Genel af konusu zorlama çabalarla yeniden gündemde tutulmaya çalışılıyor. AK Parti’li bir milletvekiline atfen yapılan haberler siyasi partilerin tepkileriyle bir ‘af polemiği’ne dönüştü.
Meselenin gerçek boyutlarına baktığımızda şöyle bir tablo görünüyor: AK Parti milletvekilleri gruplar halinde Doğu ve Güneydoğu’da illeri dolaşıyor, STK ve kanaat önderleriyle görüşerek bölgenin meselelerini değerlendiriyorlar. Bu çalışmaya katılan Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdağ’ın Mardin İl Kongresinde yaptığı bir konuşma ‘Başbakan’ın bilgisi dahilinde af’la ilgili bir çalışma yapılıyor’ şeklinde yansıtıldı. Akdağ ise konuşmasının çarpıtıldığını ifade etti.
Akdağ, konuşmasında şunları vurguluyordu: “Paradigma değişti. Türkiye’nin her tarafında sorunun çözümüne dair güçlü bir idare var. Sonuca ulaşmak için PKK’nın silah bırakması gerekir. Bazı Kürt liderler bu yönde çağrılar yaptı. Türkiye’nin ulaştığı demokratik olgunluk ortamında silahın gereksizliği ortaya çıkmıştır. Silahın bırakıldığı ortamda hükümet ciddi reformlar yapabilir. Anayasa değişikliği, ceza kanunu, terörle mücadele kanunu. Bunlar Meclis zemininde konuşulan tartışılır, ortak iradeler, ortak akıl ile sonuca bağlanır”. Akdağ, barış ortamının tesisi halinde af gibi konuların tartışılabileceğini vurguluyor.
İlginç olan husus, af haberlerinin ardından en sert tepkinin MHP ve BDP çevresinden gelmesi.
MHP’nin yazılı açıklamasında haberlere sert tepki gösteriliyor: “Hükümetin yaptığı iddia edilen hazırlıkların merkezinde de, PKK militanlarının bağışlanması, elebaşlarının başka ülkelere gönderilmesi ve siyasi afla taltif edilme hedefleri maalesef kamuoyuna yansımıştır. Terörün affedilmesi için tertibat içinde olan gafiller, yeni yetme ihanet erbabı ve BOP kartvizitli yıkım memurları bunları asla aklından çıkarmamalıdır”.
MHP’nin bu konudaki tavrı zaten biliniyor. İlginç olan DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk’un tepkisi... Tuğluk, “Kürt meselesi bir af meselesi değildir. Kim kimi af edecek? Af değil, toplumsal barış ekseninde siyasi tutsakların, rehine olan siyasetçilerin serbest bırakılması gerekiyor” diyor.
***
Terörle mücadelede bugüne kadar birçok yöntem devreye konulmuş, ‘Pişmanlık veya Eve Dönüş Yasası’ gibi düzenlemelerle örgütün çözülmesine yönelik adımlar atılmıştır. Genel af ise çok tartışılmakla birlikte farklı şartlarda ve bağlamı oluşması halinde nihai çözüm için gündeme taşınan bir konu olmaktan öteye gidememiştir. Bugün hükümetin bu yönde bir çalışması olmadığı açık şekilde bilinmesine rağmen böyle bir polemik başlatılması hiç anlamlı görünmüyor. Terör eyleminde 3 şehit verdiğimiz günün sabahı gazetelere yansıyan bu konu üzerinden toplumsal hissiyatı kaşımak son derece yanlış olur. AK Parti’nin ilgili kurullarının veya hükümetin gündeme getirmediği, çalışma yapmadığı, herhangi bir tavır deklare etmediği bir ortamda hükümeti suçlayıcı mahiyette değerlendirmelerde bulunmak hakkaniyetle örtüşmez.
Her konuyu ihanetle, vatanı satmakla ilişkilendirerek gözü dönmüş şekilde kin kusmak ise demokratik olgunluktan nasibini alamamaktır. Hoşa gitsin gitmesin demokratik ülkelerde her konu konuşulur, tartışılır. Bize en aykırı olan, hiç hoşumuza gitmeyen konular da gündeme getirilebilir. Nitekim BDP üstelik toplumu ajite eder tarzda en aykırı düşünceleri sürekli gündeme taşıyabiliyor.
Demokratik özerklikten PKK muhipliğine kadar her konuda ateşli şekilde konuşan BDP’lilere sessiz kalan MHP yöneticilerinin AK Parti sözkonusu olunca zehir zemberek açıklamalar yapması doğrusu hiç inandırıcı olmuyor. Meclis TV’yi izleyen vatandaşlar BDP’lilerin konuşmalarına kimin hangi tepkiyi verdiğini iyi tahlil etmelidir. BDP’ye güvercin olanların AK Parti’ye şahin kesilmesi çok manidardır.