Siyasi partilerin adayları açıklamasıyla birlikte 1 Kasım seçimleri için önemli bir aşama geçilmiş oldu. Elbette bu seçimde de tüm partilerin verecekleri seçim vaatleri merakla bekleniyor.
3 Kasım 2002 tarihinde tarih yazan ve tek başına hükümet kuran Ak Parti’nin 1 Kasım’da da aynı başarıyı göstererek yeniden bismillah diyerek güçlü bir ekonomi için güçlü bir hükümet kurmasını canı gönülden arzuluyoruz. AK Parti hükümetleri döneminde artırılan refah düzeyinin ve ekonomik istikrarın devamı için güçlü bir AK Parti’ye olan ihtiyaç bugün daha çok hissediliyor.
7 Haziran seçimlerinden sonra ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar ve bugün gelinen nokta, bizlere her zamankinden daha çok birliğe, beraberliğe, sağduyuya ve kardeşliğe ihtiyacımız olduğunu gösteriyor. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlara dur demek; demokrasiden, haktan ve doğrulardan yana olmak ve yeniden büyük Türkiye diyebilmek için yeniden AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı oldum.
Özellikle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde yapılan ve yine Genel Başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı dönemlerinde de devam ettirilen birçok uygulama ile hem çalışanlar ve hem de emekliler için başta asgari ücret, SGK emekli maaşları, sağlık ve sosyal güvenlik hakları, işletmelerin vergi ve SGK teşviklerine kadar birçok konuda önemli düzenlemeler ve haklar getirilmişti.
Ak Parti yakında seçim beyannamesini açıklayacak. Ben de mesleki bilgi, tecrübe ve birikimlerimi halkımızın hizmetine sunabilmek için daha önce de yazdığım bazı önemli konuları bu yazımda yeniden gündeme almak istedim. Ak Parti seçim beyannamesinde vatandaşlarımızın önemli beklentilerinin karşılık bulacağına eminim ama bu yöndeki önerilerimizin de ciddi bir beklenti olduğunu açıklamakta fayda görüyorum.
1- Sigortalılık öncesi doğum borçlanması hakkı getirilmeli
Mevcut uygulamada, sigorta öncesi doğumlara borçlanma hakkı verilmemektedir. Erkekler Sigorta öncesi askerlik hizmetini borçlanarak, daha erken emekli olabilmekte, ancak kadınlara ise doğum borçlanması için bu hak tanınmamaktadır.
Bu uygulamanın değiştirilerek, kadınlara da ilk sigortalı olmasından önce doğum yapmaları halinde; borçlanmaya ve dolayısıyla ilk sigortalılık tarihinin doğum tarihine çekilmesi gerekmektedir.
Yüzbinlerce kadın sigortalıyı ilgilendiren bu husus; hem kadınlarımızın daha erken emekli olmasını hem de askerlik borçlanmasında erkek çalışanlara getirilen avantajlardan kadınların da faydalanması nedeniyle eşitsizliğin giderilmesini sağlayacaktır.
2- SGK gün sayısı eksik olanlara borçlanma hakkı
Geçmiş yıllarda sosyal güvenlik bilinci yeterli olmadığı için bir çok vatandaşımız sigortasız çalıştırılmış, bu nedenle de 65 yaşını doldurmasına rağmen emeklilik için gereken prim gün şartını tamamlayamamaktadır. Bu durumda olan ve 65 yaşını doldurmuş olmasına rağmen SGK prim günü yeterli olmayanlar için borçlanma hakkı getirilmelidir.
3- Staj dönemini borçlanma hakkı
Bu köşeden bizlere gelen taleplerin başında staj sigortalılığına borçlanma geliyor.
Meslek liselerinde öğrenim görürken staj kapsamında sigorta primi ödenenlerin bu primleri emeklilik açısından sigorta başlangıcı kabul edilmediği gibi, prim gün sayısı olarak da dikkate alınmamaktadır.
Dolayısıyla staj döneminin borçlanması yönünde bir hak verilmesi de dikkate alınabilecektir. SGK’nın aktüeryal dengelerinin bozulmaması için staj başlangıç tarihinden ilk sigorta giriş tarihine kadar olan sürenin tamamının borçlanması zorunluluğu getirilebilir. Böylece hem SGK için ciddi bir kaynak getirilmiş, hem de vatandaşlarımızın borçlanma talepleri karşılanmış olacaktır.
4- İsteyen Bağ-Kur’luya 01.10.2008 öncesi borçlanma getirilmeli
Mevcut yasal düzenlemelere göre BAĞ-KUR sigortalısı olması gerekmesine rağmen, 1.10.2008’ den önce BAĞ-KUR sigortalısı olmamış kişiler bu dönemlere ilişkin BAĞ-KUR primi ödeyememektedir.
Dolayısıyla, 01.10.2008’den öncesi döneme ilişkin BAĞ-KUR sigortalılığını gerektiren vergi, oda ve sicil kayıtları olsa bile, bu kayıtlara göre SGK tarafından geriye dönük BAĞ-KUR hizmeti verilmemektedir. Bu da önemli mağduriyetlere neden olmaktadır.
Geçmiş yıllarda kayıt ve tescili yapılmayan dönemlere ilişkin BAĞ-KUR sigortalılığının 1.4.1982 tarihine kadar ödenebilmesi yönünde yasal bir düzenleme yapılması yüz binlerce kişinin mağduriyetini giderecektir. Böylece vergi ve ticaret sicil kayıtlarıyla geçmiş yıllardaki BAĞ-KUR primi ödenemeyen sürelere ait sigorta primlerinin ödenebilmesine imkân tanınacaktır.
5- Çalışan emeklinin maaşı artmalı
Mevcut durumda emekli olup çalışmaya ve SGK primi ödemeye devam edenlerin emekli aylıklarında bir artış olmamaktadır.
Bu da uygulamada hem kayıt dışı çalışmayı teşvik etmekte ve hem de emeklilerin mağduriyetine neden olmaktadır.
Hem ticari faaliyetine devam eden Bağ-Kur’lular ve hem de işçiler için emeklilik sonrası çalışmaları halinde sosyal güvenlik destek primi ödemelerinin emekli maaşına emeklilik sonrası çalıştığı her 360 gün için yüzde 1 oranında katkıda bulunması gibi yasal değişikliklerin yapılması ile emekli maaşlarındaki sıkıntılar giderilebilecektir.
Bu düzenlemelerle emekli aylığı artışı sağlanabileceği, emeklilik sonrası kayıtdışı çalışanların önemli bir kısmı kayıt altına alınabilecektir.