Rakibi sahasında bastırarak, kaleye direkt oynamak ve bu tür futbolcuları tercih etmek. Gerisi kendiliğinden gelecektir” demişti ilk maç sonrası Selçuk Yula. F.Bahçe zamana oynuyor, her geçen gün daha iyi duruma geleceği ortada. Şu tur hayırlısıyla geçilsin sonraki turlarda işler daha kolay olacak” diye de eklemişti yorumuna. Tur hayırlısıyla geldi.
Taraftarı da unutmamıştı. İlk maçtaki desteklerine hayran kalmış “Avusturya’da mükemmeldiniz. Hepinize helal olsun. 90 dakika durmadan yaptığınız tezahürat bir yana cezalık bir şey yapmamanız bir yana” diye methiyeler düzmüştü, dediği gibi de iki gün sonra 50 bin kişiye oynadı Fenerbahçe ve yine tribünlerin, Fenerbahçe’ye gönül verenlerin turda rolü büyüktü. Hem kendilerine hem de yanındakilere mukayyet oldular. Selçuk ağabeylerinin sözünü dinlediler, bundan sonra da ona söz verdiler. Saygı duruşunda ve yürekleriyle birlikte onun adını hep bir ağızdan seslenirken “Önümüzde daha oynanacak o kadar çok maç var ki! Sahada kazanılanlar dışarıda saçma sapan şekilde kaybedilmeyecek” dediler, Selçuk Yula’nın son yazısında onlardan istediği gibi.
“İkinci maçta hataları tekrarlamadan skor avantajını kullanarak turlamak gerek” diye yazmıştı Selçuk Yula son yazısında. Kadıköy’de hüzünlü bir tur vardı. Fenerbahçe-Salzburg maçı öylesine duygusal bir havada oynandı ki; tur ve dualar Selçuk Yula’nın ruhuna yollandı.
Fenerbahçe’nin efsanesi haline gelen, teknik direktör diplomasına rağmen spor yazarlığı mesleğini seçen, yazdığı yazı ve yaptığı yorumlarla birikimlerini sporseverlerle paylaşan Selçuk ağabeyle CİNE 5 ve Beyaz TV’de uzun süre Telefutbol programını yaptık. Beyaz TV Ankara stüdyolarında program çekilirken ben, Osman Tanburacı, Sanlı Kaptan ve Selçuk ağabey otelde birlikte kampa girer doyumsuz beyin fırtınası yapardık. Özü sözü bir, yüreği açık, fikirlerini söylerken kimseyi kırmamaya, incitmemeye dikkat eden, bazen gerginlikle ağzından bir şey kaçarsa, hemen gelip muhatabına sarılıp gönlünü alan, adam gibi adamdı, iyi bir insandı Selçuk ağabey. Çok iyi bir Fenerbahçeliydi. Sporseverdi. Sağlam karakterliydi.
Futbolculuğunda çabuk oynardı, rakip alanda kimse tutamazdı onu, fizik kurallarına aykırı attığı çalım sonrası kimse yerinden kıpırdayamaz, penaltılarda topu ayrı, kaleciyi ayrı köşeye yollardı. Yine öyle yaptı, bir sabah ansızın attı hayata çalımı, bizleri ters köşeye yatırdı, sessizce hakka yürüdü. Allah rahmet eylesin. Yayın aralarında hemen telefona sarılıp aradığı biricik kızına ve sevgili eşine, yakınlarına, sevenlerine sabırlar ve başsağlığı diliyorum. Seni hiç unutmayacağız, kalbimizdesin kaptan.