Başta CHP seçmeni olmak üzere mâlûm masanın çevresinde bir araya gelen partilerin seçmenleri kurdeşen dökmek üzereler; muhtemelen dökenleri de vardır.
Cumhurbaşkanlığı seçimine 11 ay kaldı. "Erken seçim istiyoruz", "Erdoğan erken seçime gitmeye mahkûm" diyenler hâlâ bir aday çıkaramadılar. Bu gidişle de, Recep Tayyip Erdoğan kör düşmanlığında birleşenler ortak bir aday çıkaramayacaklar.
Ben diyeyim kısır partisi siz deyin altın günü, ayda bir 6 partinin lideri toplanıyor ve dağılıyorlar. Bu 6 partinin seçmeninin beklediği netice bir türlü çıkmıyor. Haksızlık etmeyeyim, seçmen rey verecekleri adayın açıklanmasını beklerken masadakiler de hiç değilse aday tarifi yapmaya başladılar. En son toplantıda aday için "Demokrasi âşığı biri olmalı"dır denilmiş.
Seçmenleri de haliyle soruyor: Kim bu âşık? Bir an önce açıklayın da bilelim, bu nazınızla 'Demokrasi âşığını' değil ama bizi usandıracaksınız!
Masadakilerin Cumhurbaşkanı adaylarını açıklamamalarının bahanesi siyasi tarihe geçecek nitelikte. Adayı önceden açıklarlarsa aday yıpranırmış!
Tabiî ki bu bahane esprilere malzeme oluyor. En çok da kendi seçmenleri dalga geçiyor; aralarında en popüler espri de şu: Adayımızın yıpranmaması için kimliğini seçimden sonra açıklayalım!
Şimdi burada durup düşünelim: 20 yıldır iktidarda olan, darbenin ve ihanetin her türlüsüne mâruz kalan, küresel krizle birlikte ülkemizde de yaşanan yüksek enflasyona rağmen Recep Tayyip Erdoğan yıpranmış olmuyor ama kendilerinin çıkaracağı aday 3-5 ayda yıpranabilirmiş.
Yine kendi seçmenleri soruyor: 3-5 ayda yıpranacak adayı niye bizim önümüze koyuyorsunuz?
Muharrem İnce'nin "Adam kazandı" sözünden mülhem "Adam kazanacak" diyorlar.
"Adam" Recep Tayyip Erdoğan, yukarıda saydığım tüm menfiliklere rağmen, mâlûm masadakilerin kendilerini sıralamalarda yüksek göstermeleri için milyonlar akıttığı anket şirketlerin anketlerinde bile birinci!
Bu nasıl oluyor?
Seçmen dirayetli, kararlı, cesur, dik duran lider ister. Seçmen mâlûm masadakilere bakıyor, daha aday belirlemekte acizler. Dönüp bir de Recep Tayyip Erdoğan'a bakıyor ve kararını veriyor: "Yaparsa yine Reis yapar".
Şu veya bu sebepten AK Parti'den uzaklaşan seçmen de son kertede "Yaparsa yine Reis yapar" diyerek oyunu verecek.
Mâlûm masaya umut bağlamış seçmenin, uzayan adaylık süreci sebebiyle psikolojisi çok bozuk. Bir de üzerine "Ya Kemal Kılıçdaroğlu aday olursa" vesvesesi eklenince ruhî vaka sayıları artıyor. Bu kesimde büyük bir umutsuzluk yaşanıyor. Bu ruh halinin hâkim olduğu zemin mâlûm masayı daha fazla taşıyamaz, bu masa devrilir.
Çok zor durumdalar, merhametim ağır basıyor acıyorum!