Galatasaray, Mersin’e yenildi tamam.. Ama Semih takımı 10 kişi bırakmasaydı acaba skor değişir miydi? Hep söylüyorum; bu Semih tek hamlelik bir oyuncu bile değil. Muslera tek başına her maç Galatasaray’ın 1 puanı. İyi de nereye kadar?
Bu Semih’in yıldız olduğunu iddia eden beyinlere söylüyorum. Bu kadar mı acemice faul yapıp ikinci sarıdan kırmızıyı alır? Bu adam yıllardır kötü oynuyor, satın kurtulun kardeşim! Carole diye bir sol bek oynadı Galatasaray’da. Adam oyuncuya girmeyi bilmiyor! Denayer’i sağ bek oynatıyorsun sayın hocam.. Neyin denemesi bu? Sabri’yi öne koyup yeni bir kanat oyuncusu yaratmak yeni taktik düşüncense kabul görmez sayın hocam.
Donk gün geçtikçe ağırlaşıyor. Bir tank gibi, dönüşleri bile kötüleşmiş. Selçuk vasatın üstüne çıkamadı. Umut top saklama özelliğini hiç geliştirmemiş. Ona gelen topu çok çabuk kaybediyor. Sneijder bir var, bir yok. Podolski sakatlıktan ve hastalıktan yeni kurtulmuş, fizik kondisyon seviyesi yerlerde sürünüyor. Buna rağmen adam golünü de attı..
2. yarıya Sabri’yi sağ öne Olcan’ı Carole’un yerine sol beke alan Mustafa Denizli sol öne Podolski’yi alarak taktik değişiklik yaptı ama işe yaramadı.
Bu sezon ligde ilk deplasman galibiyetini Kayserispor önünde alan Mersin İdmanyurdu’na, Ümit Özat’ın eli değmiş ki, takımın temposunu ve taktik disiplin uygulamalarını beğendim. Duran toptan Vederson’un ortasına Güven kafayla gol yaptı. Yine adam paylaşımı hatalıydı. İkinci golle birlikte Galatasaray’da ümitler de tükendi.
Hakem Ali Kemal Uğurlu, fiziksel ve yönetimsel anlamda benden tam not aldı. Neredeyse düdüksüz maç yönetti.