batısında Libya var. O zaman belki Mübarek karşısındaki Kaddafi’yi -tehdit- olarak görüyordu. Öte yanda bu silahların iç güvenliğe de etkisi yok. Hüsnü Mübarek olarak Mısır içinde kime karşı F-16 kullanacaksınız ya da kime karşı Abrams ana muharebe tankı çıkaracaksınız. Darbe için lazımsa, eldeki tank ve zırhlılarla da olur...
Ama silahlar teslim edilemeden Mübarek devrildi. O zaman bile elinde 220 tane F-16 vardı. Yani Mübarek’in bir -silah sıkıntısı- yoktu.
Her durumda ise 2010 ya da 2013’te Mısır’ın batık ekonomiyle silah alması akıl işi değil. Mısır ekonomisinin ayağa kalkması için askeri harcamaları azaltması gerekiyor. Harcamalar daha önce azaltılsa, belki Mısır bütçesi daha kolay toparlanır ve işler bu noktaya gelmezdi. Ama Mısır’da -belki- ve -galiba- geçildi. Ve ordu şimdi derse ki, -gökyüzüne kalp çizmek ve Kahire üzerinde dumanla desen yapmak için uçak lazım- o zaman F-16 siparişi sürecektir.