Son yıllarda Batılı güçlerin Orta Doğu hamlelerine baktığımızda, Müslüman coğrafyada arzu edilen şeyin mezhep çatışması üzerine inşa edilen parçalanmış dini yapının devreye girmesi istendiğini görebiliyoruz. Lakin görünen o ki bunun yanı sıra bu parçalanmış yapı dışında ikinci bir çalışma yapılmakta olduğunu da fark ediyoruz. Türkiye’ye karşı seküler terör grupları, İran’a karşı seküler Kürt veTürk gruplarını kullanma arzusu görülmektedir. Bu konuda İran içerisindeki seküler muhalif gruplara yönelik, İsrail etkili Arap toplumlarından teveccühün olduğunu biliyoruz. Tabii ki bunu İran’ın, Arap coğrafyasındaki mezhep politikalarının önünü alma hamlesi olarak da okumamız mümkün. Lakin olayın her iki tarafından da derinden baktığımızda, İsrail hevesinin çıktığını görmemiz lazım. İsrail; Müslüman coğrafyada rahat etmenin yolunu, seküler siyasi yapıların hâkimiyette olmasında görmektedir. Ya İslami referans görünümlü İsrail ağzı ile hareket eden yapılar, yada Batı odaklı gruplarla yol yürümek, işine gelmekte. Bunu tek başına yapamayacağına göre, ebedi müttefikleri İngiliz Amerikan ittifakının Orta Doğu hedeflerini her dönemde kullanabilmiştir. Şu anda gördüğüm şey şu ki; Suriye ve Irak’ın bölünmesi üzerine kurgulanacak yeni koridorun, İsrail’in yeni sınırları konseptinde değerlendirecekler.
Amerika’da muhacir olan İran karşıtı muhaliflerin yapısına baktığımızda,bir kaç grup görmekteyiz. Birincisi; şu anki rejime karşı mücadele verenve İran’ın bütününü savunan grup. İkincisi; İran’da hak ve özgürlük isteyen milliyetçi Türk ve Kürt gruplar. Üçüncüsü; seküler etnik gruplar.
Amerika; her gruba oynamaktadır. Lakin günün sonunda kendi çıkarları için kullanacağı grup, seküler yapıdır. Nedeni basittir. Amerikan çıkarları ve İsrail’in kalıcı rahatı için seküler yapı en kullanışlı yapıdır.
Seküler Kürt ve Türk grupların kullanılması, İran’ın parçalanması ve Suriye - Irak -Türkiye topraklarında terör koridoru kurarak, İsrail’e yeni devlet sınırları oluşumunu hedeflemektedir.
Günün sonunda bu planı bozmak ve bu plandan “coğrafyanın asıl sahipleri olan devletlerin çıkarlarını harcatmadan önce çıkış yolu bulmak” sorusuna, enine boyuna cevap bulunmalıdır.
Birkaç gün önce Tillerson; Kuzey Irak yönetiminden bağımsızlık referandumunun ertelenmesini istedi. Gayesi nettir! Suriye’de hedeflenen terör koridoru oluşmadan, Irak’taki bağımsızlık ilanı, bu senaryoya engeldir. Meseleleri, Irak’ın toprak bütünlüğünü savunmak değildir.
Bu arada dikkat çekmek istediğim bir başka nokta var. Türkiye'ye sığınan, İran’ın baskısından kaçan Türk muhacirlerin içerisine yönelmiş bölünme ve parçalanma havasının da arkasında, yukarıda anlattığım plana hizmetin yattığını görmek lazım.
İran'daki milliyetçi Türk grupları dâhil olmak üzere, seküler yapıların da Amerika’ya doğru yaklaştığını görmek için, çok düşünmeye gerek yok zannımca! Belki şimdi değil, orta vadede bunun daha olumsuz sinyallerini almış oluruz, eğer çare bulunmazsa!