Çok bilinmeyenli bir seçime doğru hızla akıyor zaman...
Önce bilinenlerden başlayalım: Cumhurbaşkanını halk seçecek; seçim iki turlu olacak ve ilkinde yüzde 50 bulunmasa bile, ikinci tur iki aday arasında geçeceği için, yeni cumhurbaşkanı, halkın yarısından fazlasının oyuyla seçilmiş olacak...
İlk kez halkın seçtiği bir cumhurbaşkanımız olacak...
Adaylar en az 20 milletvekili tarafından teklif edilebildiği için dört parti aday gösterebiliyor; bunlardan ikisi (CHP ile MHP) ortak bir isim belirledi; HDP bu hafta sonu, Ak Parti ise önümüzdeki salı günü adaylarının ismini açıklayacak...
Bu seçim CHP ile MHP’nin alenen ve resmen ortak hareket ettiği ilk seçim oldu. Bir süredir seçimlerde ‘zımni’ işbirliği söz konusuydu; şimdi partili olmayan bir isim etrafında birleşti iki parti... Kampanyada her iki partinin teşkilâtlarının işbirliği yapması bekleniyor...
Cumhurbaşkanı ilk kez halk tarafından seçilecek, ama bu bir sistem değişikliği iradesini yansıtmıyor. 2007 şartlarında, muhalefetin çıkardığı ve askerin zorlayıp Anayasa Mahkemesi’nin onayladığı ‘367’ safsatasının tekerrür etmesini engellemenin bir yolu olarak anayasa değişikliğine gidilmişti.
Şimdi artık bilinmezlere geçebiliriz: CHP ile MHP, halk seçse bile, cumhurbaşkanının seleflerinden farklı davranmaması gerektiği düşüncesiyle belirledi adaylarını; Ak Parti ise, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın her gün dozunu biraz daha artırdığı farklı bir yaklaşım sergiliyor ve halkın seçtiği cumhurbaşkanının eski cumhurbaşkanlarından farklı bir görev tanımı olması gerektiğini savunuyor...
Galiba 10 Ağustos’ta sandık başına gittiğimizde, oyumuzu, bir de bu gerçeği aklımızda tutarak kullanacağız.
Tayyip Erdoğan olacağı yolunda çok güçlü sinyaller alınan Ak Parti adayının kazanması ile CHP-MHP ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kazanması birbirinden farklı anlamlar taşıyacak...
İşte size bir bilinmeyen daha: Bu konunun seçime gidilen süreçte yürütülecek kampanyalarda ana ekseni teşkil edeceğine hiç kuşku yok; acaba halkımız oyunu kullanırken bu yaklaşımlardan hangisine kendini yakın hissedecek ve kullanılan oylarda bu farklı beklentilerin etkisi ne olacak?
Öyle sanıyorum ki, partilerin yönetimleri, ellerinde kamuoyu yoklamaları, bu konunun seçmen eğilimlerinde ne denli önemli olduğunu hesap ediyorlardır...
Ak Parti lideri ve Başbakan Tayyip Erdoğan, kendi teşkilâtları ve Meclis grubuna bütün dikkatlerini cumhurbaşkanlığı seçimine vermeleri ve daha sonra yapılacak genel seçimi etkilemesi muhtemel diğer unsurlar üzerinde durmamaları uyarısında bulunuyor... Çünkü Ak Parti için en önemli bilinmeyenler de bununla ilgili konular: Tayyip Erdoğan Çankaya’ya çıktıktan sonra partinin ve hükümetin başına kim gelecek? İki farklı kişiyle mi yola devam edecekler, yoksa parti ve hükümet seçime kadar Tayyip Erdoğan’ın halefi olacak kişi tarafından mı yönetilecek?
Tabii Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Çankaya’dan ayrıldıktan sonrasıyla ilgili planları da bilinmeyenler arasında...
Perşembe, yani bugün, cumhurbaşkanı ile başbakanın haftalık görüşme günü. Bakarsınız, salıyı beklemeden, bugün, bilinmeyenlerden bazıları bilinir hale gelebilir...