Genç ve başarılı bir kadın şef Müge Ergül en gizli reçetelerini bizlerin beğenisine sunuyor. En güzel malzemeleri bulup, dünyanın bir ucundaki yenilikleri bizlere aktarıyor, önümüze gelen tabakların daha iyi olması için deli gibi çalışıyor. Restoranlarda onlar olmadan lezzetli tabaklar görmemiz mümkün değil. Peki ama şefler hiç acıkmaz mı? Pişirirken kokudan mı doyarlar, yaparken mi yerler? Kısaca ne yer ne içerler? Bundan böyle ayda bir kez köşeme konuk olacak başarılı şeflerimizden bu soruların cevaplarını alacağız.
En sevdiğin baharat?
Zerdaçal
En sevdiğin sebze?
Yer elması, havuç, rezene, kereviz, bamya
Yapmaktan en çok hoşlandığın yemek?
Çorba yapmak ama baharatlı farklı çorbalar. Mesela hindistancevizi ile çorba yapmak! Kışın ağır pişirilmiş et yemekleri yazın ise hızlı pişen deniz ürünlerini seviyorum.
Yemeklerini evde de kendin mi yaparsın?
Kendim yaparım ama evde yemek yapmam. Genelikle eve gittiğim saatlerde yorgun olduğumdan yemek yapmak için enerjim olmaz. Canım bir yemeği çok isterse o ayrı, o zaman pişirir ve yerim. Sık sık restorana alışveriş yapmak için semt pazarlarını gezerim. Bu arada eve de bazen sebze alırım. Genelde en basit halde haşlayıp yerim. Aslında evde daha çok çorba pişiririm. Hem besleyici oluyor hem de pişirmesi basit.
Buzdolabında olmazsa olmazların var mı?
Peynir, yumurta, salatalık, süt ve meyve mutlaka olur. Geceleri bazen aklıma gelirse tarçınlı chia puding yaparım. Sabah kahvaltısında yemek çok keyifli oluyor. İtiraf etmek gerekirse dışardan da yemek söylüyorum.
Senin için yemek yapılsa mutlu olur musun?
Kendi yaptığım yemeklerin dışında yemek yemeyi çok seviyorum. Hatta bu beni daha mutlu ediyor. Çünkü kendim pişirdiğim zaman kokusunu duymak veya pişirme esnasında tadına bakmak biraz doyuruyor. Başkası yapıp masaya geldiğinde heyecanlanıyorum. Daha eğlenceli oluyor benim için.
Senin için yapılmasını istediğin yemek?
Bana yapılmasını en sevdiğim yemek annemin yaptığı sulu köfte. Annem de bunu bildiği için ne zaman gitsem bana sulu köfte yapar. Ben de geri kalanını eve götürürüm. Her gün olsa her gün yerim. Hiç bıkmam. Sürekli yemeklerle iç içe olunca biraz evde yapılan yemeklere olan düşkünlükte bence zamanla artıyor.
Zararlı bile olsa dayanamadığın yemek hangisi?
Dayanamadığım çok fazla yemek var aslında. Mesela Fransız ekmeği ‘brioche’. İçinde çok tereyağ olduğunu bilmeme rağmen fırından çıktığı anda öyle bir koku yayar ki o tepsiden bir tane alıp yememek imkansız hale gelir. Aslında unlu ürünlere biraz zaafım var. Sabah mutfakta erken saatlerde fırından yeni çıkan çikolatalı bir kek bol kolorili ama benim için yanında soğuk sütle vazgeçilmez. Aslında yemeklerin içinde olunca bir süre sonra bunlara alışıyorsunuz. Daha az yemeye, sadece denemek için ucundan koparma alışkanlığım var. Kocaman bir dilim kek yemek yerine ucundan koparıp tadına bakmak yeterli geliyor.
Sokak yiyecekleri?
En büyük zaafım sokak yemekleri. Şu sıralar ülkemizde de yaygınlaşmaya başlayan yemek karavanları var. Hijyen konusunda çoğundan emin değilim ama özellikle yurt dışında sokak yemeği yemeden dönmem. Nasıl piştiğini, kullanılan yağı düşünmem sadece yerim. Özellikle Uzak Doğu tatilimde yediğim sokak yemeklerini düşününce kendime inanamıyorum. Nasıl yağlarda kızardığını gözümle gördüm ama yediğim en lezzetli yemekler olduğunu söyleyebilirim.
Yemek yerken sakin misin?
Mutfakta yoğun çalısan insanlar genelde hep hızlı hızlı yemek yerler. Hiç oturmadan elimizde tabak ayaküstü yer, işe döneriz. Bu bir süre sonra alışkanlık haline geliyor malesef. Arkadaşlarımla yemeğe gittiğimde önce benim yemeğim biter, hızlı bitiririm. Sanki mutfakta iş var, fırında yemek var gibi gelir.
Ergül televizyon haberciliği ve programcılığı bölümünü bitirmiş ama aklı hep yemekte olduğu için soluğu mezun olur olmaz aşçılık okulunda almış. Sabah erkenden mutfağa giriyor. Her zaman daha iyi yemek yapmanın peşinde çalışkan ve yetenekli bir şef.