Kimse beklemiyordu... Bir anda oldu bitti. Arda Turan, Burak Yılmaz, Selçuk İnan ve Gökhan Gönül yeniden A Milli Takım aday kadrosuna çağrıldılar.
Emeği geçenlere teşekkür ediyorum... Ediyorum ama kafamdaki sorulara cevap aramadan da geçemiyorum. Hani, Terim’den değil de Türk halkından özür dilenecekti. Hani Milli Takım, bu formayı taşıma şerefine hazır ve istekli oyunculara açık olacaktı. Bir de bu şeref meselesi ortaya çıktı. Prim tartışması bir başka konu...
Peki Türkiye’ye, Milli Takım’a yazık değil mi? Ne yapılmak isteniyor. Bu futbolcular niye daha önce aday kadroya çağrılmadı, şimdi niye kadrodalar? Bunun sebebini bilen var mı? Varsa çıksın açıklasın.
A Milli Takım, Fatih Terim’in çiftliği olmuş. Aldığını alıyor, almadığını almıyor, istediğini atıyor, istediğini geri çağırıyor. Bunlara da yazık değil mi? Peki Volkan Demirel’in suçu ne? O da mı telefon açmalıydı? Ya da tweet atmalı, araya birini sokmalıydı? Arda Turan için arabuluculuk yapan kişiye sesleniyorum. Volkan Demirel için Fatih Hoca’yla neden konuşmadın? Lütfen Volkan için de ara. Bu kadar gücün varsa, onu da affettir. Milli futbolcuları affetmek elbette güzel bir şey. Ama bir açıklaması olmalı. “Burak, Milli Takım’a dönemez” deniyordu ama aday kadroda.
Kendi takımında hiçbir şey oynayamayan, mücadele dahi edemeyen, karşı kaleye gidemeyen Selçuk İnan da kadroda. Bir kez daha soruyorum. Formunun zirvesinde Volkan Demirel niye yok?
Netice olarak bizimle dalga geçiliyor. Milli Takım’da yaşananların yine üstü kapatıldı. Türk futbolunu uzun süre derinden etkileyen olayların gerçek yüzü ortaya yine çıkmadı. Kolay kolay çıkacağını da zannetmiyorum.
Kosova maçına gelince.. FIFA Dünya Sıralaması’nda 164. sırada yer alan bir ülke ile oynayacağız. Bu takımı yenemezsek ayıptır. Bizim bu grupta rakibimiz Kosova değil. Biz Hırvatistan’a, İzlanda’ya bakalım.