Siyasi partileri çeyrek asır boyunca kapattınız, insanlara siyaset yasağı koydunuz, % 10 seçim barajının adil olduğuna karar veren de, bu konuda yapılan başvuruları reddeden de sizdiniz.
Şimdi de sanki bu hukuk günahları ve kabahatleri size ait değilmiş gibi davranıyorsunuz.
Yeri gelmişken, size kamuoyu önünde bir kez daha soruyorum. Bana beş yıl önce, neden beş yıl siyaset yasağı koydunuz? Size bu kararınızı düzeltmeniz için aylar önce yaptığım başvuruya lütfedip neden iki satır bir cevap dahi yazmıyorsunuz?
Başvurumu incelemeye aldınız mı, ondan dahi haberdar değilim.
Avrupalı hukukçular hayatınızın ‘en verimli’ yıllarını insanlara yasak koymakla geçirdiğinizi biliyorlar mı, bilmiyorum; ama biliyor da sizi hala bir takım platformlara davet ediyorlarsa ayıp ediyorlar doğrusu.
O Avrupalı yargıçlar ki yıllar yılı sizin mahkemenizden çıkan kararları düzeltmekle meşgul oldular, ama ne kadar düzeltebildiler, hakkı, haklıya ne oranda teslim edebildiler o bile belli değil.
Farkında mısınız bilmiyorum, Dersim harekatını yönetenlerin bir zamanlar bu ülkeye verdiği zararı siz, yetmiş yıl sonra altına imza attığınız mahkeme kararlarıyla verdiniz.
Belki henüz erken, ama bugün nasıl ki Dersim’in bu ülkenin bağrında açtığı derin yarayı ancak şimdi konuşuyorsak, inanın bir gün hukuk yoluyla daha doğrusu hukuku araçsallaştırarak alınan kararların bu ülkeye verdiği zararlar hatırlandığında akla ilk gelecek kişilerden biri siz olacaksınız.
Kapısına kilit vurduğunuz siyasi partilerin mensupları ölmek ve öldürmek için dağlara çıkarken, vicdanınız ve aklınız neredeydi sayın Kılıç?
Demokratlık insan hayatına bir günde girmez bir günde de gitmez Haşim Bey!
Yeni Türkiye’nin yoluna bu defa da, sözüm ona demokrat bir kimlikle dikilip kandıracak, icraatlarınızı unutturacak mısınız bize?
Sahi aklınız size ‘evet bu olabilir’ mi diyor yoksa!
İnanın demokratlık oyunu oynamaktan ziyade size yakışan tek şey, çeyrek asır boyunca aldığınız kararlar için bu halktan özür dilemektir!.
Sizin demokratlığınız söz konusu olduğunda atacağınız ilk adım budur!
Özür, sadece özür!