Günlerdir bekliyorum.
İlk olarak kim yazacak diye. Ancak yazan bir gazeteci bile çıkmadı. "Yoğun futbol gündemindendir" dedim bekledim. Çarşamba gecesi sosyal medyada Saran Grubu'na "naklen yayın ihalesi neden verilmiyor?" yangınından sonra anladım ki, konunun yazılmamasının sebebi yoğun futbol gündemi falan değil, apaçık lobicilikten kaynaklanıyor. Kimse bu konuyu yazmıyor, yazamıyor. O vakit iş başa düşüyor madem. Ben yazayım.
28 Şubat 2018 tarihinde TFF Başkanı Yıldırım Demirören, yedi yıldan beri sürdürdüğü Federasyon Başkanlığı görevinden istifa etti. Yıldırım Demirören'in medyaya yansıyan açıklamasına göre; Demirören'in yedi yıl sürdürdüğü başkanlık görevini bırakmasının gerekçesi, İDDİA, misli.com'un Demirören Holding bünyesine katılması ve devir işlemlerinin başlamasıydı. Gerçekten de o tarihlerde iddia ihalesinin yapılmasının ardından bahis şirketi sahipliği ile TFF Başkanlığının bir arada yürütülemeyeceğine ilişkin basında yoğun bir tartışma yapılmıştı. Yıldırım Demirören de iddia ihalesi kesinleşene kadar, tartışmalara kulaklarını kapayarak istifasını ertelemişti. Ancak iddia ihalesinin kesinleşmesi ile birlikte artık yapacak bir şey kalmadığından Yıldırım Demirören de TFF Başkanlığından istifa etmek zorunda kalmıştı.
FIFA ETİK KODU 27!
Söz konusu tarihlerde, TFF başkanlığı ile bahis şirketi sahipliğinin bir arada yürümeyeceğini söyleyenler bu iddialarını FIFA Etik Koduna (27.nci Madde) dayandırıyorlardı. Peki FIFA Etik Kodunda bu konuda nasıl bir düzenleme bulunmakta?
Çok uzun olduğundan burada tamamını yazamayacağım. Ancak özet olarak FIFA 27'nci madde der ki, bahis şirketi işletiyorsan futbol faaliyetine katılamazsın!
Hatta "Futbol ailesi fertleri doğrudan ya da dolaylı olarak bahis faaliyetinden menfaat sağlamayacak" deniyor FIFA Etik Kodunda. Peki FIFA Etik Kodu kimlere uygulanıyor?
O da kodun ikinci maddesinde kapsamlı olarak yazılı. Yıldırım Demirören'i ilgilendiren kısım şöyle özetlenebilir; ulusal federasyon başkanları ya da federasyon yönetim kurulu üyeleri de eğer bahis şirketi sahibiyse ya da doğrudan veya dolaylı olarak bahis işletmesinden menfaat elde ediyorlarsa bu görevlerinde bulunmalarına, kalmalarına imkân ihtimal yok. Peki ya kulüp başkanlarının, kulüp yönetim kurulu üyelerinin durumu ne? Sorunun cevabı FIFA Etik Kodunda çok açık: Onlar da Başkan ve Yönetim Kurulu üyesi olamıyor, bir şekilde olmuşlarsa da bu görevde kalamıyorlar.
DEMİRÖREN'DEN ETİK TAVIR
Yukarıdaki açıklamalardan sonra gelelim asıl konumuza. Sadettin Saran, geçtiğimiz Yüksek Divan Kurulu Toplantısı'nda Ali Koç tarafından, "dürüst, şeffaf, düzgün" meziyetleri ile müstakbel Fenerbahçe başkan adayı olarak tanıtıldı. Gerçi Ali Koç'un bu övgü dolu tanıtımının ardından Sadettin Saran'ın Fenerbahçe Spor Kulübü'nü icraya verdiği, alacağını kulübün banka hesaplarına haciz uygulayarak aldığı ortaya çıksa da Sadettin Saran hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etti. Sadettin Saran'ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Saran Grup, bünyesinde farklı şirketleri barındıran bir grup. Grup şirketleri arasında Süper Lig'in yayın hakları ihalesine giren medya şirketi olduğu gibi TUTTUR isimli bahis şirketi de var. Hâlihazırda, Spor-Toto Teşkilat Başkanlığı, 6 adet internet sitesiyle iddaa, spor toto gibi oyunların oynatılması üzerine var olan münhasır yetkisi paylaşılmış. Bu şirketlerden birisi de TUTTUR isimli şirket. Yani anlayacağınız tıpkı Yıldırım Demirören'in sahibi olduğu Demirören Grubu'nun MİSLİ isimli bahis şirketine sahip olması gibi Sadettin Saran'ın sahibi olduğu Saran Grup da TUTTUR isimli Bahis şirketine sahip. Uzun sözün kısası Yıldırım Demirören'in durumu ne ise Sadettin Saran'ın durumu da aynı.
YAYINCI DA OLAMAYABİLİR!
Sadettin Saran, Fenerbahçe Başkanlığı'nı düşlerken bahis şirketi sahibi olmanın bu rüyasının gerçekleşmesine mani olacağını çocuk hali ile düşünememiş olsa gerek. Ama maalesef durum bu. Diyebilirsiniz ki Saran Grubu bahis şirketindeki hisselerini güvendiği birine devir eder, olur biter. Konuştuğumuz uzmanlar bunun da kolay olmayacağı düşüncesindeler.
Şimdi gelelim Çarşamba gecesinin konusuna; Saran Medya Grubunun, TFF yayın ihalesine teklif vermesi meselesine. Konuştuğumuz uzmanlara göre; içinde bahis şirketi de olan Saran Grubu'nun, TFF'nin resmi yayıncısı olmasına da imkân ihtimal yok. TFF sanırım bu duruma henüz vakıf olamadı. Ama olsun, bu yazımı takip ederse TFF İletişim Departmanı belki TFF Yönetim Kurulunu da bilgi sahibi yapar. Takdir TFF'nin.
Biz hukukçu değiliz.
Uzman görüşlerini harfine dokunmadan aktarıyorum.
Nasıl ki Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanlık seçimleri için Sadettin Saran'ı ortaya çıkarırken Saran'ın geçmişte Fenerbahçe Spor Kulübü'nü icraya verdiğini bilmiyorsa, Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç da FIFA Etik Kodunu bilmiyor olmalı. Umarım ki Avrupa Kulüpler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç konuyu bilebilsin. Daha önceki yıllarda UEFA maç ihalelerine giren Saran Grubu'nun, bünyesinde bir bahis şirketi barındırdığını UEFA'nın bilmesine imkân yok. Ama konunun uzmanları, UEFA'nın konuya vakıf olması halinde Saran Grubu'nun orada da zorlanabileceğine dikkat çekiyor. Ancak ben FIFA Etik Kodu 27'nin sadece Yıldırım Demirören'i kapsamıyor diye düşünüyorum. Hadi size bu konuya ilişkin kısa bir Beşiktaş kulis bilgisi vererek yazımı sonlandırayım. Yıldırım Demirören, Beşiktaş Spor Kulübü'nün en son seçimli genel kurulunda aday olmayı düşünmüş ve FIFA Etik Kodu'nun buna mani olduğunu öğrenince adaylık açıklamasından vazgeçmiş.
Konuya ilişkin bilgiler bunlar.
İzleyelim bakalım neler olacak.