Bu yazıyı doğal olarak seçim gecesi yayınları başlamadan yazıyorum. Yarın daha ayrıntılı değerlendirme yapacağım ama hazırlıklar üzerinden de söylenmesi gerekenler var.
Birincisi seçim yayınlarında kanallar sonuçları önce vermek değil daha düzgün ve anlaşılır vermek için yarıştılar zira tüm kanallar aynı haber kaynağını kullandı.
Eskiden sandık başı anketleriyle erken sonuç açıklama çabalarını da şahit olmuştuk.
2004’te Kanal D Haber, Antalya’da Ak Parti’nin ve Eskişehir’de DSP’nin kazandığı saat 20.00 olmadan açıklamıştı.
O günden beri daha başarılı bir sandık başı anketine görmedik...
***
Seçim gecelerinde iyi ve anlaşılır grafikler ön planda olur.
Zira ekran başında yayın izleyen insanlar çok detaylı ya da binde birlik partilerin oy oranından çok Türkiye geneli ve çekişme olan il ve ilçeleri merak ederler.
Basit en güzeldir denir ya, seçim gecelerinde de öne çıkan hep basit ve bir bakışta meramını anlatan grafikler olur.
Tüm kanallarda ortak göreceğimiz grafik Türkiye grafiği olacak. O grafikte iller ve kazananlar renkler ile anlatılacak...
***
“İyi de kardeşim herkes yorumcu gücünün üzerinde duruyor” diyebilirsiniz.
Yorumcular nerede devreye girecek ve ne kadar süre konuşacak kısmı aslında en dertli kısımdır.
Seyirci oyların daha çok azının sayıldığı ve sonucun üç aşağı beş yukarı belli olduğu saatlerde daha çok yorum, aradaki saatlerde de daha çok sonuç duymak ister.
O yüzen yorum sonuç dengesini iyi ayarlamak gerekir...
***
Kanalların seçim gecelerinde yaptığı bazı reyting numaralarından da bahsedeyim.
Ölçüm cihazının çok olduğu şehirlerin sonuçları durduk yerde daha fazla ekrana gelmez mesela.
Yerel seçimlerde yerel muhabirler ve geniş yayın ağı önemlidir.
TRT hem bu açıdan hem de 5 kıtaya yayın yapacağı için mutlaka öne çıkmış olur.
Ancak birden fazla kanaldan yayın yapacakları için reytingleri bölünecek, bu da büyük olmanın bir diğer cilvesi olacak.