Kim şampiyon olacak? Lider olduğu için, Galatasaray’ın adını ilk önce söylemek kolay... Ama öyle bir liderlik ki, pamuk ipliğine bağlı.
F.Bahçe ile berabere kaldı diye bayram yapan bir lider, daha ne kadar gider... Kendine tam güveni yok ki, taraftarına güven versin. Muslere kurtarıyor, Gomis’i durmadan gol atıyor ama; çantasında zaten kekliği olan, kendinden emin bir avcı gibi değil. Tedirgin!...
90 dakikayı parçalara bölerek oynuyor. Hiçbir zaman “Bütün” değil. Maçın iki yarısından birini devreden çıkarıyor. Tam süre iyi oynamak gibi bir geleneği/inancı/ilkesi yok.
***
Başakşehir dersen bir alem... Dört büyükler dışındaki takımlarla, sanki lütfen oynuyor...Ya da şakaklarına silah dayanmış da, sanki zorla oynatılıyorlarmış gibi havadalar. Maç seçiyorlar.
Yöneticiler de, şampiyon olmak istemiyormuş gibi bir isteksizlik içinde... Eğer kazara olurlarsa, şampiyon olmuş takımın maliyeti artar, başedemeyiz derdindeler gibi... Lig ikincisi olmaya fitler!
***
Beşiktaş, mevcutların içinde şampiyon olmaya en uygun takım ama; iki sezonluk başarı süreçleri egolarını kamçıladı. İş disiplininden biraz kopmuş durumdalar.
Aşırı güven, kolaylıkla yapabileceklerine set çekiyor. Gerçeğe dönmekte zorlanıyorlar. Hocaları bile onlardan şikayete başladı.
F.Bahçe desen; sert seçim atmosferi, giderek takımı daha da hırpalayacak. Aykut hoca, kendi inatçı şablonunu oturtmak adına; Valbuena gibi nükleer başlıklı füzesini, hangarda tutmaya devam ediyor. Yıldız futbolcularla her zaman kavgalı hali, takımı sürekli matlaştırıyor.
Aykut Kocaman’ı, Aziz Yıldırım’ı, Ali Koç’u isteyenler-istemeyenler ikiye ayrıldı. Düşünün, Alex’ten bile düşman yarattılar.
Şampiyonluk sakin denizleri sever. Fırtınaya tutulana da can yeleği uzatmaz.
Lig çorbaya döndü!