“Siyaset, bazen, “uzlaşmaz çelişki” olarak adlandıracağımız bir noktaya gelir, tıkanır, Türkiye-Amerika ilişkisi bu halde...
Böyle durumlarda, kendini “güçlü gören” muhatabını, “ikna değil, razı etmeye” çalışır, elindeki kartları tek tek masaya sürmeye başlar.
Türkiye-Amerika ilişkisinde gelinen nokta bu: Artık ikna edemeyeceklerini anlamış durumdalar, razı olmaya zorlayacaklar...”Bu satırları ¹ Eylül 2017’de Erdoğan, New York’ta Trump’la buluşmaya giderken yazmışım.
O günden bu yana Amerika’nın tehdit ve şantajının arttığını görüyoruz…
Yani, Japonya’nın Osaka kentinde yarın başlayacak G-20 Zirvesi çerçevesinde gerçekleşmesi planlanan Erdoğan-Trump buluşmasından elle tutulur bir sonuç çıkmaz, hepsi bu olur…
Çünkü ikna edemeyeceklerini anladıkları günden bu yana sürekli saldırıyorlar…
Bu saldırıların boyutunu ekonomik alandan askeri tehditlere kadar vardırmış durumdalar…
Böyle bir Amerika ile ne konuşacağız, konuşsak da ne elde edeceğiz, hiç!..
Amerikan vergi mükelleflerinin ordusunu siyonizmin emrine vermiş bir yönetim anlayışından Türkiye’ye dönük olumlu bir hamle mi bekliyorsunuz, geçiniz…
O din raporu alçaklıktır…
Osaka’daki buluşmaya dönük hazırlıklar sürerken yaşanılan iki alçaklık Amerikan emperyalizminin Türkiye’ye dönük gerçek hedeflerini göstermesi açısından önemlidir.
Başkan Yardımcısı Pence üzerinden dünyaya aşırı dinci evanjelik yönetim anlayışını sergileyen bir devletin dışişleri bakanlığının “2018 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu” isimli bir rapor yayınlaması bile yüzsüzlüktür…
Bırakın mazlum coğrafyalarda Müslümanlara yaptıklarını, Siyonistlerin katliamlarını desteklemelerini, bizzat Meksika sınırındaki Latin mültecilere Katolik oldukları için sergiledikleri insanlık dışı muamele bile yeter durumu anlatmaya…
FETÖ elebaşından “Müslüman vaiz ve siyasi figür” olarak söz edilmesi ise tam bir itiraftır, 15 Temmuz’u kimin planladığını bundan daha iyi gösteren bir metin olabilir mi?
FETÖ ve PKK’ya kadar uzanan bir dizi ilişki nedeniyle yargılanıp cezasını çektikten sonra ülkesine dönen Rahip Brunson ise Müslümanlar’dan zulüm görmüş bir papaz, öyle mi?
Zamanında söyledik² vermeyin bu adamı,kesin cezasını tıkın içeri, bunun üzerinden bir uzlaşma ararsanız, karşınıza çok büyük bir liste ile çıkarlar diye, buyurun, yaşıyoruz.
Aynı raporda Mescid-i Aksa’ya saldıran Yahudiler’den tek satır yok…
Karşımıza donanmasını dikecek
Her geçen gün pervasızlaşan bir emperyalist saldırıyla karşılaştık.
Osaka buluşmasına üç gün kala Amerikan senatosunun ABD, Yunanistan, İsrail ve Rum yönetimi arasında Doğu Akdeniz enerji merkezi kurulması kararı bunun açık örneği.
Karar, emperyalizmin Türkiye’yi Antalya ve İskenderun limanlarına hapsetme stratejisinin yeni bir adımı.
Adam, bizimle savaşmaya hazırlandığını açıkça ifade ediyor, biz düşmanın askerini İncirlik’te barındırıyoruz!..
S-400’ün ilk partisinin Anadolu topraklarına inmesinden az sonra Amerikan donanmasını karşımızda bulacağız.
“Finansal saldırı” ile “gunboat diplomacy”i birleştirerek saldıracak ve gördüğümüz kadarıyla içeriden de kalabalık bir işbirlikçi zemini bulacak…
Gerekirse hesaplaşacağımızı söyleyin
İki kaleyi birlikte yıkmak hedefindeler: Türkiye ve İran çöktüğünde, insanlık için nihai yıkım başlayacaktır, devamında ne Rusya ne de Çin bir şey yapabilir.
O nedenle Sayın Başkan Erdoğan, o adamla buluştuğunuzda bir tek mesaj verin: Çok zorlarsan hesaplaşırız…
Şerefli milletiz, hesaplaşma alanımızı zaten ilan etmiş durumdayız, silahı seçmeyi onlara bırakalım…
1- https://www.star.com.tr/yazar/riza-sarraf-ve-amerikanin-santaj-politikasi-yazi-1253694/
2- https://www.star.com.tr/yazar/papaz-sucluysa-kim-nasil-gonderecek-yazi-1394341/