Önce parlatma ve cilâlama başladı...
Dosya açıp duruyordu...
‘Şu kim?.. Çabuk söyle, söylemezsen haftaya ben söylerim... Onun da dosyasını açacağım...’ şeklinde açıklamaları manşetlerden verildi...
Hesap uzmanıydı... ( SSK’yı batırdığı zamanlar henüz uzman değildi herhâl!..)
Sıkça dile getirilen iki özelliği vardı...
Sakin güç, dingin siyasetçi!...
Aynı zamanda siyasete seviyeli bir üslup getirdiği söyleniyordu... ( O zamanlar dikiz mikiz demezdi!..)
Ve yerel seçimlerde CHP’nin İstanbul adayı oldu...
Uzatmayalım...
CHP İstanbul’da yine kazanamadı... Kılıçdaroğlu’nun sakin gücü, seviyeli dingin üslubu, hesap uzmanlığı yetmedi!...
Hiçbir ankette CHP birinci parti olarak çıkmamıştı zaten... İstanbul’u kazanamayacağı belliydi...
Lakin onca parlatma, cilâlama, köpürtme, onca emek boşuna değildi...
Baykal tam da Müslümanlarla barışmak üzereydi... İşi, çarşafa rozet takmaya kadar getirmişti...
Derken ‘Derin CHP’ düğmeye bastı, Baykal’ın kasedi çıktı...
Yeni proje ‘Ilımlı Kemalizm’di... Bunu ‘Vatandaş Kemal’le yapacaklardı...
CHP’nin eksenini kaydırıp, iktidar olabilecek eksene getireceklerdi...
Yeni CHP gümbür gümbür geliyordu...
Ama olmadı... Kılıçdaroğlu belediye başkanlığını kaybetti... Referandumu kaybetti...
2011 Genel Seçimleri’nde CHP iktidara gelecek diye gazladılar, 2 seçim ardı ardına kazanan AK Parti yüzde 50’yi buldu... CHP yine kaybetti... (Hoş Kılıçdaroğlu’na göre oylarını en çok arttıran ve en başarılı parti CHP olmuştu... Tek eksik vardı, o da iktidara gelememişlerdi!!...)
Kılıçdaroğlu iki ileri bir geri yapan omurgasız bir siyasetçiydi... CHP’nin ekseni kaymıştı ama bir yere oturmamıştı!...
Velhasıl Kılıçdaroğlu’ndan ümit kesildi...
Karar verildi, ‘Sarıgül Projesi’ için düğmeye basıldı...
Medya zorla barıştırdı CHP ile Sarıgül’ü...
Gerisi kolaydı...
Senaryo, aynı senaryo...
Önce parlatma ve cilâlama!...
Sosyal demokrat karizma uygun...
Konuşurken çok umutlu ve mutlu...
Bazen Ali Rıza Binboğa’nın ‘Yarınlar Bizim’ şarkısını söylerken yaptığı gibi avucunu açıp, ileriye doğru beş parmak hareketi çekiyor!... Güleç mi güleç!...
Bazen de kaşlarını yukarı kaldırıp, Küçük Emrah’ın ‘Acıların çocuğu’ kıvamında halkın derdiyle dertlenen acılı Anadolu çocuğu oluyor...
Her şey hazır...
Sarıgül önce CHP’nin İstanbul belediye başkan adayı olacak... ( 2009’da Kılıçdaroğlu’nun aday olduğu gibi)
Ama İstanbul’u yine AK Parti alacak...
Ve tabii ki Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP bu yerel seçimleri de kaybedecek...
Dediğim gibi, senaryo, aynı senaryo...
Sarıgül koltuğa oturacak...
2015 Genel seçimlerinde CHP’nin Genel Başkanı Sarıgül olacak...
Neticede Kılıçdaroğlu gidecek...
Bir tek bu değişimin nasıl olacağı henüz belli değil...
Zira Kılıçdaroğlu’ndan kaset falan olmaz!...
Kaset için bile omurgaya ihtiyaç var...
Üstelik sağlam bir omurgaya!!...