Uruguay’ın “Saraysız Cumhurbaşkanı” denilen ve mütevazı bir evde yaşadığı bilinen dünyaca ünlü Cumhurbaşkanı Jose Mujica, geçen yıl Türkiye’ye gelmişti.
Benimle de görüşmek istemişti.
İstanbul’da buluşup görüşmüştük.
Görüşmemizin başında siyasi fikirleri birbirlerinden çok farklı çevreler tarafından, 2000 yılında cumhurbaşkanlığına aday gösterildiğimi bildiğini belirtip, “Her fikirdeki insanı şahsınızda birleştirmişsiniz; hem bu yanınıza hem de zengin bir hayat yaşayabilecekken yoksulların arasında yaşamanıza saygı duyuyorum. Sizi kendime yakın bulduğum için tanışmak, görüşmek istedim” demişti.
Jose Mujica Türkiye’ye geldiği andan itibaren CHP ile Aydın Doğan medyası başta olmak üzere iktidara muhalif kesimler, “Cumhurbaşkanı dediğin Jose Mujica gibi mütevazı yaşar; sarayda oturmaz” şeklinde yoğun bir propagandaya girişmişlerdi.
Peki ama onlar, bu söylediklerinde samimi miydi?
Öyle ya, Jose Mujica’nın mütevazı yaşamını örnek gösterenlerin de mütevazı bir yaşam sürmesi gerekmez mi?
Söyleyip yazdıklarıyla, yaptıklarının aynı olması gerekmez mi?
İşte o günlerde bir gazetede Jose Mujica ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP milletvekili Aylin Nazlıaka’nın yan yana otururlarken ayakkabılarını gösteren bir fotoğraf yayınlanmıştı.
Jose Mujica’nın giydiği ayakkabı, bizim paramızla 50 liralık ucuz bir ayakkabıydı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP milletvekili Aylin Nazlıaka’nın giydiği ayakkabılar ise yabancı markalıydı, çok pahalıydı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun giydiği ayakkabının fiyatı 2 bin, Aylin Nazlıaka’nın giydiği ayakkabının fiyatı da 2.5 bin liraydı.
“Havuzlu villada oturmaya karşıyım” diyerek seçim propagandası yapanların, havuzlu villalarının olduğunun ortaya çıkması gibi bir şeydi bu!
CHP cenahı gibi HDP cenahı da “Cumhurbaşkanı dediğin Jose Mujica gibi mütevazı yaşar; sarayda oturmaz” deyip propaganda yapıyordu.
Ama mesela HDP’nin Genel Başkanı, şimdi ise Onursal Başkanı olan Ertuğrul Kürkçü nasıl yaşıyordu?
Ertuğrul Kürkçü’nün de sevgilisiyle pahalı otellerde kaldığı, Roma’da sevgilisi için her şişesi 3 küsur bin lira olan en pahalı şarapları açtırdığı haberleri medyada fotoğraflarıyla birlikte yayınlanmıştı.
3 küsur bin lira demek, sabahtan akşama kadar çalışan bir asgari ücretlinin neredeyse üç aylık maaşı demekti.
Sakın yanlış anlaşılmasın; niyetim kimsenin yaşam tarzına karışmak değil...
Sadece bu gibilerin söylediklerinin tam tersini yaptıklarını ortaya koymak.
“Solcuyum, sosyalistim” deyip kapitalist gibi yaşayanlar, söylediklerinin tam tersini yapanlar inandırıcı olabilirler mi?
Konuşup yazdığı gibi yaşamayanlar samimiyetsiz değiller mi?
“Saraysız Cumhurbaşkanı” diyerek Jose Mujica’nın mütevazı evini, yaşamını başkalarına örnek gösterecek şekilde konuşup yazıyorsanız, kendiniz de saray gibi evlerde oturmayacaksınız.
Her şeyin en pahalısına sahip olmayı, her şeyin en pahalısını giyip yiyip içip kullanmayı yaşam tarzınız yapmayacaksınız.
Eğer her şeyin en pahalısına sahip olmak, her şeyin en pahalısını giyip yiyip içip kullanmak istiyorsanız, başkalarını Jose Mujica gibi mütevazı yaşamaya çağırmayacaksınız.
Önce siz Jose Mujica gibi mütevazı yaşayacaksınız.