Turizm denince hep güneş kum deniz akla gelir ve bütün iktidarlar yaz turizmine odaklanır. Oysa Türkiye'nin en az yaz turizmi kadar hemen her mevsimde ziyaretçi celp edecek zenginlikleri vardır.
Ancak ne yazık ki bu inanç turizmi bağlamında sadece Efes, Patrikhane, Ayasofya gibi mekânlar ön plana çıkmaktadır.
Oysa dünya Müslümanlarını celp edecek o kadar çok zenginliği var ki ülkemizin, maalesef bu zenginlik yeterince değerlendirilmiyor.
Antakya'dan Şanlı Urfa'ya, Mardin'den Diyarbakır'a, Bursa'dan İstanbul'a sayılamayacak kadar İslam kültürünün hazineleri, sahabe mezarlarından mukaddes emanetlere kadar o kadar çok zenginliğimiz var ki sırf bunların üzerinde ciddi tanıtım çalışmaları yapılsa ziyaretçi sayımız, dolayısıyla turizm gelirimiz de o kadar artacaktır.
Sadece İstanbul'daki mukaddes emanetler etkili şekilde İslam dünyasına anlatılabilse yaz turizmini kat kat aşacak bir ziyaretçi akınına uğrar Türkiye her mevsimde.
Sadece mukaddes emanetlerden Hırka-i Saadet ve Hırka-i Şerif tanıtılsa eminim milyonlar İstanbul'a akın edecektir.
Hırka-i Şerif Peygamber Efendimizin Veysel Karani'ye hediye ettiği mübarek abayesidir.
(Abaye Arap dünyasında elbisenin üzerine giyilen bizdeki palto/cübbe karşılığı bir kostümdür. Kışın kalın abaye yazın incesi giyilir. Özellikle üst rütbeli şahsiyetler giyer.)
Hırka-i Saadet de Kaside-i Bürde sahibi Ka'b b. Züheyr'e bizzat hediye ettiği abayesidir.
Bürde de abaye anlamındadır. Huzurunda okuduğu kasideye karşılık Efendimiz ona bu Bürdeyi (abeye/cübbe) hediye etmiştir.
Bu ödüllendirme şeklini bizim ecdadımız da hilat/kürk giydirme olarak kullanmıştır.
Türk cumhuriyetlerinde hâlâ önemli kişilere hil'at giydirilmesi devam etmektedir.
Bütün bunları bana hatırlatan dünya kupasını kazanan Messi'ye Katar emirinin giydirdiği abaye oldu.
Dünya Kupası'nı kazanarak kariyerinin zirvesini yaşayan Arjantinli Lionel Messi'ye kupa töreninde giydirilen kıyafet üzerinden çok çirkin bir tartışma yaşandı.
Messi'ye şeffaf entari giydirildi, Maradona olsa giymezdi gibi benzeri ifadelerle hakarete varan ifadeler kullanıldı!
Katar Emiri, Messi'ye taltif için mahalli kıyafet olan Katar abayesi/cübbesi Bişt giydirdi.
Düğünlerde bayramlarda yüksek rütbeli erkeklerin elbise üzerine giydikleri ince abayenin/cübbenin adıdır Bişt.
Körfez ülkelerinin mahalli kostümü.
Çok pahalı ve o kadar kıymetli bir mahalli giysi!
Entari değil! Elbise üzerine giyilen değerli bir kostüm!
Bizde avukatların, mahkeme heyetinin ve akademisyenlerin giydiği cübbe ne ise Messi'ye giydirilen bişt de ona benzer mahalli bir kostüm.
Mahalli adı bişt olan bu abeyeyi giydi diye önce Araplara sonra Messi'ye tepki gösterenler oldu.
Tepkinin de ötesinde ağzını bozanlar oldu.
Doğuyu bilmeyen, folklorunu tanımayanların şaşkınlığı normaldir.
Görmemiştir ilk kez görünce şaşırır.
Ama ağız dolusu küfür edip o mahalli kıyafeti aşağılamak ötekine tahammülsüzlüğün diğer adıdır!
Toplumumuzda bazı kesimlerin Araplara duyduğu nefret sebebiyle onların kıyafetine de aynı muamele yapıldığına şahit oluyoruz.
Hatırlayın Fenerbahçe takımının Cezayirli futbolcusu Yassine Benzia'ya, (Yasin Benziye) 2019 yılında geleneksel kıyafetiyle Cuma namazına gitmişti de radikal dinci kıyafet giydi diye aynı çevreler tarafından eleştirilmişti.
Ne radikal kıyafetti ne de dinci!
Adamların mahalli kıyafetiydi!
Messi'ye giydirilen abaye de o ülkenin önemsenen mahalli abeyesi bişt idi.
Zihnin işgale uğraması bu olsa gerek!
Katar farklı bir Arap ülkesi. Dünyaya açılabilen, kupa yönetimiyle de dünyaya olumlu mesajlar vermeyi başaran bir ülke!
Mesela Araplar İran ile rekabetin ötesinde hasımlık güderken Katar İran ile ilişki kurabilen, aynı şekilde İsrail ile ilişki kurabilen ve Filistinlilere dünyanın yardımını ulaştıran bir ülke. Ticari ilişkilerde batıya en fazla yatırım yapanların başında geliyor Katar.
Farklı olduğu için körfez ülkeleri Katar'ı boğmak istediler. Türkiye olmasaydı bugün Katar diye bir devlet de olmayabilirdi!
Artık o günler geride kaldı.
Dünya Kupası'nda da kimi eleştirilere rağmen hem İslam kültürünü hem mahalli kültürünü az da olsa dünyaya başarıyla aktaran bir ülke oldu.
Bir Arap ülkesinin kupayı başarıyla yönetmiş olması bile tek başına tebrik ve takdire şayandır.
Kupa sürecinde güvenliği Türkiye'nin üstlenmiş olması ülkemiz için de bir övünç sebebidir.
Teşekkürler Katar, tebrikler güvenlik güçlerimiz!