Fenerbahçe iyi başlayan taraftı. Pozisyonlar da bulmasına rağmen, golleri bulamadı. Maçın hemen başında ilk önce Van Persie, daha sonra da Nani ile gole yaklaşan pozisyonlar bulmalarına rağmen; kontrolsüzlük görüntüleri verince, Fenerbahçe’yi gollerden mahrum bıraktılar. Hele ki Volkan Şen’in kaçırdığı bir gol vardı ki; saç baş yoldurur cinstendi. Podolski’nin ofsayt nedeniyle sayılmayan golü ise, tartışmaya açıktı.
Böylesine derbilerde, gol pozisyonları ile burun buruna gelip kaç tane atacaksın ki; şampiyonluk yoluna baş koyasın? Gördük ki Fenerbahçe, gol olabilecek son vuruşlarda akıllara durgunluk veren derecede beceriksiz kaldı.
Fener’de inanlımaz beklentiler olan Van Persie, lig bitimine bu kadar kısa bir önem kalmasına rağmen, hala beklentilere cevap veremiyor. Nani ise kaçak top oynuyor. Eğer aut atması gerekirse, oraya da gidecek! Her duran topun başında. Bu ne demektir? Oyunun içinde görüntü veriyorum ama hiçbir varlık gösteremiyorum!
Galatasaray, Fenerbahçe karşısındaki direncini, oynamış olduğu daha önceki maçlarda göstermiş olsaydı bu kadar puan kayıplarına girmezdi. Eğer Fenerbahçe şampiyon olma adına sahaya çıkıyor da, bu karar pozisyona girip atamıyorsa, o zaman şampiyonluk Kaf dağının arkasında kalır.
Maçtan önce Caner olayı gündemimize oturdu. “İlk onbirde opnamıyorsam, o zaman beni 18’e de alma” diye Pereira’ya tavır koymuş. Bize göre,Caner’in ilk onbire oynaması lazımdı ama; hocası tarafından oynatılmıyorsa, o zaman profesyonel bir futbolcunun bunu kabullenerek sahaya çıkması gerekirdi. Anlaşılan, Fenerbahçe’de disiplin ne yazık ki kalmamış. Futbolcular kendi kafasına göre takılacaksa, o zaman Pereira’nın orada ne işi var!
Maçın bu görüntüsünden dolayı, büyük bir ihtimalle şampiyonluk hayal olur...