Hindistan'da gerçekleşen G20 zirvesi küresel sistemde ne anlama geliyor? BRICS dolara alternatif para arayışı ile dünya ekonomisinde yeni bir arayışın sözcüsü olurken G20 zirvesi üye çeşitliliği ve hemen her kıtadaki temsilcileriyle geniş bir ekonomik potansiyeli ifade ediyor.
G7 ülkeleri, 1999 yılında uluslararası ticareti ve finansı kontrol edebilmek için yüksek pazara sahip ülkeleri dahil ederek G20'yi kurdular. Zamanla küresel meseleler de topluluğun gündemine girmeye başladı.
BRICS zirvesinin ardından G20 zirvesi de savaşın gölgesinde gerçekleşti. Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından alınan tutuklama kararı Putin'in, Yeni Delhi'ye gitmesine engel oldu. Ancak gelecek zirvenin ev sahibi Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva önümüzdeki yıl gerçekleşecek zirve için Putin'i Brezilya'ya davet etti ve tutuklama kararını uygulamayacağını söyledi.
Sonuç bildirgesinde Rusya-Ukrayna savaşı hakkında "Ukrayna krizi" ifadesi kullanıldı. Üye ülkelerin Rusya'yla yakın ilişkideki ülkelerin metne müdahale gücünü gösteriyor. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı'ndan zirveye dönük sitem mesajları dikkati çekti.
Küresel sistemde çatlağın giderek büyüdüğü ve Bretton Woods sisteminin sac ayaklarının sorgulandığı bir dönemdeyiz. Batı sisteminin ise birkaç hamleyi bir arada yürüttüğünü görmekteyiz.
Çin'i sisteme çekmek için diplomatik girişimler sürüyor. Hindistan'ı bu kamplaşmada ayrıştırmak, Çin'in üretim misyonunu yüklemek böylece dünyanın en kalabalık nüfusunu Batı kampında tutmak istiyorlar. Rusya'yı savaşı uzatarak yıpratmak ve uluslararası sistemden uzaklaştırmak bu sürecin görünen hamleleri.
G20 zirvesinde Tahıl Koridoru en önemli gündem başlıklarındandı. Sonuç bildirisinde Türkiye'nin ve BM'nin çabaları takdir edildi. Erdoğan'ın dünya liderleriyle bir araya geldiği G20 zirvesi Türkiye'nin dış politikadaki aktif ve yapıcı durumunu resmediyor adeta.
G20 zirvesine bu yıl Afrika Birliği de dahil oldu. Çin ve Rusya'nın Afrika'da artan varlığı rekabetin her alanda devam ettiğini bize gösteriyor.