Seçimleri partiler kazanır.
Partiler için partililer çalışır. Siyasetçiler…
Yerel, bölgesel ve ulusal siyasetçiler. Teşkilatlar.
Seçmenler oy verir. Sadece oy verir.
Hatta kimi zaman “Seçmen uyardı, seçmen ceza verdi” filan derler ama seçmen kendisinden başka kimin ne oy verdiğini bilemez.
Tek bildiği kendi oyudur. Belki bir miktar da etrafındaki havayı koklayabilir.
Ama seçmen sadece oy verir.
Bu seçim ise başka bir şey oldu.
Seçmen çalıştı.
İşin ciddiyetinin farkına varan büyük bir seçmen kitlesi “davaya” müdahil oldu.
Ve sonucu onlar değiştirdi.
Yüzlerce insana mesaj atanı biliyorum.
Tüm çevresini tek tek arayanını.
Hayat tecrübesi olanlar, biraz ilerisini görebilenler, ülkemizde, bölgemizde ve dünyada dönen dolapların farkında olanlar, gerçekçi olanlar, sırtında küfesi yani taşıdığı sorumluluğu olanlar, kısacası hata yapma şansı olmayanlar.
Gerçek “teşkilat” onlar oldu bu kez. “Kayıtdışı teşkilat”
Çünkü bu seçimin telafisi yoktu. Türkiye’nin geriye dönme şansı da yoktu, hedefe varamama şansı da yoktu.
“Ne yapabilirim” diye düşündü bu kayıtdışı teşkilat.
Seçim sabahına kadar, hatta son saatlerine kadar. Bütün iletişim araçlarını kullanarak.
Feraset kalp gözüdür. “Gözümle görmeden inanmam” diyene bir cevaptır feraset. Görünmeyeni de görebilmelisin çünkü. Gördüğüne bile inanmayabilmelisin.
Feraset kazandı seçimi.
Hayırlı olsun.
***
Bir sonraki seçime kim damgasını vuracak?
Paradan altı sıfırın atılalı çok uzun zaman olmadı, değil mi?
Hepimiz hatırlıyoruz. Yılını hatırlamasak da yakın tarihte bir zamanlarda...
Peki Video sitesi Youtube kaç yıl önce kurulmuştu?
O da çok uzun zaman olamaz, internet bile bu kadar yeni bir teknolojiyken…
Sadede gelelim.
Bir sonraki seçimlerde oy kullanacak gençler paradan altı sıfır atılması olayıyla ve video sitesi youtube ile yaşıtlar.
2005 doğumlu gençlere ulaşması gerekecek adayların bir sonraki dönemde.
Ve gençlerle iletişim hızlandırılamıyor. Zamana yayılması gerekiyor.
Seçime 1 yıl kala başlarsanız unutun onları.
2 yıl kala başlarsanız şansınız çok düşük.
3 yıl kala, belki.. Bir ihtimal.
4 yıl kala fena olmaz.
5 yıl kala başlarsanız 12’den vurabilirsiniz.
Kısacası 25 Haziran’da bir sonraki seçim için hazırlık takvimi başladı.
10 yıl önce gençlere hitap etmek önemli dediğimde gülüp geçenler vardı.
Bugün ise gençlerin oyları belirleyici faktör.
5 yıl sonra çok daha etkili olacaklar.
Bizden söylemesi…
***
Üç grubun hakkını yiyor olabiliriz.
Birincisi “Oylar çalınıyor” yaygarası koparırken her sandığın başında -hangi partiden olursa olsun- sabahın köründen gece yarısına kadar emek veren müşahitlerin, gönüllülerin…
İkincisi hem personeli, hem teknolojik altyapısıyla seçimlerde hiçbir gecikme, manipülasyon olmaksızın oy bilgilerini derleyip toparlayıp sunan Anadolu Ajansının.
Üçüncüsü de her seçimde gece gündüz çalıştığı halde sırf aralarında çürükler var diye toptancı bir zihniyetle yok sayılan, hor görülen AK Parti teşkilatlarının.
Birincisi için kendimize, ülkemize ve o insanlara güvenelim. Özgüvensizlik gösterip “oylarımız çalınıyor” yaygarasını artık bu çağda yapmayalım.
İkincisi için devletin kurumlarına güvenelim, yıpratmayalım ve sonunda mahcup olacağımız ithamlarda bulunmayalım.
Üçüncüsü için de insanın olduğu her yerde, her teşkilatta olacağı gibi AK Parti teşkilatlarında da yanlış, eksik, yetersiz insanların olabileceğini bilip beş parmağın beşini bir görmemek. Haklarını yememek. “Bu sonuç AK Parti’nin başarısı değil” diyerek gecesini gündüzüne katmış yüz binlere haksızlık ediyoruz.