YSK verilerine göre 7 Haziran seçimlerinde 18 yaşını dolduran ve ilk kez oy kullanacak yeni seçmen sayısı 1 milyon 47 bin 192 idi. Yurt dışında ise 56 bin 66 yeni seçmen sayısı ile toplam sayı 1 milyon 103 bin 258’e ulaşmış durumda. Bu sayının ne kadarı 7 Haziran seçimlerinde oyunu kullandı? Bilinmiyor. Erken seçimlerde bu sayının ne kadarı oy kullanabilir, seçimlere yönelik vaatlere bakarak hangi siyasi partinin gençleri ne kadar önemsediğini anlamaya çalışalım.
Askerliğini yapan gençlere yarısı hibe olmak üzere 50 bin lira vaat eden ve her öğrenim süresince 10 bin liraya kadar da yükseköğrenim kuponu vermeyi planlayan MHP’ye karşılık, kendi işini kurması için karşılıksız olarak 50 bin lira hibenin yanında faizsiz yüz bin lira kredi vereceğini vaat eden Ak Parti’yi görüyoruz. HDP’nin 18-25 yaş arası gençlere her ay iletişim ve ulaşım desteği adı altında 200 TL ödeyeceğine dair vaadi biraz MHP ve AK Parti’ye göre gençleri teşvik etme açısından arka plana düşüyor desek yanlış olmaz.
Evlenecek gençlere MHP’nin vaadi 10 bin lira tutarında faizsiz kredi iken Ak Parti evliliği teşvik etmek amacıyla çeyiz hesabı uygulamasını ve bu uygulamaya % 20 katkı sağlayacağını söylüyor. Evliliğe dair HDP ise sessiz kalmış durumda.
CHP’nin ise daha çok gençlerin siyasete girmesine yönelik çağrılarının ağır bastığını söyleyebiliriz. ‘Siyasete girin ve siyaseti dinozorlardan temizleyin’ çağrısı muhtemelen CHP’nin içindekileri de kapsadığından olsa gerek gençlere CHP’ye üye olmaları adına çağrıda bulunulması samimi olarak görülebilir. Ülkenin Cumhurbaşkanına hakaret eden gençleri karakollardan ifade özgürlüğü adına kurtarma girişiminde bulunan CHP’lileri hatırlayınca gençlere nasıl bir siyaset şekli vaat ediliyor diye insan düşünmeden edemiyor. CHP liderinin ‘Bu ülkede diktatöre diz çöktüren sevgili gençler’sözleri ile başlayan açıklamalarına bakınca ülkede binlerce idam fermanını imzalayan bir devlet adamı mı vardı? Diye insan sormadan da edemiyor. Yine gençlere yönelik ‘Özgür bir ülkede olmanın havasını teneffüs edeceksiniz’ sözlerinin arkasından ‘Gençler bütün meydanlar sizin olacak’ açıklaması popüler bir dille gerçekleştirilmeye çalışılan söylemlerden öteye geçilmediğini gösteriyor. Gençler bu dönemde meydanlarda şiddet kullanmadan toplanamıyor mu? Diye bir soruyu sorduktan sonra, gençlerin meydanlarda ne işi var? Sorusu da bu vaatleri verenlere garip kaçabilir.
Yine de CHP’nin gençlere yönelik etkili vaatlerinin olmadığını söylemek yanlış olur. Özellikle kredi borçlarının iş bulununcaya kadar erteleneceği ve ikinci öğretimlerden alınan harç ücretlerinin kaldırılacağına yönelik açıklamalar gerçekçi görülebilenler arasında. Her ne kadar öğrenci bursları için belediyelerin ödediği bursları AYM’ye giderek iptal ettiren bir siyasi partinin bu vaatleri gönül alma girişimi olarak görülebilir.
Passolig uygulamalarını kaldırmak isteyen iki parti ise CHP ve HDP. Tüm gençlerin maça gitmesi adına bu adımı atacağını söyleyen CHP’nin atılamayan sloganlardan yola çıkarak uygulamayı eleştirmesi, stadyumlarda özgürce slogan mı; yoksa küfür atmosferinin mi oluşacağı endişesini hatırlatıyor. Hala stadyumlarda küfür sorununu çözemezken her gencin stadyumlara nasıl sığacağı sorusu ise ayrı bir merak konusu.
Hemen hemen tüm partilerin ortak vaatleri olarak görülen uygulamalar da yok değil. Özellikle gençlere yönelik ücretsiz internet, yurtlarda barınma sorununun çözüleceği, gençlerin ve öğrencilerin ülkenin her yerinde geçerli olacak müze giriş kartları ile ücretsiz sosyal ve kültürel etkinliklere katılmasına yönelik teşvikler tüm partilerin gençlere vaat ettiği ortak noktalar. Burada Ak Parti’nin;
1- Gençlere kısa film, ilk film, kitap ve dergi gibi projelerinde karşılıksız destek vereceğini söylemesi,
2- İlk kez iş bulan gençlerin bir yıl maaşının devlet tarafından karşılanacağını açıklaması,
3- Yeni iş kuran gençlerin üç yıl süreyle gelir vergisini ödemeyeceğini açıklaması ile diğer partilerden ön plana çıktığı açıkça söylenebilir.
Toplam seçim vaatlerinin bütçeye maliyetinin getirdiği yük CHP’nin 50 milyar TL iken Ak Parti’nin seçim vaatlerinin bütçeye getirdiği yükün 19 milyar TL olması aslında vaatlerin gerçekçilik ve gerçekleştirilebilirlik açısından durumunu gözler önüne seriyor desek yanlış olmaz. Tabi bu vaatlerin gençler için olanlarını ve bunların gençler açısından nasıl karşılanacağını ve gençleri hangi siyasi partinin kazanacağını ise 1 Kasım’da seçim sonuçlarından çıkarabileceğiz.