Dün öğlen saatlerinde gazetemiz Star medya grubunun olduğu binanın önüne zaman ayarlı bir bomba bırakıldı. Yemekhanesinin bulunduğu giriş katının hemen yanına dışarıdan atılarak bırakılan bomba öğle yemeğine gelen personeli hedef alan bir saldırıydı. Paçavra bir terör örgütünün bizleri yıldırmak için yaptığı bu saldırı beyhude bir çabadan başka bir şey değildir.
Böyle bir saldırının geleceği çoktan belliydi. Selahattin Demirtaş 7 Haziran seçimlerinden iki gün önce Diyarbakır’daki HDP mitingi öncesinde yapılan canlı bomba saldırısından sonra gittiği İstanbul Sancaktepe’deki HDP mitinginde Star,Yeni Şafak, Sabah, Akşam Güneş ve Takvim gazetelerini hedef göstermişti. Demirtaş aslında Kandil’e mesaj gönderiyordu. Yeri ve zamanı geldiğinde bu gazetelere terör faaliyeti yapın, susturun diyordu.
Zaten Demirtaş’ın iplerinin Kandil’de olduğu, kendisinin hiçbir hükmünün olmadığı belli. 7 Haziran seçimleri sonrası “Bize verilen oylar emanettir” dediğinde Kandil’den zılgıtı yemiş, hemen durumu düzeltmeye çalışmıştı. Dün 24 TV’ye bağlanan Enerji Bakanımız Taner Yıldız’ın dediği gibi Demirtaş ve onun gibilerin tek farkı kravat takmalarıdır.
Taner Yıldız aynı yayında çok önemli bir açıklamada daha bulundu. Cizre-Silopi hattındaki 40 no’lu elektrik direği önceki gün yıkıldığını söyledi ve “Bu saldırılarla birlikte hem yerli kaynaklarımızın kullanımı engellenmeye çalışılmıştır hem de bölge halkı karanlıkta bırakılmak istenmiştir” dedi. Yıldız bu olayla ilgili Selahattin Demirtaş’a da çağrıda bulundu ve bu yakma eylemini yapanları da kınamaya davet etti. Tabii Taner Bey iyi niyetli. Demirtaş’ın böyle bir açıklama yapması imkansız. Yapsa Kandil defterini anında dürer. Kendisini ya Fizan’da bulur ya da başka yerde.
Selahattin Demirtaş’ın Kandil’dekilerden tek farkı kravatlı olmasıdır. Yoksa kafa olarak onlardan hiçbir farkı yok. Bize yapılan bombalı saldırının bir diğer şüphelisi Aydın Doğan’dır. Sistematik olarak grubumuzu ve patronlarımızı hedef alan Aydın Doğan her gün tetikçilerine talimat vererek bizlere küfrettiriyor. Bugün Doğan medyasında çalışan ve hiç azımsanmayacak sayıda DHKP-C, PKK ve MLKP sempatizanı var. Bunların başında Mirgün Cabas geliyor. Posta gazetesinde teröristlere selam çakanlar var. Savcımız Selim Kiras şehit edildiğinde Hürriyet gazetesi açıkça teröristleri kollamıştı. Hala da kollamaya devam ediyor.
Bir de FETÖ’cüler var. En zavallı olanlar da bunlar. Milletin himmet paralarını kumarda yiyen paralel çete her zaman olduğu gibi algının alasını yapmak için çırpınıyorlardı. “Bombayı kendileri koymuşlardır” bile dediler. Aslında FETÖ’nün kendisi olan bir trol böyle bir saldırı olabileceğini açık açık yazmıştı. Bu durum paralel polis ve savcılarla teröristlerin ortaklaşa çalıştığının net kanıtı. Böyle bir saldırı olacağını biliyorlar. Adeta insanlar ölsün diye çırpınıyorlar.Hrant Dink ve Reyhanlı saldırısında kasıtlı ihmalleri olduğu ortaya çıktı. Şanlıurfa Emniyet Müdürü’nün bu şer odağı hakkında iki gün önce yaptığı açıklamada çok önemliydi:
“Maalesef son yıllarda kanla beslenen ancak barış ve kardeşlik sözünü dillerinde düşürmeyen bu odaklar, devletimizin tüm kurumlarına ve teşkilatımızın kılcallarına giren örgütle kol kola girerek ihanet sarmalını genişletmişlerdir. Bu örgütün teşkilatımızın içine sızdırdığı uzantıları kullanarak istihbarat faaliyetleri zafiyete uğratılmaya çalışılmıştır. İlimizin plaka tanıma sistemi abilerinden aldığı talimatla kapatılarak asayiş ve terör olayları tırmandırılmaya çalışılmıştır”.
Paralel ihanet çetesi bu ülkenin en büyük düşmanlarından. Terör faaliyetlerine açık açık destek veriyorlar. Emniyet istihbaratı zayıflatmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Adını yazdığım bu üç kişi ve bunların temsil ettiği anlayış Türkiye’nin düşmanıdırlar. Asla milli değiller. Türkiye’yi zor durumda bırakmak, Tayyip Erdoğan’a zarar vermek ve ülkeyi kaosa sokmak için her şeyi deniyorlar. Bir kaos planını uygulamaya koydular. Bunu devam ettirmek için her şeyi yapacaklarına kimsenin şüphesi olmasın.
Bizler de bunlarla sonuna kadar kavga etmeye devam edeceğiz. Star Medya Grubu da asla pes etmeyecek, tam tersi bu hainleri deşifre etmeyi sürdürecektir. Milli olanların yani bizlerin kazanacağından kimsenin şüphesi olmasın.