Geçen hafta Belçikalı hekim Prof. Dr. Vincent Castronovo’nun özefagus kanseri olduktan sonra beslenme konusunda yaptığı araştırmaların bir bölümünü yazmıştım. Bu hafta aynı konuya devam ediyoruz...
Castronovo, tıbbi tedaviye öncelik verdiğini ama beslenmesini planladığını ve besin destekleri kullandığını belirtiyor. İnsanın bağırsağında insan sağlığı bakımından çok önemli olan yararlı bakterilerde bulunan zengin enzim çeşitliliği, besinlerin vücudumuza emiliminin yanı sıra vücudumuz için gerekli bazı enzim ve vitaminlerin üretilmesini sağlar. Kemoterapi sırasında maalesef bağırsaklardaki bu bakteriler ölüyor. Castronovo bu yüzden onları yenilemek, bağırsak florasını düzenlemek için probiyotik kullandığını vurguluyor. Bunun yanı sıra düzenli olarak vitaminler, mineraller ve Omega-3 yağlarını taşıyan ürünler kullanmış.
Günlük diyetinde yeterli seviyede protein almış, kızartmaları ve hepsinden önemlisi şekerli ürünleri hayatından çıkardığını ifade ediyor. Kendisinin de bir onkolog olması nedeniyle bu uygulamaları sırasında meslektaşlarının direnciyle karşılaşmamış.
İYİ ÇİĞNEMEK ÇOK ÖNEMLİ
Memelilerin beslenmesinin ilk ve en önemli aşaması çiğneme. Maalesef sosyal yaşam biçimimiz ve değişen ve rafine besinler bizleri çiğneme alışkanlığından uzaklaştırdı. Çiğnemek biyomekanik bir olay, bu suretle vücutta bazı sistemler harekete geçer. Bunun yanı sıra parçalanan besinlerin sindirimi kolaylaşır. Bağırsaklarda oluşan gazların sebebi daha ziyade iyi çiğnememedir. Dr. Castronovo yiyeceklerin iyice çiğnenmesini ve strese kapılmadan yavaş yavaş yenmesini öneriyor. Yemek yemeyi aceleye getirmeyin, yemek için kendinize zaman ayırın diyor. Dr. Castronovo’ önerilerini şu şekilde sıralıyor:
- Haftada en az üç kez yağlı balıkları tüketin. Ton balığı tüketin, içinde yüksek miktarda vücut için dışardan alınması şart olan yağ asitleri bulunur. Bu yağ asitlerini vücudumuzun çalışması için gereklidir. Ancak vücutta üretemeyiz, dışardan alınması gerekir.
- Şekerden uzak durun. Şekeri ve türevlerini (nişastalar, karbonhidratlar) hayatınızdan çıkarmaya çalışın. Rafine şekerleri kesinlikle tüketmeyin.
- Brokoli tüketin. İçinde kanserin yayılmasını önleyen bir madde var. Brokoli ve diğer sebzeleri tüketirken bunları suda kaynatmayın. İçinde faydalı olan her şeyi suyuyla atarsınız. Pişirirken yavaş yavaş buharda pişirin. Yağını da sonradan ekleyin.
- Yağları pişirmeyin, yakmayın. Üzerinden duman çıkan yağ zararlıdır. Sıcaklık yağların kimyasal yapısını değiştirip onları zehirli hale getirir. Yağı mümkünse pişmenin tamamlanmasına yakın son aşamasında ekleyin.
- Kanınızdaki bakırı azaltın. Bunun için ıspanak tüketin.
- Kızartmalardan uzak durun.
- Palmiye yağı (hazır kurabiyelerde var) ve ayçiçek yağını kullanmayın.
HASTAYA UYGUN BESLENME
Dr. Castronovo bu deneyimlerine dayanarak şimdi kendi merkezinde önce hastalara kan testi yaparak hangi vitamin, mineral ve yağların eksik olduğunu tespit ettiklerini, alınan sonuca göre hastaya uygun bir beslenme planı oluşturduklarını belirtiyor. Hastalığın tedavi sürecinde vücutta eksik olan ne varsa beslenmeyle yerine konulması gerektiğini, aksi halde yeterli tedavi cevabının sağlanamayacağını ifade ediyor.
Aktardığım bu görüşler benim de büyük ölçüde katıldığım önemli hususları içeriyor. Uygulanması son derece basit ve herhangi bir risk söz konusu değil.