Şanghay İşbirliği Örgütü'nün Semerkant Zirvesi dünya gündemine oturdu. Bu güzel şehri ilk gördüğümde bu medeniyeti inşa edenlerin asla durdurulamayacağına inancım daha çok artmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın (yani NATO üyesi Türkiye'nin) toplantıdaki yeri bambaşkaydı. İkili ve toplu görüşmelere yansıyan fotoğraflar çok şey anlatıyor.
İki dünya arasında en istikrarlı köprü olan Türkiye'nin Batı'ya akan bir nehir olduğu gerçek. Ancak yeni dünyanın çok kutuplu atmosferinde pergelin merkezi yine bu toprakları gösteriyor. Küresel krizlere, savaşlara ve açlığa karşı dur diyebilecek vicdan ve tarihsel deneyim tabiiki bu topraklardan çıkacaktır.
Türkiye'yi başka milletlere yamamak ve ittifakların son halkası yapmak isteyenler hiç tükenmedi. Alman nüfuzuna teslim olanlar, Frenk hayranları, İngiliz muhibleri, Amerikan mandası isteyenler motivasyonlarını hiç kaybetmedi. AB'nin yolu şuradan buradan geçer diyenler de oldu siyaset meydanımızda.
Bugün yaşanan küresel krizden fırsat penceresi aralayan bir Türkiye var. ABD hegemonyası Avrupa'yı baskılarken Avrupa aydınları düştükleri duruma ses çıkaramıyorlar. Sürekli tüketen ve enerji bağımlısı haline getirilen Avrupa, Putin'in satranç tahtasında kara kışa hazırlanıyor.
İster beğenin ister beğenmeyin ŞİÖ büyük bir nüfus ve ekonomik güce karşılık geliyor. Londra'ya yahut New York'a sık sık gitseniz de inkar edemeyeceğiniz bir başka dünya yükseliyor.
Türkiye, Erdoğan'ın cesaretiyle iki dünya ile eşit temas ve ortak gelecek için çalışıyor. Bu büyük değişime ayak uydurmak ve geleceği öngörmek karşısında eksen kayması gibi ucuz yakıştırmalar bizim gazetecilerimize de aydınlarımıza da yakışmıyor. ŞİÖ, NATO karşıtı ve dengi bir örgüt değil. ŞİÖ askeri bir yapılanma da içermiyor. Büyüyen bir ekonomi gerçeği var ve gördüğümüz kadarıyla bu ekonomi enerjiye ve hammadde kaynaklarına daha yakın.
İki dünya arasında acımasız bir kavga başlarsa bu kavganın kazananı olmayacaktır. Türkiye karşı karşıya kaldığımız küresel krizler için çözüm arayan bir zemin arayışında. Erdoğan, iklim değişikliği, susuzluk, terörizm, düzensiz göç, kıtlık gibi dünya barışını ve istikrarı tehdit eden meselelere çözüm arayan bir lider olarak bugün dünya sahnesinde.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Semerkant'tan New York'a BM zirvesine bir kitapla gidiyor. İletişim Başkanlığı tarafından yayınlanan "Uluslararası İş Birliğine Yeni Bir Yaklaşım: BM Reformu" kitabı küresel tehditleri ve yeni riskleri izah ediyor. BM'nin önemini belirttikten sonra gerçekleşmesi şart olan BM Reformu son derece anlamlı. Erdoğan'ın "Dünya Beşten Büyüktür" mesajının gerekçelerini anlatan kitap Türkçe ve İngilizce yayınlanmış.
Semerkant'tan New York'a her masada konuşmak ve Türkiye'nin tecrübesini paylaşmaktan kimileri niçin rahatsız oluyor diye merak edebilirsiniz. Semerkantlı Maturidi'nin aklı ile mayalanan Türkler bugün dünyaya bir mesaj veriyor. Erdoğan ise bu mesajın en güçlü sesi. Dünyanın geleceği ve huzuru için merkez ülke Türkiye'nin daha çok konuşması ve hakikati haykırması gerekiyor.