Normalde 2019 Mart ayında Yerel Seçimler, Ağustos ayında cumhurbaşkanlığı seçimi, Ekim ayında da genel seçimlerin yapılması gerekiyor.
Anayasa 127 Madde üçüncü fıkra, ‘milletvekili genel veya ara seçiminden önceki veya sonraki bir yıl içinde yapılması gereken mahallî idareler organlarına veya bu organların üyelerine ilişkin genel veya ara seçimler milletvekili genel veya ara seçimleriyle birlikte yapılır.’ diyor.
Yani normal takvim işletilirse yerel seçimlerle genel seçimler aynı yıla denk geldiği için birleştirilecek.
***
Ancak AK Parti, CHP ve MHP temsilcilerinden oluşan üçlü anayasa komisyonunda 2019’da yapılacak seçimlerin üç yıla yayılması istikametinde müzakereler yapıldığı haberleri geliyor.
Bu haberlere göre yerel seçimlerin Ekim 2018’e çekilmesi, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2019 da yapılması, genel seçimlerin ise (Milletvekilliği süresi 5 yıla çıkarılarak) 2020’ye tehiri söz konusu.
Böylece her sene bir seçim yapılmış olacak.
***
Partilerin hesapları nedir orası çok net değil, ancak ben bir vatandaş olarak seçimlerin üç yıla yayılması yerine her üç seçimin de birleştirilerek aynı günde yapılmasını ve vatandaşın önüne üç sandık konmasının daha faydalı olacağını düşünüyorum.
Üç seçimi üç seneye yaymak üç yıl boyunca siyasetçilerin de vatandaşların da seçimlerle meşgul olması ve vakit kaybetmesidir diye düşünüyorum.
Siyasetçi hizmet üretmek yerine üç sene seçimlerle meşgul olacak demektir.
***
Maalesef ülkemizde siyasiler siyaseti, rekabet değil adeta düşmanlık şeklinde icra etmektedirler.
Dolayısıyla seçimler üç seneye yayılırsa vatandaşlar da üç sene siyasi propaganda etkisi atında daha fazla politize olacaklar ve toplumdaki siyasi gerginlik üç sene boyunca devam edecek demektir.
Oysa üç seçim aynı gün yapılsa en fazla altı ay seçim çalışması yapılır ondan sora 5 yıl siyasetçiler hizmetle vatandaş da kendi işiyle meşgul olur.
***
Seçimlerin bileştirilmesi ekonomik yönden de kârlıdır.
Mesela, Yüksek Seçim Kurulu 7 Haziran 2015 seçimleri için 190 milyon lira mâliyet açıklamıştır.
Bu hesaba göre seçimler birleştirilirse üç seçim için 200 milyon civarında maliyeti olacak ama üç yıla yayılırsa bu maliyet üçe katlanacak ve bütçeye en az 400 milyon lira artı yük getirecek demektir.
Her ne kadar demokrasilerde bunun hesabı yapılmazsa da böyle bir boyutunun olduğu da kayda değer diye düşünüyorum.
***
2023 hedeflerine kilitlenmiş Türkiye’nin üç yıl peş peşe seçimlerle meşgul olmak yerine projelere odaklanmasının daha faydalı olacağı kanaatindeyim.
İstikrarlı bir beş yıl kalkınma açısından hem devlet hem toplum için daha avantajlıdır diye düşünüyorum.
Hatta her üç seçimin sürekli bir arada yapılması da düşünülebilir!
5 senede bir kez sandık başına gidilir geri kalan sürede herkes kendi işiyle meşgul olur!
Ne dersiniz?!
Karayolları’na Not:
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlı yollar insanı gerçekten gururlandırıyor. Batı standartlarının üstünde bir eser olmuş. Emeği geçenler her türlü takdir ve teşekkürü hak ediyorlar.
Yalnız çıkışlardaki otomatik bariyerler bu muazzam esere gölge düşürüyor.
Açılıp kapanan bariyerler yığılmalara sebep oluyor. Öyle ufak tefek yığılma değil . Evvelki gün Mahmutbey’den Ömerli çıkışına yarım saatte vardım, rüya gibiydi, sevindim. Ama turnikelerde bir saat sıra bekledim üzüldüm. Kilometrelerce araç kuyruğuna sebep olan bariyerler yerine bir an önce bariyersiz okuyuculara geçilmesi lazım!