FENERBAHÇE’NİN DEPLASMANLARDAKİ SON DAKİKA GOLLERİ, MERAK UYANDIRDI
Ersun Yanal “Şans dediğin adama dört defa gülmez” diyor. Bazıları ise, “Hem şans hem beceri, doğru zamanda ve doğru yerde buluşuyor” görüşünde... Bu işte, oyundan hiç kopmayan futbolcuların inadının da payı yok mu?
Haftanın olayı Hakem Halis Özkahya’nın havada uçuşan sarı ve kırmızı kartları haftaya damgasını vurdu. Kararlarının çoğu doğru olsa, böyle eleştirilmezdi. O kadar kart içinde; Eboue’nin ağzını parçalayan bilinçli dirseğe cezasını vermezsen, olacağı da buydu.
Haftanın iyisi 10 hafta sonra gelen galibiyetin ilk golünü atan Salih, kendisini tebrike gelen arkaraşlarına “Bana değil hocaya koşun, hocaya...” diye bağırarak Robert Prosinecki’ye yönlendirdi.
Haftanın sözü Beşiktaş’a 3-1 yenilen Konyaspor’un Teknik Direktörü Uğur Tütüneker’in; “Biliç’in kendisi söyledi, bizden çok korkmuş. Doğrudur” demesi...
Haftanın golü Kayserili Salih’in golü çok güzel değil ama; Rize karşısında takımına tam 10 hafta sonra galibiyet getiren gollerin ilki olduğu için, anlamı büyük...
Hayal kırıklığı “Christoph Daum’la anlaşamıyorum” diyerek, durduk yerde Bursa’yı terkeden Pablo Batalla’nın; Kasımpaşa maçında takımını yalnız bırakması, beklenmedik şok oldu.
Haftanın asisti Antalya maçının son anlarında; savunmayı ve kaleciyi çalımlıyarak sokulan Emenike’nin, Sow’a gönderdiği galibiyet golünün muhteşem pası...
Haftanın kötüsü Caner’in F.Bahçe ataklarına olumlu katkısı; hem sayıca hem etki açısından, giderek eski yoğunluğunu kaybetmeye başladı. Toparlanması gerek!
Haftanın kurtarışı Antalya kalecisi Hakan’ın; Alper, Kuyt ve Sow’un arka arkaya gelen şutlarını bertaraf etmesi ve Trabzonlu Onur’un Eskişehir maçındaki 3 kritik kurtarışı...